Kin bileyiciler kan emiciler ve 216. Madde
Suriye savaşı başlayıp, çaresiz kalan Suriyeliler Türkiye’ye yerleşmeye başladığından beridir ensar-muhacir ilişkisini anlattık durduk. Son zamanlardaki karalama çalışmaları, halkı infiale çağıranların halleri bize gösterdi ki bunların hiçbir faydası olmamış. Suriyeliler evlerine dönsün diye bir kısım akl-ı evvelin başlattıkları kampanyalar sonuçta üç can, bir namusa mal oldu. Sonunda belki bir kamyonun kasasında girdikleri ümmetin gözbebeği, mazluma uzanan şefkatli el, ana kucağı belki de ana vatanı olan Türkiye’den yine kamyonun içinde bu defa tabutta Suriye’ye döndüler. Türkiye’ye ait betimlemeler hemen koltuklarınızı kabarttı mı? İşte bakın biz Türk halkı böyleyiz dedirtti mi? Böyle olmalıydık! O iki soysuz bırak üç masuma el uzatmayı, aklından bile geçirmeye cesaret edememeliydi. Evine zorla girilen, sürüklenerek götürülen bir kadın o mahallenin içinden o arabayla nasıl çıkabildi? Bir Allah’ın kulu sormadı mı ne yapıyorsun diye? Hiç olmadı polisi arasalardı! O kadar laçkalaştık, o kadar hantallaştık ve o kadar vurdumduymaz olduk ki; iki soysuz işledikleri cürümleri gözümüzün önünde işlese elimizde çekirdekle izleyecek hale geldik! Yoksa zulme dur demek için bazı kriterlerimiz mi var? Mesela mazlum bizim ırkımızdan değilse kahrolsun öyle ya burası Türkiye! Ya da hükümet onları destekliyor ve biz hükümeti desteklemiyorsak o mazlumdan bize ne öyle mi? Kininizde boğulun!
Şu an iki soysuz tutuklandı. Yaptıkları açıklamalara göre Emani’nin kocasıyla tartışmışlar da intikam için eve gelmişler. Ama hem Suriyeli babanın, hem iş arkadaşlarının şahitlikleri farklı, aralarında hiçbir tartışma olmadı. Bu neyi gösterir biliyor musunuz? Karalama ve linç kampanyası yürütenlerin kampanyalarında başarıya ulaştıklarını! Olsa olsa o iki kansız sadece Suriyeli olduğu için içten içe düşmanlık besleyip evine saldırdılar adamın! Bu yeni bir suç ve yeni suçlular demek. Suriyelilere karşı karalama kampanyası başlatanlar için TCK’nın 216. Maddesi devreye sokulmalı, halkı kin ve düşmanlığa sevk edenler hakkında cezai işlem başlatılmalı. Öyle ya yalan haber, sansasyon ve hile ile insanların gözünde suçlu algısı oluşturdular. On aylık bebeği kucağında, doğmamış bebeği karnında bir kadın ne derece tehlikeli olabilir? Yıllardır seviyesiz yayın çizgisinden bir an bile sapmayan malum medya, Emani çok güzeldi ama adamlar ne yapsınlar diyerek suçluyu kayırmış yeni taciz tecavüz suçlularına yol açmıştı. Şimdi geriye çekilip tabloya bir bakın! Hz. Peygamberin risaletinden önceki zamanı cahiliye devri diye andık hep. Adamlar barbardı, caniydi. Kız çocuklarını diri diri gömer, kadınları insandan saymazdı. Kölelik almış yürümüş, içki ve zina normalleşmişti. Asabiyet dediğimiz kavmiyetçilik de en üst safhadaydı. Bu tiksindirici çağda bile hangi kavimden olursa olsun, dilerse düşman kavimden olsun bir adam, başka bir adamın çadırına sığınırsa ev sahibi, sığınmacı düşmanı bile olsa onu diğer düşmana teslim etmezdi. Biz ne yaptık? Emani’yi ahlaksızlara, Çeçen mücahitleri Ruslara verdik. Bize sığınan Suriye halkına verecek bir çadırı çok gördük de topraklarımızı Yahudilere parsel parsel sattık. Topraklarımıza giren Suriyelilerin hepsi temiz değildi biliyorduk ama Emani’yi ve evlatlarını hunharca katleden ve o sırada içki ya da uyuşturucu almadan yani parlak bir zekayla canice cinayet işleyen adamlar çok mu temiz? Polise monotof atan Berkin Elvan için ortalığı ayağa kaldıranlar, Gezi Parkı olaylarında millete milyarlarca zarar verenler çok mu temiz? Kurban eti dağıtırken yakalanıp çatıdan atılan, kafası taşla ezildikten sonra üstünden arabayla geçilen ve sonra yakılan Yasin Börü’yü katledenler temiz miydi? Özgecan Aslan’ın katilleri peki? Bunlar gibi caniler sokaklarımızda fink atarken ne istediniz ki kendi halinde bir kadından? Artık Suriyeliler yurtlarına dönseler içiniz rahatlar mı? O kampanyaya destek olanlar gece uyku uyuyabiliyor mu? Biliyorum boşuna vicdan arıyorum onlarda!
Yıldönümü yaklaşmışken söyleyelim ne Berkinciler, ne Geziciler, ne Yasin’in katilleri kurtarmadı 15 Temmuzda bu vatanı! Hala içinde vatan sevgisi olan, din ve namus kaygısı taşıyan adamlar kurtardı Allah’ın inayetiyle. Yoksa mazlum gördüğü yerde ağzından salyalar akarak sağa sola hırlayanların ne vatan derdi var ne namus!
Allah’tan bizlere iz’an vermesini diliyorum. Bir kez daha hatırlatalım bugün Suriye’de olanlar yarın bu topraklarda da olabilir Allah muhafaza içimizdeki bu kadar soysuz, kansız ve caniyle hiçbir ülke bizi kabul etmemeli değil mi? Rabbim! İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.