Dursun Erkılıç

Dursun Erkılıç

Ö.Ö., Ö.Ö., Ö.Ö.

Ö.Ö., Ö.Ö., Ö.Ö.

Politika Kasabasının Siyaset Kulvarına ilk çıktığım 1970’li yıllarda mesleğin heyecanı, damarlarımdaki kan ile tepemden tırnağıma dolaşıyordu. Yorulunca, o zamanlar Millet Bahçesi olmadığı için doğal taş, toprak, ağaç gölgesi… ne gelirse sığınıp soluklanıyordum herkes gibi…

İLK Ö.Ö. İLE TANIŞMAM…

Mesleğe başladığım gazetede, günü gelince, foto muhabiri ve muhabir olarak haber peşinde koşarken eski Başbakanlık Binasının önünde nöbet tutanlar arasına katıldım. Bakanlar Kurulu toplantılarını ve bakanların basın toplantılarını takip eder oldum. Sıkça TBMM’ye de gidiyordum. İlk Ö.Ö. ile oralarda tanıştım! Üslubundan etkilendiğim (ve adının önünde Mustafa bulunduğunu ölümünün ardından öğrendiğim) Örsan Öymen ağabey, yazılarını su gibi içtiğim hatta kesip sakladığım bir meslek büyüğümdü. Basın, diplomasi ve siyaset dünyamızın önemli isimleri Altan Öymen’in kardeşi, Onur Öymen’in kuzeni olan Örsan abiyi çok genç yaşta kaybettik…

İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ Ö.Ö.

Son dönemin yükselen harfi ‘Ö’nün kaymağını yiyen iki ‘Ö.Ö.’ daha katıldı aramıza!

Ö.Ö.’lerin misyonunu ve vizyonunu, artık sıkça uğradığım Politika Kasabasının Millet Bahçesinde öğrendim!

Bahçeye varınca, ağzında Red Kit çöpüyle çimenlerin üzerine sere serpe uzanmış gamsızı pas geçip kasaba siyasetçilerinin ‘loca’ gibi kullandığı apartman büyüklüğündeki ağaç gölgesine komşu oldum…

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağ elini ağız kenarına siper ederek, İYİ Parti Genel Merkezine doğru, “Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” diye ünlemesi çok önemliydi ama yüzü bana dönük CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hal ve hareketleri daha bi dikkatimi çekti. Kurultayda genel başkan adayı olacak isimlerle ilgili bilgiyi danışmanlarına danışmak yerine Parti Sözcüsü Faik Öztrak’a soruyordu:

- Ö.Ö.’den ne haber Faik?

- Hangi Ö.Ö. Sayın Genel Başkanım?

- Kaç tane Ö.Ö. var Faik?

- Aman efendim bir Özgür Özel bir de Örsan Öymen var ya…

- Benim danışmanlar uyuyor mu? Örsan Öymen de mi göz dikti koltuğuma?

- Parti içi demokrasi efendim. Koşulları uyan herkes aday olabilir…

***

Bu diyalogdan kendisini rahatlatacak bir çıkarımda bunamayan Kılıçdaroğlu, bilgilenmek istiyordu. Kafasını sağa / sola çevirerek Millet Bahçesindeki kalabalığı kestikten sonra sordu:

- Özgür Özel bizim Ö.Ö. de diğer Ö.Ö. nereden çıktı Faik?

- Öyle demeyin efendim, donanımlı biridir. Profesördür. Feyziye Mektepler Vakfı Işık Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. Işık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyeliği yapmaktadır. Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Felsefe bölümünde, Yüksel Lisansını New York Üniversitesi'nde Felsefe ve Doktorasını da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Felsefe alanında yapmıştır…

- Tamam tamam! Özgür, bildiğimiz Özgür de Örsan ile işimiz var desene…

- Haklısınız Sayın Genel Başkanım. Ancak Özgür de milletvekilliği süresi bakımından benimle yarışıyor! Meclis’te de sizin koltuğunuzda oturuyor…

- Otursun bakalım… Faik, Kurultay’da parti içi demokrasiyi masaya mı yatırsak, ne dersin?

- !

EKREM İMAMOĞLU’NUN MESAJI

Cep telefonuyla titreyen Faik Öztrak, Genel Başkanının sorusuna cevap vermeden X’ten ekrana yansıyan mesajı okuması için Kılıçdaroğlu’na uzattı. Okudu: CHP değişirse Türkiye değişir. Türkiye'nin değişimi için yola çıkan Özgür Özel’e ve yol arkadaşlarına başarılar diliyorum.

Ensesini kaşıyan Kılıçdaroğlu, ortamdan uzaklaşmak istedi.

- Kalk Faik kalk. 12. Kata çıkalım. Nasıl olsa dansçıları kovduk, kafamızı dinleriz biraz…

***

Ben de onlarla birlikte terk ettim Millet Bahçesini. Eee, ‘Ö’nün kerametini çözmem gerekiyordu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dursun Erkılıç Arşivi