Ankara’da seçim bitti, bayram geride kaldı. Şimdi tek gündem trafik…

Kısa mesafelerde bile gideceğimiz yere varmak epeyce zaman alıyor. Bu da direksiyon başındakileri, taksi, dolmuş, otobüs yolcularını geriyor. Üstüne üstlük çıldırmış gibi birbirinin ‘hatırını’ soranların bağrışması ve korna sesleri altında ulaşım çileye dönüyor.

ANKARA ÇOK FAZLA GÖÇ ALDI…

Başkente göç yoğunlaştı. Artan fiyatlara rağmen taşıt sayısı arttı. Her yere otoban gibi yollar da yapsan çare olmuyor! Çare olsa, trafik onca bulvar ve alt geçitten sabah/akşam tıkır tıkır işlerdi!

Peki ne yapmalı?

Bu sorunun çözümüne yönelik önerilerimden ilki, toplu ulaşıma ‘metrobüs’ kazandırılmasıydı. İnsanların duraklara rahat bir şekilde varıp, sorunsuz şekilde araçlarını park edecekleri alanlar oluşturarak hızlı ve konforlu ulaşım imkânı sunulabilir. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) metrobüs konusunda geçtiğimiz ay bir müjde vermişti. Yenikent-Ulus-Karapürçek hattında test sürüşlerine başlayan metrobüs ile ilgili ABB Başkanı Mansur Yavaş da “Ankara’da metrobüs dönemi için ilk adımı attık. Çevreci ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri ile Ankara’mızı geleceğe taşıyacağız” demişti.

İnsanlar özellikle kısa mesafede bir yere giderken toplum ulaşım konusunda zorlanıyor. Mesafe uzayınca ise hem toplu ulaşım araçlarındaki yoğunluk artıyor hem de trafikte süre uzuyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemde ilçelerle daha çok ortak proje geliştirerek trafiğe zamanla nefes aldıracağını düşünüyorum.

ASIL MESELE İSE FARKLI...

Gelelim Ankara trafiğinde yaşanan değişime…

“Ne oldu bu Ankara trafiğine?” diyenlere cevabım hazır; Ankara’nın trafik kültürü değişti!

Her kentin kendine ait bir kültürü olduğu gibi trafik alışkanlıkları da farklıdır. Bugün İstanbullular Ankara’ya gelince trafiğe şaşırıp kalıyor! Trafiği ile meşhur İstanbul’da onca zorluğa rağmen bir trafik kültürü var. Ankara’nın da kendine ait bir kültürü vardı düne kadar!

Bakın bugün Ankara’da neler oluyor?

*Yaya şeridinden geçen yayaya yol verilmiyor.

*Sağ şeritten ilerlerken önünüzde duran otobüsü, kamyonu fark eden sol şeritteki sürücü size yol vermemek için hızlanıyor, sizi zor durumda bırakıyor.

*Park yerleri diğer sürücüleri düşünmeyen otomobil sahipleri ile dolu.

*Tampon tampona ilerleyen, selektör yapan, korna çalan, makas atan sürücü sayısı arttı.

*Kavgalar daha çok yaşanıyor.

Bu maddelere herkes bir şeyler ekleyebilir ama Ankara trafiğinde yaşanan değişim çok daha iyi analiz edilmeli ve konuyla ilgili mutlaka detaylı toplantılar yapılarak çözüm bulunmalı.

‘GÖÇ’ ÖNEMLİ AMA ETKİLERDEN SADECE BİRİ

Ankara trafiğinde yaşanan ‘kültür’ değişimini sadece ‘göç’ ile anlatmak doğru olmayabilir. Örneğin; mutsuz insan sayısı arttı. Psikolojik sorunlar, maddi yetersizlikler, çalışma hayatındaki haksızlıklar, yanlışlar, eksikler herkesi farklı ve olumsuz şekilde etkiler oldu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Ankara Valiliği, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeler, Ankara Kent Konseyi’nin ilgili çalışma meclisleri ve bileşenleri, üniversiteler, taksici ve dolmuşçu esnafı, otobüs şoförleri ile trafiği çok kullanan sürücüler, yayalar hatta gazeteciler bir araya gelmeli; “Ne olacak bu Ankara trafiği?” sorusu altında konuşmalı, önerilerde bulunmalı.

TRAFİK KURALLARINA UYMALIYIZ!

Sorunun çözümü için şunları anlamalıyız:

*Sadece yeni yollar açarak trafiği azaltamayız.

*Şehirleşme anlayışını gözden geçirmeliyiz. (Dubai gibi lüks şehirler de kursanız altyapınız yoksa milyon dolarlık araçları tekneye çevirirsiniz.)

*Ankara’nın çok değerli kültürleri gibi trafik kültürünü de yeniden düzenlemeliyiz.

*Raylı sistem ağını genişletmeliyiz.

*Trafik kurallarına uymalıyız.

Son bir hatırlatma da milletvekillerimize olsun; Ankara trafiğini kullanan ve kenti Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil eden Ankaralı vekiller de çözüm sürecinde yerini almalı.