A Milli Takımımız Hırvatistan galibiyeti ile umutlarını yeniden yeşertti. A Milli Takımımızın, Hırvatistan karşısında aldığı galibiyet sonrası grupta işler iyice karışmış durumda. Çünkü oynanan son maçlarda alınan sürpriz sonuçlar sonrası ilk dört takım hem gruptan çıkabilir hem de hayal kırıklığı yaşayabilir.

Türkiye'nin Hırvatistan'ı yenmesi İzlanda'nın da Ukrayna karşısında galibiyet alması sonrası grupta hesaplar karıştı. Hırvatistan ile İzlanda 16 puanla liderliği paylaşırken Ukrayna ile Milli Takımımız 14 puanla zirve takibinde.

LİDER ÇIKMA ŞANSIMIZ YÜKSEK

A Milli Futbol Takımımız grupta kalan son iki maçı kazanması halinde gruptan ikinci olarak çıkması garanti. Grubun son maçı olan Ukrayna-Hırvatistan maçının da berabere bitmesi durumunda Millilerimiz 2018 Dünya Kupasına lider olarak gidecek. Fakat bunların hepsi ince birer matematik hesabı bakalım kimin hesabı tutacak.

A Milli Takımımız geride kalan iki maçımızda İzlanda ve Finlandiya ile oynayacağız. Bu iki maçı kazanmamız yetmiyor çünkü diğer gruptaki takımların aralarında oynayacağı maçlar bizim Dünya Kupası finallerine gitmemizi belirleyecek.

Hırvatistan karşısında ortaya konulan futbol umut verirken, Ukrayna karşısında teknik direktör Mircea Lucescu’nun yaptığı saçma sapan kadronun tamamen değişmesi gerçekten ilginçti. Çünkü iki maç arasında gece ile gündüz kadar fark vardı.

Ukrayna karşısında ortaya bir varlık koyamayan bir milli takım varken, Hırvatistan önünde ortaya konulan futbol ilerisi için gerçekten umut verdi. Sormak lazım şimdi Ukrayna karşısında bu milli takımı neden sahaya sürmedin Mircea Lucescu.

Lucescu sonra kalkmış maçtan sonra saçma sapan bir açıklama yaparak ortalığı bulandırıyor. Buna gerek yok. O maçta da kadroyu sen kurdun, bu maçta da kadroyu sen kurdun. Senin kafana birileri silah mı dayadı ki o saçma sapan Ukrayna maçını oynattın milli takıma.

Oğuzhan Özyakup önderliğinde sahaya çıkan 11 aslan parçası terinin son damlasına kadar sahada mücadele etti ve rakibini 1-0 yenerek umutlarını taze tuttu. Burak Yılmaz biraz daha gayretli ve güçlü olsaydı belki sonuç daha farklı olurdu.

Yine de Cenk Tosun ortaya çıkarak biraz şans biraz beceri ile milli takımımızı yeniden Dünya Kupası için umutlandırdı. Cenk’in ortaya koyduğu performans gecenin en güzel özetiydi. Durmadı, koştu, çalıştı, pres yaptı ve modern forvet nasıl olur onun en güzel örneğini verdi Hırvatistan karşısında.

Sürekli eleştirilen ve kalitesini bir türlü sahaya koyamayan Oğuzhan Özyakup gerçekten bir süper yıldız gibi oynadı. Takımı yönetti oyundan düşmedi ve doksan dakika boyunca arkadaşlarına attığı güzel paslarla takımını bir orkestra şefi gibi yönetti. Takımın oyundan düştüğü anlarda oyunu soğutan ve takımın yeniden hücuma geçmesini sağlayan Oğuzhan bu güzel futbolu ile Hırvatistan’ın yıldızı Luka Modric’ten büyük övgüyü de almayı başardı.

Geride iki maçımız kaldı artık bu maçlarda en iyi şekilde mücadele etmeli ve bütün gücümüzle bu maçlara asılmalı ve kazanmaya çalışmalıyız. Kazanmaktan başka da yapacak zaten bir şey yok. Çünkü Dünya Kupasına katılmak istiyorsak kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çare yok.