Siyasette yeni bir vizyon yeni bir ilke ve prensip uygulaması içerisinde genç jenerasyon aktif olması için güçlü bir sinerji lazım.

Nasıl bir jenerasyon derseniz okuyan bir jenerasyon derim…

Hayatı, olayları, süreçleri, tehlikeleri, zararlı oluşumları, memleket meselelerini, ulusal ve uluslararası konuları, güvenlik ve milli strateji konseptini tanıyan, tanımlayan ve bu alanlardaki eksik nitelikleri analitik düşünceler eşliğinde teori üretip stratejik dönüşümünü temin ederek tamamlayan, tarafsızlık ilkesi ile eğri ve doğruyu ayıran bir okur kitlesinin siyasette milli mücadele ruhu içerisinde aktif olması lazım.

Köyden,  kasabadan ilçeden ilden bölgeden ülkeden ve dünya gündemine yönelik analiz oluşturup teori geliştiren bir düşünce ekseninin aktif bir şekilde siyasette olması kalıplaşmış duyguları topyekûn bertaraf ederek sürecin aklanması ve doğru bir ilke ile ilerlemesine vesile olacaktır.

Siyasetin akrabaların kuşak değişimini aktardığı bir Lokal halinden arındırılıp memleket meselelerine daha şeffaf daha ilkeli daha prensipli bir şekilde gelmesi lazımdır.

Özellikle hukuk, iktisat, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler vb. bilim alanlarında aktif olan, bu alanlarda kendisini geliştirmiş fertlerin siyasete dâhil edilmesi lazım.

Kat üstüne kat çıkmayı hedefleyen müteahhitlerin, din tüccarlarının, trajedi sendromu ile zehirlenmiş sivil toplum örgütlerinin ise bir müddet hatta mümkünse 2023 e doğru emin adımlar ile ilerlediğini günümüzde uzun vadeli bir tatile çıkarılması lazım.

Dünyanın coğrafi sınırlarının yeniden şekillendiği, bölgesel savaşın eşiğinde olduğumuz, İslam dünyasının kan revan içerisinde çırpındığı, dini bayramlarda dahi Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki savaşlara bayram izinlerinde savaşın durması batılı ve Müslüman olmayan ülkeler tarafından tayin edildiği günümüzde eğer bütün gelişmeleri gereğince okuyamıyorsak bu ehil olmayan tüccar mantıklı siyasetçiler yüzündendir.

Bir tesisin açılışında devlet erkanının katılımı ile kolanın kavgasını verenler, mit tırlarını manşet yapıp uluslararası boyuta taşımak isteyen aydın görünümlü vatan haini gazeteciler, halk banka saldıran batılı medya develeri nedense ABD’nin terör örgütü PYD’ ye verdiği tırlarca silahı mühimmatı, Gürcistan sınırında oluşan askeri meskenleri ve ağır donanımlı silahları, Bulgaristan ve Polonya’daki kurulan batılı askeri üsleri ve ağır askeri teçhizatları ne görüyorlar, ne duyuyorlar, ne okuyorlar, nede yazıyorlar…

Sabah kalkınca televizyonu acarız amme hizmeti veren izdivaç programları, öğle arasında ailelere konuk olan Hint dizileri, ikindi kuşağında çay faslı ile devam eden yemek programları, derken akşam vakti birde klasik aşk dizisi yada adada sefil bırakılan gariban yarışma programları yapıştırılıp zihinlere akılların zehirlenerek köreltildiği günümüzde Show yapmayan ve milli mücadele ruhu taşıyan, memleket meselelerinde süreci çıkar malzemesi yapmayıp devletin bekası, milletin refahı ve ülkenin selametini ön planda tutan, bil hassa yalnızca Hakka tapan, Allahtan başka ilahı olmayan ve halk için hak için okuyan siyasetçi ile aydınlanan siyaset arenasına acilen ihtiyaç var.