Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. İstiklal şairimiz M. Akif Ersoy’un dediği gibi “Allah bu millete bir İstiklal marşı yazdırmasın “âmin.

Zaman akıp gidiyor. Bugün bitince yarın itibarıyla dün olan bugün yarın tarih olacak. Kısacası yarın bugüne baktığımızda geçmiş olacak. Zaman ne kadarda çabuk geçiyor; değil mi? Bazı insanlar kendi geçmişlerini anı defterlerine yazarlar sonra zaman zaman okur geçmişlerini yâd ederler. İnsanlar kendi geçmişini yazarlarsa hatıra olur, geneli ilgilendiren şeyleri yazarlarsa tarih olur. Tarihin konularına, sınıflandırılması da vardır. Dünya tarihi, Türk tarihi, İslam tarihi, siyasi tarih hatta sanat tarihi gibi sınıflamaları da vardır.

Tarihte meydana gelen olaylar anı defterine bakarak öğrenilmez elbet. Çünkü anı defteri bir kişiyi ve çevresinde yaşadığı olayları anlatır. Tarih öyle mi? Tabi ki değil. Tarihte hiçbir şey gizli kalmaz. Trump’un yaptığı dengesiz hareketlere konuşmalara anlam veremiyordum. Dedesinin mesleğini öğrenince sebebini öğrendim.

Tarih belgelere dayandırılan verilere göre yazılır. Özenli çalışma ister. İşte bu özenli çalışmaları yapan Süleyman Kocabaş ağabeyimizi Kırşehir’de düzenlenen ahilik haftası kutlama şenlikleri çerçevesinde yapılan kitap fuarında tanıdım. Kendisi tarihe ışık tutanlardan, 1950 yılında Kayseri ilinin Develi ilçesinin Sindelhöyük Kasabasında doğdu. İlkokulu kasabada bitirdikten sonra orta mektebini Pazarören Mimar Sinan İlk öğretmen okulunda devam etti. Daha sonra İstanbul Yüksek Öğretmen hazırlık sınıfında tamamladı. 1970 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat fakültesine başlayıp 1975 yılında Ziraat yüksek mühendisi olarak mezun oldu. Kayseri Tarım İl Müdürlüğünde işe başlayıp 2002 yılında emekli olan Süleyman Bey evli üç çocuk babasıdır.

Tarih ilmine ilgi duyan Süleyman Bey okudukça yazma isteği duyarak okul dergi ve gazetelerinde yayınlamaya başladı. İngilizce ve Osmanlıcayı kendi çabalarıyla öğrendi. Çeşitli ulusal gazetelerde, dergilerde makaleler ve dizi yazılar yazdı. 1983 yılında Vatan yayınlarını kurarak kitaplarını bu yayınlar adı altında yayınladı.

Süleyman Kocabaş hocamızın 2013 yılı itibarıyla 60 kitabı bulunuyor.

Kendi kendisini yetiştiren kültür adamlarımızdan olan Kocabaş’ın kitapları büyük ilgi gördü. Birçok baskıları yapıldı. Kitaplarını “İlmi endişe” ve “Akademik duyarlılık” ile yazmaya özen gösteren Kocabaş kamuoyunda “Üslubu akıcı, güvenilir, velut, bağımsız ve tarafsız, serbest tarihçi” olarak isim yaptı. 11 kitabı Mısır’da Arapçaya, 1 kitabı da Azerbaycan’da Azericeye çevrildi. Kocabaş emekli olduktan sonra iki dairesinden birisini kütüphaneye çevirerek “Süleyman Kocabaş özel kütüphanesi” adıyla kütüphaneye çevirerek, 12 bin ciltlik tarih kitapları ve 40 yıllık gazete ve dergi koleksiyonunu araştırmacıların hizmetine sundu.

Eserleri:

Tarihte Türk-Rus mücadelesi: Kuzey'den gelen tehdit

Türk İmparatorluğunu Parçalamak

Tarihte ve Günümüzde Türkiye’yi Paylaşma Planları

Tarihte âdil Türk idaresi

Osmanlı isyanlarında yabancı parmağı: bir imparatorluk nasıl parçalandı?

Sultan II. Abdulhamid

"Vaat edilmiş toprak" Filistin için mücadele: Türkiye ve Siyonizm

Tarihimizde komplolar: odaklar-- olaylar-- kayıplar

Türkiye'nin canı boğazlar

Masonluk ve Masonlar

Osmanlı ihtilâllerinde yabancı parmağı

Pencermenizm'in "şarka doğru" politikası: tarihte Türkler ve Almanlar

Dönmelik ve Dönmeler

Sultan Abdülaziz ve I. Meşrutiyet tarihi

Tarihimizde yanlışlıklar geçidi

Gizli yüzler gizli işler

Garip tarihimiz

1915 Çanakkale savaşları ve Türk-dünya tarihindeki yeri

Osmanlı: İmparatorluğu’nu Yıkanlar; Jön Türkler, Komitacılar, Siyonistler

31 Mart Olayı'nın içyüzü: II. Abdülhamid nasıl devrildi?

Bir kuşağın dramı: sağ-sol çatışmasının perde arkası, tanıklıklar

Yasarken Tarihe Not Düşmek II- Türkiye’nin Halleri

Türkiye ve Siyonizm

Tarihimizin en büyük dramı Sarıkamış faciası, Aralık 1914

Paris'in "Doğu Yolu"nda yaptıkları tarihte Türkler ve Fransızlar

Türkiye'de demokrasi buhranı: İcazetli-muvazaalı ve emanetçi partiler 1920-1987

Refahyol hükümeti sonunun perde arkası: Türkiye'nin sendromları, 1996-1997

29 Mayıs 1876 Darbesinin İc̣yüzü: Sultan Abdulaziz Nasıl Devrildi?

27 Mayıs 1960 darbesine giden yolda Yeşilhisar-Kayseri olayları, 17 Şubat-3 Nisan 1960

Son haçlı seferi: Balkan harbi, 1912-1913: Avrupa Türkiye’sinin kaybı

29 Mayıs 1876 darbesinden 15 Temmuz 2016 darbesine darbelerin zararları ve darbeler tarihimiz 1876-2016

Niçin mağlup olduk?

27 Mayıs 1960 darbesine giden yolda Uşak olayları: 30 Nisan - 1 Mayıs 1959 ve İzmir - Topkapı olayları, 2-4 Mayıs 1959

Tarihimizin en büyük yalan furyası ve 27 Mayıs 1960 darbesi ve rejiminin c̣öküṣ belgeleri

Tarihimizin en büyük yalan furyası ve 27 Mayıs 1960 darbesi ve rejiminin c̣öküṣ belgeleri

Türkiye'de Politikada Şiddet'in Perde Arkası, 1876-1996

İhtilâlin Kendi C̣ocuklarını Yiyiṣi: 13 Kasım 1960 darbesi ve Alparslan Türkeṣ : 14'ler nic̣in ve nasıl tasfiye edildi

Geçmişten günümüze yazdıkları ve söyledikleriyle ibretli hatıralar:

Ülkemizde 15 Temmuz 2016 darbesinden daha tehlikeli olan nedir?

Atatürk ve inkılaplar dönemi, 1923-1938

İnönü Dönemi: Milli Ṣef Yönetimi ve Demokrasiye Geçiş 1938-1950

Kendi itirafları, Jön Türkler nerede yanıldı? 1890-1918: hayaller, komplolar, kayıplar

Yaralı demokrasimiz ve AK Parti-Gülen cemaati kavgasının ön analizi, 1876-2015 (bazı hatıralarım): Türkiye'de demokrasi buhranı III

Postmodern darbe süreci: 28 Şubat'a doping: Şubat-Mart 1998 sendromları

Yarım asırlık Kayseri - Türkiye gerçekleri ve hatıraları 1965-2015: Kayseri'de bir Robinson Crusoe

Balkan Harbi faciası 1912: 150 Yılda Kazandığımız Rumeli'yi 15 Günde Nasıl Kaybetttik?