Siyasette ‘danışman’ cenneti, cehennemi!
Siyaset, ‘insan kalmaya’ mani olmamalı! Hani büyük ozan diyor ya;
Mahzuni Şerif'im zordur bu dünya
Düşünce görülür hanyayla Konya
Ne İngiliz koydum ne de Almanya
Amma insan kalmak dile kolaydır
İşte öyle bir şey… Amma velakin nereyi gezip dolaşıp gelirseniz gelin, CHP içinde siyaset yapıyorsanız, insanı insanlıktan çıkaracak kerte yaman gelişmelerin, çekişmelerin içinde bulabilirsiniz kendinizi! Evet, konumuz ‘danışman’lık…
MAHZUNİ, KARAYALÇIN’A DANIŞMAN OLUYOR
Konuya Aşık Mahzuni Şerif ile girdik, onunla devam edelim; sonra da CHP’nin içine dalalım…
Bilindiği gibi Murat Karayalçın, 1989-1993 yıllarında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı idi. Bu dönemde Aşık Mahzuni Şerif’e, Karayalçın’a danışman olması için teklifte bulunulur. Zor şartlarda yaşamını sürdüren büyük ozan, 1990’da Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nda ‘danışman’ olarak göreve başlar.
Ancak Mahzuni, aşıklık gururu, ozanlık onuru ile donanmış biridir. Paraya çok ihtiyacı olmasına rağmen görevinden istifa eder. Neden mi? ‘Danışman Oldum’ şiirinin birkaç dörtlüğü ile kendisi anlatsın:
Bakın şu başıma gelen işlere
Ben Karayalçın’a danışman oldum.
Toplayıp getirdim çoluk çocuğu
Ben Karayalçın’a danışman oldum.
Sözler verdi gardaş gardaş konuştu
Berhan’ınan Talip’inen buluştu
Ne yüzümü gördü ne de tanıştı
Ben Karayalçın’a danışman oldum.
Birsen Hanım derler özel kalemi
Murat Bey’e yetiştirmez selamı
Geldim Ankara’ya buldum belamı
Ben Karayalçın’a danışman oldum.
(…)
Mahzuni’nin, “Bana bugüne kadar herhangi bir şey danışılmadı. Hak etmeden para almam” diyerek istifa etmesi, benzeri görülmemiş bir davranıştı. Mekanı cennet olsun…
***
CHP İÇİNDEKİ DANIŞMANLIK VAKASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sırtı yere getirilirse Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmeye aday en güçlü isim olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçim sonuçları parti içinde bir ‘genel başkanlık savaşı’na dönüşmeden bir şeyler yapmak zorundaydı. Yaptığı ilk iş, kendisini yanılttıklarına inandığı danışmaların tümünü kovmak oldu! Bir şeyler yapmak gerekiyordu. İşe ‘Kadın ve Aile Politikalarından Sorumlu Danışman’ ataması ile başlanabilirdi. Öyle de yaptı. AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş biri, yani son günlerin en çok konuşulan ismi, Perinaz Mahpeyker Yaman bu görev için en uygun isim olabilirdi! Öyle ya en büyük rakip partinin içinden birini ‘danışman’ yapmak farklı faydalar sağlayabilirdi.
Ancaaak…
Günler ayları kovaladı ve gün geldi anlaşıldı ki; 28 Mayıs seçimlerinden iki gün önce danışman olarak atanan Perinaz Mahpeyker Yaman’ın sosyal medya hesabı geçmişte yaptığı paylaşımlarla doluydu ve bunlar CHP adına vahim içeriklere sahipti. Yeni danışman geçmişte Kemal Kılıçdaroğlu ve Atatürk’ü hedef aldığı paylaşımlarda bulunmuştu. Ne yazık ki Kılıçdaroğlu, bir arkadaşının tavsiyesiyle, kendisine “Zavallı, kanı bozuk, hain” diyen; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Perinaz Mahpeyker Yaman’ı ‘Kadın ve Aile Politikalarından Sorumlu Danışman’ olarak atamıştı. Yaman, ‘Ben paylaşmadım’ diye kendini savunsa da sonrası tufan…
CHP içinden konuyla ilgili yapılan açıklamalar da dikkat çekici. Bu ayrı bir ayrı bir yazı konusu olabilir ama şu gerçek unutulmamalı: Ankara; siyasi cennetini, siyaset cehennemini yaşatan danışman vakaları ile dolu bir başkenttir. Dikkat edilmeli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.