20.12.2019 akşamı itibariyle Avrupa’da okullar tatile girdi. 7 Ocak 2020 Salı gününe kadar okul yok. Sadece okullar değil çoğu işyerleri de çalışanlarına iki hafta izin verir. Çünkü, normalde 24 Aralık günü Hıristiyan aleminin en büyük bayramı başlar. 24 Aralık akşamı kutsal akşamlarıdır… (Heiliger Abend)

WEIHNACHTEN ya da NOEL Hristiyan aleminin en büyük bayramıdır. Günlerce hatta aylarca öncesinden evlerde iş yerlerinde bilhassa okullarda hazırlıklar yapılır.

Önce, büyüklü küçüklü her şehrin muhtelif yerlerine (Weihnachtbaum) Çam ağacı pazarları kurulur. Bu pazarların çevresi, portatif tel örgülerle çevrilip, içine basit bir masa ve ağaçları sarma makinası yerleştirilir. Ve... Satışlar başlar.

Ben bu pazarları nedense hep, Türkiye deki “KURBAN PAZAR”larına benzetirim;

İrili ufaklı koyunlar, kuzular... Boynuzları yaldızlı koçlar... Ya da, yan satıcıda tüyleri pırıl pırıl, hançer boynuzlu gururla kasılan boğalarla, nazlı, sümbül boylu kara gözlü zarif düveler...

Çam pazarının içini de tıpkı böyle düşünün;

Epeyce büyüklükte, ışıltılı yeşile bezenmiş çam ağaçları... Ya da biraz daha küçük ama derli toplu, albenili yeşil çamlar...

O da olmazsa daha küçük, biraz kavruk, soluk yeşil her yer de görebileceğiniz sıradan ağaççıklar...

Nasıl paranıza, sosyal statünüze, konumunuza göre kurbanlık seçiyorsanız, burada da gene;

 Paranıza sosyal statünüze, konumunuza göre ağaç seçersiniz...

Bu ağaclar, işyerlerine, evlere, okullara götürülüp, müsait yerlere yerleştirilip, süslü rengarenk, biçim biçim ışıklarla, küçük küçük ampullerle donatılır. Balonlar, bez bebekler, kristal görünümünde figürlerle donatılıp

25 Aralık aksamı için beklenilir...

Okullarda bilhassa;

 Anaokulu, İlkokul, Ortaokul gibi küçük okullarda neredeyse dersler bir hafta öncesinden kesilir, sinemalara, tiyatrolara, müzelere yeniden geziler başlar. Ya da şehir turlarına çıkılır. Belki de tarihi, Antik, önemli kiliseler ziyaret edilir. (Sırf görme açısından, çocuklara ibadet gibi şeyler yaptırılmayıp, kilisenin tarihi anlatılır.)

Okulun son günü,  sınıfların içindeki birkaç gün önceden yerleştirilen, süslü kordon lambalar yakılır, sapı olmayan çelenk seklindeki figürün ortasındaki muma ışık verilip, ulvi bir atmosfer yaratılmaya çalışılır.

Günlerce öncesinden gizli “AD ÇEKİMİ” yapılmıştır. Her çocuk kendi çektiği ismi öbürlerinden gizleyerek o isim için aldığı hediyeyi arkadaşına iyi niyet dilekleriyle taktim eder.

Çocuklar kendi getirdikleri yiyecekleri içecekleri, masaların üzerine yaptıkları küçük bir büfede sergilerler. Bu yiyecekler ev yapımı geleneksel yiyecekler olduğu gibi, marketlerden hazır alınan yiyecek ve içeceklerden de olabilir. Büfe açıldığında çocuklar bu yiyeceklerden yiyerek çeşitli oyunlar oynayıp, şarkı söylerler. Öğleye kadar süren eğlencenin sonunda okullarda, NOEL-WEİHNACHT tatili baslar.

İş yerlerinde de patronlar tarafından günler öncesinden çalışanlarını akşam yemeğine götürerek, onlara hediye çeki verme geleneği vardır.

Kapitalizm gene yapacağını yapmış, dini bir bayramın amacını, boyutunu değiştirerek toplumları “ALIŞ-VERİŞ” çılgınlığına sürüklemiştir...

Sanki zorunlulukmuş gibi herkes ama herkes, bir birine büyüklü küçüklü hediyeler armağanlar sunar. Aylar öncesinden alış-veriş merkezleri dolar taşar. Paralar harcanır, kredi kartlarının, alış veriş kartlarının limitleri dolar., Yeni yıla insanların  borçlu girmelerinin sanki önü açılır…

WEİHNACHT-NOEL yılbaşı değildir...

25 ARALIK İSA’NIN DOĞUM günüdür...

NOEL BABA günü, ailece bir araya gelme, hediyeleşme günüdür... Dini değil, sosyal bir olgudur.

Zamanında şimdiki Antalya’nın DEMRE ilçesinde yaşayan; SANTA KLAUS isimli iyiliksever, yardımsever, bilhassa çocukları sevindiren birinin adıyla ün kazanmıştır, düzenlemede onun adı geçer. WEİHNACHTMAN ya da, NOEL BABA…

25 Aralık günü akşam, her evde aile bireyleri bir araya gelir, yemekler yenilip, sohbetler edilir. Yani o aksam içki içme akşamı değildir. Aile fertlerinin bir araya geldiği, hasretlerin giderildiği, hediyelerin alınıp verildiği bir akşamdır... Almanca da buna; “STILLSEIN” yani, sessizlik akşamı ya da “HEILIGEABEND” kutsal akşam denilir... 25 Aralık akşamı bilhassa çocukların çok sevdikleri bir akşamdır, yakınlarını görüp hediyelere boğulurlar…

Yılbaşı Miladi takvimin başladığı tarihtir. Yani, 31 Aralık saat 24’te eski yıl bitip yeni yıl başlar. Bu takvimi zamanında bir papaz bulmuştur. Bir yıl içinde sadece 6 saatlik bir sapma vardır... Ve diğer HİCRİ VE RUMİ takvimlere göre en iyisidir. Dört yılda bir, bu 6 saatlik zaman 24 saat eder ve her dört yılda bir şubat ayı 29 çeker...

Yılbaşının Avrupa, Amerika ve İngiltere vb. deki adı; “SILVESTER”dir.

31 Aralık akşamı, saat 24 te eski yıl bitip, yeni yıl başlayacaktır... İnsanlar gelecek yılın iyi geçmesi, başarılar, sağlıklar, mutluluklar getirmesi adına içki içip, maytaplar patlatarak bir birlerine iyi niyetler dileyip eğlenilir... (Kimse içki içmek mecburiyetinde de değildir)

Yılbaşında hindi tüketimi Avrupa da pek yaygın değildir... İslamiyette nasıl; Sünni, Alevi, Şii vb. gibi mezhepler varsa, Hristiyanlıkta da Katholik, Ortodoks, Evangelis (evangelisch) vb. gibi mezhepler vardır...

Evangelisler genellikle orta çağda dinde reform istediklerinden Kiliseler tarafından aforoz edilip, bu günkü Amerika’ya yerleşen Avrupalılardır. Avrupa kıtasında kiliseleri ve sayıları azdır.

Ortodokslar, genellikle Balkan ülkeleri ve Ruslardır. Katolikler ise, İngiltere dahil Orta Avrupa’da yaşayan Avrupa halklarıdır...

Yılbaşında hindi tüketimi daha çok, Evengalis (evangelisch) Amerika toplumunda yaygındır...

YENİ YILINIZ ŞİMDİDEN KUTLU OLSUN…

BAŞTA SAĞLIK OLMAK ÜZERE, HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN…

Saygılarımla...

Not: Bizde genellikle NOEL, İSA’nın doğumuyla yılbaşı bir birine karıştırılıyor. İkisi de tamamen farklı ayrı ayrı şeylerdir. İSA’nın doğum tarihi yani NOEL 25 Aralık, YILBAŞI ise 31 Aralıktır.