Linç kampanyası
Son birkaç gündür özellikle dijital medyada tarikatlar ve cemaatler üzerinde Allah’ın dini İslam’a ve Müslümanlara yönelik saldırı yapılmakta.
Bu tür kampanyalar bugüne has bir saldırı değil.
Tarih boyu Allah’ın dinine karşı hep birleri saldırmıştır.
Bunlar ne kadar saldırsa da, kinlerini kusmuş olsalar da, Allah’ın dinini söndüremeyecekler.
Birkaç gündür mal bulmuş mağribi gibi ekranlarda yorumlar yapıp sözde altı yaşındaki bir kızın mağduriyetinden bahsediyorlar.
Elbette ne İslam hukuk ne de vicdan sahibi hiç kimse altı yaşındaki bir çocuğu evlendirme gibi bir adıma izin vermez.
İslam dini ise hiç izin vermiyor.
Buna müsaade veren baba, anne akıl sahibi olmazlar.
Altı yaşında ki çocuğa sahip olmak isteyenin de aklında şüphe edilmeli.
Böyle bir vaka yaşanmış ise kızın dışında hepsi akıl hastanesine tıkılmalı.
Yani bir şekilde deliler tiyatrosu sahneye sunuluyor.
Aklında şüphe duyulacak şahısların davranışı İslam’la bütünleştirilmek isteniyor.
Allah’ın dini İslam’a sonradan monte edilmiş tarikatlar ve cemaatler üzerinde saldıranlar.
Kısacası yüz yıldır sizin temel hedefiniz, Müslüman toplumumuzu “İslamsız”laştırmak ve bir adım ötesi İslam’a düşman etmektir.
Ama başaramıyorsunuz ve başaramayacaksınız da.
İlgili ilgisiz, bilgili bilgisiz nerede ise toplumun bütün kesimlerinin ahkâm keserek hüküm verilen bu meselede beni en çok üzen şey, insan denen zaaflı ve zayıf yaratığın veya yaratıkların yediği bir herze üzerinden dinime fütursuzca ve saygıdan insaf ve iz ’andan yoksun bodoslama genelleyici bir saldırı yapılmakta.
Keçisi çalınan mağdur müftüyü, keçi hırsızı olarak haber yapan bir zihniyet var karşımızda.
Yirmi sekiz Şubat sürecinde çokça örneğini gördüğümüz bir kampanya bu.
Sonrasında da dönem dönem ısıtılıp servis edildi edilmeye de devam ediyor.
Gerçek şu ki, insan olan her yerde yanlışlar olabilir.
Bu, bütün insan toplulukları ve her kesim için geçerli.
Cemaat ve tarikatlar da, onları suçlayanlar da bunun dışında değil.
Bunlara karşı öncelikle cemaat ve tarikatların son derece müteyakkız olmaları, dinin gerekleriyle de çelişen böyle hallere meydan vermemek için olağanüstü bir hassasiyet göstermeleri, bunun için de aklılarını şeyhlerine hocalarına değil.
Ey aklı sahipleri diyen Allah’a sonra Kuran’ın sözlerine, daha sonra da elçi Hz. Muhammed (s.a.v) teslim etmeliler.
İddialar doğru ise, her şeyden önce altı yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesi dine de, fıtrata da aykırı.
Ve gençler, özellikle de kızlar rızaları olmadan istemedikleri kişilerle evlenmeye zorlanamazlar.
İslam dini böyle derken bunun dışında aklını kullanmayanların davranışı, yaşamı Allah’ın dini olamaz.
Ergenlik aklı yaşına gelmemiş ne kız çocuğu nede erkek çocuğunun evlendirilmesinin dinde yeri yok.
Durum bu iken, bu olay bahane edilerek İslam dinine ve Müslümanlara yeni bir linç kampanyasına hedef yapılması da kabul edilemez.
Din düşmanları hiç kimsenin mağduriyeti sizin umurunuzda değildir.
Çünkü sizin tek hedefiniz İslam’dır, İslami değerlerdir, Müslümanlardır ve Müslümanların mukaddes değerleridir.