Makul Olan Sınav mı, Staj mı?
Türkiye'nin de iştirak ettiği Bologna sürecinin hedeflerinden biri de Yükseköğretim müfredatlarının yakınlaşması, böylece birbiriyle karşılaştırılabilir ve kaynaşabilir bir bilimsel müştereklik oluşturulmasıydı.
Ancak Yükseköğretim'de mevcut denklik düzenlemeleri, bu sürecin ruhuna pek uygun şekillenmedi. Müfredat bağlamında çok yakın olduğumuz ülkelerin ve üniversitelerin mezunlarına katı ve ağır denklik şartları çıkararak onların sistemimize entegre olmasını zorlaştırıyoruz.
Bugünlerde gözümüz kulağımız sağlık çalışanlarımızda ve sağlık camiası mensuplarımızda olduğu için; o kesimden gelen her sese karşı maksimum bir duyarlılık içindeyiz. Toplumumuzun ekseriyeti bu hassasiyetle hareket ediyor ve sağlık camiasına, haklı olarak büyük bir minnet duyuyor.
Bu camianın hekim adayları içerisinde yer alan, AB standartlarında eğitimini tamamlamış olan Türk vatandaşları, kendi ülkesine ve milletine hizmet etmenin şevk ve arzusu ile bir takım talepler sıralıyor:
-Ülkemizde Tıp Fakültesi mezunları, TUS'tan başarılı olmak suretiyle uzmanlaşabilirken biz bu sınavdan başarılı olsak dahi ancak pratisyen hekim olabiliyoruz. Bu çelişkiye yönelik daha hakkaniyetli bir düzenleme bekliyoruz.
-Bizler TUS'tan başarısız olduğumuzda ise diğer meslektaşlarımız gibi pratisyen hekimlik icra edemiyor ve mesleğimizi yapamaz halde bırakılıyoruz. Adaptasyon ve uyumumuzun bu sınavın ağır koşullarıyla değil profesyonel bir staj süreci ve düzenlemesiyle gerçekleşmesini temenni ediyoruz.
Evet, bu taleplerin sahipleri Türk vatandaşı olup AB standartları ve Bologna sürecine tabi ve müfredatlarımızın uyumlu olduğu yerlerden Tıp eğitimini başarıyla tamamlamış doktor adaylarımız.
Tıpta Uzmanlık Sınavı, onlar için sadece pratisyen hekimlik kapısını açıyor ve Türk milletinin hizmetinde vazife icra etmeleri için başka bir yol üretilmiyor.
Denklik hususunda yargı içtihatları ve Danıştay kararları, mevzuatımızdaki bir takım engellere rağmen davacı lehine sonuçlanan emsallerle dolu. Yani bu ve benzeri mevzuların hukuki boyutu da bu tür talepleri haklı çıkarır nitelikte.
Netice itibariyle TUS yerine, profesyonel bir staj ve adaptasyon süreciyle diğer meslektaşlarıyla aynı statüye kavuşmayı bekleyen binlerce vatandaşımızın makul taleplerini değerlendirmek iktiza eder.
Ülkemizin saygın kurumu olan YÖK tarafından denkliği tanınan fakültelerde lisansını tamamlayarak ülkesine dönen ve mesleğini icra etmek isteyen Türk vatandaşı hekim adaylarımızı sisteme kazandıralım.
Ağır ve katı bir engel koymak yerine profesyonel ve işlevsel bir staj ve adaptasyon süreci, hem bu sorunun aşılması için kafidir, hem de daha faydalıdır.
Özellikle denklik meselesinde yargı kararlarının seyri, siyasilerimizi ve bürokrasimizi bu konuda daha makul çözümler üretmeye teşvik ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.