Aylar, günler, saatler derken 31 Mart yerel seçimlerini de geride bıraktık…

Başlayan bitiyor, gelen gidiyor…

Hayatta böyle değil mi zaten?..

Yeni güne, yeni döneme adeta “1 Nisan” şakası gibi başlayanlar için yol bitti.

Şimdi yeni yollar, yeni yolculuklar zamanı.

Peki beklenenden büyük olan bu ‘değişim’ neden yaşandı?

***

Ankara özelinde bahsedecek olursak…

Vatandaşa uzak projelerle seçim kampanyası yürüttüler.

Kenti bilen bir basın danışmanı olmadan çalıştılar. Ya da yıllarca basın bürosu kurmadılar; sosyal medyanın gücüne kandılar! Orayı da iyi yönetemediler…

YEREL MEDYAYI UNUTTULAR…

Yerel medya ile ilişki kurmadılar… Ankara mitingleri için bile İstanbul medyasına büyük harcamalarla ilanlar/reklamlar verdiler. Oyunu alacağı, yönetmeye talip olduğu kentin medyasına sırt çevirerek sınıfta kaldılar.

Para saçarak hatta ‘bedava ev vererek’ seçim kazanılamayacağı gerçeğini 8-9 ayda unuttular. Belli ki kimse de uyarmamış…

İyi bir iletişim stratejisi belirleyemediler.

Televizyon ekranlarında büyük paralar harcanarak yapılan konuşmaların gösterişine kandılar.

Sokakta vatandaş ile iyi bir diyalog kuramadılar.

Sonuç olarak:

Yaşanan ekonomik zorluk, tekrar eden hatalar, ‘sevgi’ karşısındaki çaresizlik bunlara eklenince insanlara ulaşılamadı ve seçim kaybedildi…