Niçin böyle olduk
Bu günlerde radyo ve televizyonlar ile yazılı basında günün konusu haline gelen öğretmen öğrenci ilişkileri hem velilerimizi hem de öğrencilerimizi derinden üzmektedir. Aynı zamanda öğretmenlerimiz içinde sıkıntılı günlerdir. Bu milletin kültüründe büyüğüne el kaldırmak yoktur, hele bu öğretmen ise niçin böyle olduk bunun özverili eleştirisini yapmak zorundayız, bunun sebeplerini araştırmak nedenlerini bulmak zorundayız, bu gibi fiiller suçluyu bulup cezalandırmakla geçiştirilmez, bunun bataklığını bulup hastalanmadan tedavi etmek zorunluluğu vardır.
Bugün öğretmene kalkan eller tetiğe basmaya başladı, bundan öncelerde de zayıf alan, kopya yakalatan, sınıftan atılan, okuldan uzaklaştırılan öğrenciler yok muydu? Vardı ama bunlar yaptıkları hatadan dolayı cezasını çeker ondan sonra da öğretmeninden veya idarecisinden özür diler derslerine devam ederdi, şimdi nasıl görüyoruz suç işleyen öğrencinin velisi haklı haksız demden çocuğunu suçlar öğretmenlerini korumaya çalışırdı. Şimdi nasıl oluyor çocuğu suçlu bile olsa veli çocuğunu koruyor öğretmeni ve idarecisini suçluyor bundan faydalanan çocukta ilerde daha çok ve neticesi daha kötü suçlar işliyor tabi ki bu tip veliler ve öğrencileri orana vurursak binde birlerde bile olmaz, milyonda birdir ama neticesi üzücüdür.
Peki neden böyle olduk, bunun nedenini sıralamak hem kolay hem de zordur bunda düşüncelerimiz aynı olmayabilir öncelikle bakanlığımızın geçmişte aldığı kararlar uygulamada iyi olmamıştır, misal sınıfı geçme çok çok kolaylaştırılmış neredeyse sınıfta kalma yok edilmiş bilende bilmeyende çalışanda çalışmayanda sınıfını geçmiştir. Şimdi zorluğu gören öğrenci çalışmayı öğrenmeyi değil öğretmenini ve idarecisini suçlu göstermektedir, böylelikle kendine göre intikam almaktadır.
Nedenlerden bazıları da maalesef değiştirilen kılık kıyafet yönetmeliğiyle ne öğretmenin öğretmen olduğu ne de öğrencinin öğrenci olduğu belli değil, öğretmen giyim kuşamıyla örnek kişiydi, ister okulda ister bahçede ta uzaklardan bile tanınırdı ya şimdi öğretmeni öğrencisini zor tanıyor, bacağında kot pantolon, üstünde tişört saç sakal birbirine karışmış bu mu örnek kişi bu mu öğrencisinin ve velisinin saygı göstereceği öğretmen. Öğretim yılı başında öğretim ödeneği diye öğretmene para veriliyor bununla öğretmene yakışır kıyafetini alması için değil mi? Öyleyse bunu devlet niçin veriyor, öğretmenler için bu sözlerim hiçbir zaman öğretmenlerimizin tamamını kapsamaz, kılık kıyafet serbestliği bahane ederek bunu kötüye kullanan %5’lerden bahsediyorum.
Düşündüğümün öğretmen takım elbisesini giyer günlük tıraşını olur, kravatını bağlar öğrencisinin karşısına öyle çıkar işte o zaman örnek olur bu güzelliğini de bilgisiyle tamamlar görevini yapmış olur.
Peki bu kılık kıyafet serbestliğinden öğrenci nasıl etkilendi zenginin çocuğu markalı giysi giydi, markalı ayakkabı giydi onu alamayan ailelerin çocuğu ne oldu, daha önemlisi okulun sınıfında ve bahçesinde kim öğrenci kim öğrenci değil bilinmez oldu işte o zaman ne disiplin nede saygı sevgi kaldı, disiplin dediğimiz zaman yanlış anlaşılmasın kılık kıyafeti düzgün kurallara uygun öğrenciden bahsediyorum. Tabi ki eğitimin temeli saygı ve sevgidir karşılıklı güven duygusudur.
Bakanlığımıza kulak vermesini bekliyor okullarımızdaki bu karışıklığın önlenmesini diliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.