Ne festivalmiş
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla bu yıl 58'incisi Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin galası yapıldı. Ödül alan filmler, yönetmen ve oyuncular ödüllerini törenle aldı.
Ödül töreni sırasında yaşanan bir tartışma gündemi epey meşgul etti ve etmeye de devam edecek. Oyuncu Tamer Karadağlı'nın En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Nihal Yalçın'ın konuşması sırasındaki tavrı tartışmalara neden olmuştu.
Gecede Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nün sahibi "Kafes" filmindeki rolüyle Tarhan Karagöz, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün sahibi ise "Zuhal" filmindeki rolüyle Nihal Yalçın oldu.
Her şey En İyi Oyuncu Ödülü’nü kazanan Nihal Yalçın’ın sahneye davet edilmesiyle başladı. Nihal Yalçın’a ödülünü vermek üzere sahneye tiyatrocu ve hafızalardan silinmeyen ve 11 yıldan fazla bir karaktere can veren Tamer Karadağlı’ydı.
Normalde ödül törenlerinde kural şudur; Ödül kazanan oyuncu sahneye gelir, kendisine ödül verecek kimse onunla el sıkışır, hatta sarılırlar sonra ödülünü alır ve kısa bir teşekkür konuşması yapar sonra sahneden inerdi.
Ödülünü alan Nihal Yalçın ne yazık ki sahneye gelir gelmez ödülünü almadan hemen mikrofonun başına geçip konuşmaya başladı. Hanımefendi ne kendisine ödül vereni ne gözü gördü, ne onunla el sıkıştı ne de ona saygı gösterdi.
Tamer Karadağlı ödülü verip sahneden inmek istemesine karşın Nihal Yalçın konuşmaya devam etti ve sonunda Karadağlı dayanamayıp yüz mimikleri ve hareketleri ile sıkıldığını belli ve sonunda dayanamayıp Nihal Yalçın’a ödülünü uzatıp havaya kaldırdıktan sonra konuşmasını istedi.
Nihal Yalçın utanmadan ve haddini aşarak Tamer Karadağlı’ya “Bana sus mu dedin?” diyerek çıkışması gerçekten çok irrite edici ve bir hanıma yakışmayacak bir tavırdı benim gözümde. Zaten bu hanımefendi konuşmasında, “Filmi seyrettikten sonra bana kadın oyuncu vermezler diye düşündüm. Güçlü rakiplerim yoktu büyük ihtimalle” diyerek oyuncu arkadaşlarının emeğini değersiz kılmaktan geri kalmadı.
Bu hanımefendinin sonradan ortaya çıkan konuşmaları ve video görüntüleri hangi siyasi partinin temsilcisi olduğunu ve kimleri savunduğunu ortaya koyması ve siyasi tavrı beni hiç şaşırtmadı. Hanımefendi diyor ki, “Son bir tweet atma şansım olsa tutuklu HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a özgürlük olurdu” bunu söyleyen birinden ülkesi adına hangi vatanseverliği beklersin?
Tamer Karadağlı’nın mimiklerinden rahatsız olan Nihal Yalçın’a başta HDP’liler olmak üzere ne kadar marjinal ve ne kadar kendini o siyasi görüşe yakın gören varsa hepsi adeta destek turuna çıkıp onun yanındayız ve arkadaşındayız dediler. Karadağlı’ya linç kampanyası başlattılar.
Tamer Karadağlı da çıkıp ben “Ben Türk Milliyetçisiyim” diyerek tepki gösterdi doğal olarak. Karadağlı, “Askerime, polisime, öğretmenime kurşun sıkıp onları şehit edenlerle elbette bir olmam. Bu hanımefendiye destek verenler çıkıp Selahattin Demirtaş teröristtir diyebiliyor mu? diye bir soru sordu kimse cevap veremedi buna Nilah Yalçın da dahil.
İşte gördüğünüz gibi ülkesini savunmak, devletinden ve milletinden yana olmak ne kadar zormuş bunu bir kez daha gördük. Ama terörist sevicilere destek vermek, onların yanında olmak isteyenler kendilerini ne kadar zavallı olduklarını ve bu aziz milletin nezdinde hiçbir değerinin olmadığını da bilmelidir.
Film festivali değil adeta siyasi görüşlerini ve içlerindeki kini kusmak için gelenlerin gövde gösterisi yaptığı bir şova dönüştü 58'incisi Antalya Altın Portakal Film Festivali. Ne acı değil mi? Neticede bir festival bitti ve tartışması uzun yıllar sürecek…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.