Ülkemizin içinde bulunduğu buhranı, ekonominin dibe vuruşunu, yağmur gibi her gün gelen zamlarla halkın perişanlığını ve tedirginliğini bilenlerin sayısı günden güne artmaktadır.

"Peynir gemisinin lafla yürümeyeceğini", "Evde ki hesabın çarşıya uymadığını", "Pembe tabloların karardığını" hala anlamayanlar, anlatamayanlar, vebal üstüne vebal yüklenmektedirler.

Ekonomistlerin, bilim adamlarının, uzmanların, vatansever eğitimcilerin, yol göstericilerin sözlerini ve ilkelerini ciddiye almayanlar, Türk Milleti ve Türkiye üzerinde hain emellerini uygulamaya çalışan emperyalistlere karşı gerekli tedbirleri almamışlardır. Kendi çevrelerini, ailelerini zengin etme yarışına girmişlerdir.

Din adına, kökleri dışarıda olan başta tarikatlar olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar ülkenin tabanını oyarlarken; gaflete, dalalete ve ihanete düşenler yüzünden bu ülke bu günkü duruma düşmüştür. Tavşan, karşıya geçmeden yapılmasını yapmayanlar, delik büyüyünce, yara açılınca çırpınsalar da kar etmiyor. Kar getiren işletmeler satılmış, ihracat gerilemiş, ithalat ise zirve yapmıştır.

Ülkenin içinde bulunduğu durumları anlatanlara tepki gösterip, yalan, yanlış projelerle halkı uyutmanın bedeli ağır olmaya başlamıştır. İç borçlar, dış borçlar, cari açıklar gün geçtikçe tırmanırken; ülkeyi güllük, gülistanlık göstermek, oy uğruna halkı yanıltmak, ülkeye nelere mal oldu ve olmaya devam ediyor. İ M F ye borç verdik diye reklam yapmalar boşa çıkmış, Çin'den ve İ M F den borç para alma çabasına girilmiştir.

Adalet cendereye alınırsa, ben ne dersem o olacak zihniyeti, israfı, lüks yaşamayı, itibar diye devlet bütçesine büyük delikler açmayı adet haline getirenler; şimdi tasarruftan bahsetmektedirler. Halkın sandıktaki ve yastık altındaki altınlarını, paralarını piyasaya sürmeleri istenmektedir. Önce siyasiler, iş adamları, büyük ihaleleri kapanlar, ülkenin bütçesini delik deşik edenler tasarruflara başlasınlar. Ellerinde ki altınları, dövizleri piyasaya sürsünler.

Ülkemizin rahatlaması, bütçemizin soluk alması, sıkıntılardan kurtarılması açısından yapılacak tasarruflardan bazılarını şöyle sıralayabilirim:

1- Ülkemizde bir yük ve bela olan Suriyelilere verilen paraların, hakların durdurulması ve ivedilikle ülkelerin gönderilmesi.

2- Gereksiz yere 600 e çıkarılan milletvekili sayılarının bütçeye nelere mal olduğunu hesap edilerek, maaşlarında ve diğer haklarından kısıntıya gidilmesi.

3- İsrafın haram olduğunu yüce dinimiz buyurduğu halde, bütçemize büyük yük olan sarayların giderlerinin dikkate alınması. Tatil için Marmaris'te yapılan 300 odalı sarayın yapımının tasarruf nedeniyle durdurulması.

4- Daha önce yapılan ancak, devlete büyük yük getiren köprüler, hava alanları, tünellerin durumları göz önüne alınarak Büyük İstanbul Kanalının nelere mal olacağının hesabının iyi yapılması. Devletin zarar etmesisin önüne geçilmesi.

5- Değerlendirilecek o kadar atıl durumda binalar, tesisler olmasına rağmen yeni bina yapma, yeni Adalet sarayları yapma, Yeni Valilik binalarına yönelme, inşaatlara oluk gibi paraları harcanmasının dizginlenmesi.

6- 16 yıldır ülke genelinde yol çalışmaları hiç bitmemektedir. Bu şirketlere bitmeyen yollar için ödenen paralara dur denilmesi. Başka ülkelerde yapılan bir yolun 20 yıl garantisi olduğu halde hiç bir kusuru olmayan asfaltları söküp aylarca, yıllarca devletten para sömürenlerin üzerlerine gidilmesi.

7- Millete küfreden iş adamlarından bazılarının vergi borçlarının silinmesi. Onların hileli yaptıkları yolların, köprülerin kısa zamanda yıkılmasının sorgulanarak, zararların kendilerine ödettirilmesi.

8- Halkın dini duygularının hassasiyetlerinden yararlanarak yeni camiler, yeni imam hatipler, yeni kuran kursları yapımlarından çok halkın temel ihtiyaçlarını, onlara iş ve istihdam sağlama yöntemlerine eğil inmesi. Yeni iş alanlarının, fabrikaların kurulması, üretime hız verilmesi.

9- Ülke adeta yabancı sporcu mezarlığına döndü. Ülke genelinde yabancı sporcuların sayılarını bilemiyoruz. Onlara ödenen paraların miktarlarını hiç hesap ettiler mi?

10- Şatafatlı açılış, kurdele kesme, temel atma ve mitingler yapmalara son verin. Sözle tasarruf olmaz. İcraat gerekir.

Ülkemiz her yandan, her açıdan kıskaca alınmıştır. Ayrılıklar, kavgalar, çekişmeler bir yana bırakılıp birlikte hareket etmemizde yarar var. Tüm terör örgütlerini, yok etmek, onlara yardım ve yataklık edenlere gerekli dersleri vermek ilkemiz olmalıdır.