Milli (mi) Eğitim? (4)
Eğitimde istikrarın başarı getirdiği, yıllardır üzerinde tartışılan bir konu. Ancak, Türkiye'nin son 22 yılına bakıldığında, milli eğitimdeki belirsizlik ve sürekli değişen politikalar, bu istikrarı sağlayacak bir ortam oluşturmakta oldukça başarısız oldu. Son 22 yılda tam 7 bakanın değiştiği ve bu bakanların toplamda eğitim sisteminde 17 farklı değişiklik yaptığı gerçeği, eğitimde istikrarın sağlanamadığını açıkça ortaya koyuyor.
Her yeni bakanın göreve gelmesiyle birlikte, eğitim sistemine getirdiği değişikliklerin öğrenciler, öğretmenler ve veliler üzerindeki etkileri kaçınılmaz olarak belirsizlik ve karmaşa yaratıyor. Bir öğrenci ilkokuldan başlayıp liseden mezun olana kadar aynı eğitim sistemiyle eğitim alamıyor.
Eğitimde istikrarı sağlamak, uzun vadeli planlamayı gerektirir. Ancak, her yeni bakanın kendi sözde vizyonunu ve politikasını uygulamak için eğitim sistemini değiştirmesi, uzun vadeli planlamayı imkansız hale getiriyor. Eğitimde başarı elde etmek istiyorsak, öncelikle politik belirsizliği ve sürekli değişen müfredatları bir kenara bırakmalı ve uzun vadeli, sürdürülebilir bir eğitim politikası oluşturmalıyız. Milli değerlerimizi bir kenara atarak Milli Eğitim politikası oluşturma gafletine düşmemeliyiz.
Ülkemizin geleceğini inşa edeceğimiz eğitim sistemini hallaç pamuğuna çevirip her kaba göre şekil değiştirmesini beklemek geleceğe vurulan bir kettir.
Eğitimde istikrarın başarı getirdiği gerçeği her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Ancak, Türkiye'de son 22 yılda yaşananlar gösteriyor ki, sürekli değişen politikalar ve belirsizlik ortamı, başarılı bir eğitim sistemi için önemli bir engel teşkil ediyor. Eğitimde gerçek bir ilerleme ve başarı sağlamak istiyorsak, öncelikle istikrarı sağlamalı ve uzun vadeli planlamaya odaklanmalı, öz değerlerimizden vazgeçmemeliyiz.
“Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk'üm diyene!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.