Manda yuva yapmış söğüt dalına!
"Manda yuva yapmış söğüt dalına
Yavrusunu sinek kapmış gördün mü?"
(Kastamonu Hiciv ( Yergi) türküsü)
Gelenekselleştirdiğimiz “dut gölgesinde ikindi çayı” mi içtikten sonra, sırt çantama fotoğraf makinamı, kameramı, şişe suyumu, küçük çakımı yerleştirdim. Budaklı meşe değneğimi elime alıp, “Ya kısmet!” diyerek “Acerçeşme” tarafına doğru yollara düştüm...
Ne bulursam, kısmetime ne çıkarsa çekecektim. Arpalar, buğdaylar biçilmiş iki ay öncesinin yeşil tarlaları, devrilmiş sarı arpa buğday saplarıyla ikindi güneşi altında altın gibi parlıyordu...
Etraf, ıssız ve sessizdi... Sessizliği, altın renkli muhteşem görüntüyü ortasından kara bir leke gibi bölen asfalt yoldan tek tük geçen arabaların gürültüsü bozuyordu...
Çeşmeye yaklaşırken sağ tarafta, iki tarlanın sınır çizgisinde bir takım iri karartılar gördüm. Karartılar bir kaybolup bir çıkıyor gibiydiler.
Önce, yaban domuzları sandığım karartılara yaklaştığımda yıllardır görmediğim bu sevimli MANDA AİLESİ ile karşılaştım.
İki büyük anne baba, üç küçük ise yavruları olmalıydılar. Çok sevindim. Benden kaçmadılar hatta, elimi uzattığımda küçüklerin biri gelip zamane kızları gibi elimi ölüyormuş gibi yaptı kendi elini öptü. (kendi burnunu yaladı)
"El öpenlerin çook olsun, çoook yaşa" dedim.
"Gelecek Kurban Bayramına kadar belki abi!"dedi
"Neden?" diye sordum.
"E, sizleri SIRAT KÖPRÜSÜNDEN geçireceğiz ya" dedi.
Çamurlarda debelenip üstünü başını kirletmiş yaramaz çocukların mahcubiyetinde verilecek cezaya razı gibi ağır ağır başlarını kaldırıp yüzüme baktılar...
Defalarca fotoğraflarını çektim. Hiç tepki göstermediler, başları yukarda çok güzel pozlar verdiler.
Yanlarından ayrılırken hep bir ağızdan bağırıyorlardı:
"Dünya bir gemidir yoktur yelkeni
Resmim sende kalsın hatırla beni"
"Sabahınan erken çifte giderken
Öküzüm torbadan düştü gördün mü?"
*MANDA AİLESİ
Kırşehir, Akpınar Hacıselimli köyü
Fotoğraf: Cemal Kayı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.