Türk siyaseti ve ekonomisinin bir dönemine silinmez mühür vuran eski Devlet Bakanı ve İstanbul Milletvekili Kemal Derviş hayatını kaybetti.

Derviş’in ölümünün ardından, Ankara merkezli ve Türkiye’nin en iddialı haber portallarından biri olma yolunda istikrarlı şekilde yükselişini sürdüren https://www.anadolugazete.com.tr/ internet sitesindeki köşemde yazılar kaleme aldım.

Yazıları takip eden birçok dosttan farklı dönüşler oldu ama (izinleriyle) ikisini özellikle buraya aktarmak istiyorum. Bu isimlerden biri, Kemal Derviş fırtınasının estiği günlerde MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülend Yahnici, diğeri de Türk siyasetinin ve ANAP iktidarlarının simge isimlerinden, dört dönem milletvekilliği; Devlet, Bayındırlık ve İskan Bakanlıkları yapan Mehmet Keçecilerin Basın Müşavirliğini yapan gazeteci dostum Ahmet Tezcan.

AHMET TEZCAN’IN AKTARDIĞI MUSTAFA TAŞAR ANEKDOTU

İki bölümden oluşan mesaj gönderen Ahmet Tezcan, “Derviş'in cenazesi ABD'de defnedilmiş; Washington'a yarım saatlik mesafede Maryland eyaletinde bulunan Laurel İslami Toplum Merkezi bünyesindeki camide, öğle namazını takiben kılınan cenaze namazının. ardından toprağa verilmiş. Rahmet olsun” ayrıntısını ilettiği, “Bir tebessümlük hatıra” anekdotunda şunları aktarıyor:

“Benim kendisi ile çalıştığım sıralardı, Keçeciler ve rahmetli Taşar’la Konya gezisindeydik. Hz. Mevlâna ziyaretinde görevliler harita üzerinde; dünyada işte şu kadar Mevlevî tekkesi vardı, biz gitmeden dervişlerimiz gider gönülleri fethederdi filan diye bakanları bilgilendirirken Taşar patladı: şimdi dervişleri Amerika gönderiyor muhterem, onlar da para ile meşguller deyiverdi.”

ŞAHİTLİK ETTİĞİ BİR YAŞANMIŞLIK

Ahmet Tezcan, başka bir mecrada yayımlanan “Kemal Derviş işçi, memur için sıfır zam istedi” başlıklı haberimle ilgisi de olan açıklamasında ise şunları anlatıyor:

“Keçeciler işçi ve memurların toplu sözleşme görüşme sorumlusuydu aynı zamanda. Odasındaki görüşmelere şahitlik etmişizdir. Sendika temsilcileriyle toplantı öncesi görüşürken “para var mı soralım hazineye” (Kemal Derviş’e) diye bakanları davet ettiler üç aşağı beş yukarı saatler süren müzakere sonucu anlaştılar ve sendika da bütün bakanlara teşekkür etti. Hatta “el öpme, devlet eli öpülür” gibi espriler de yapıldı. Sendikacılar da “beklediğimizden fazlasını aldık” dediler ve eklediler: Ancak dışarıda basının önünde biz bunu böyle söylemeyeceğiz. “Umulanın altında bir artış oldu, tatminkâr olmadı ilk fırsatta bu görüşmelerin “ek bir artış” için tekrarlanması gerektiği notunu ekleriz” deyince soğuk duş etkisi yaptı.

“O da size yakışır(!) dediler, sendikacıları uğurladılar.

Velhasıl, o zaman bu işlerde görülen ile gösterilen çoğu zaman aynı olmuyordu vesselam.”

ŞEVKET BÜLEND YAHNİCİ’DEN TARİHİ HATIRLATMALAR

Dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Şevket Bülend Yahnici ise önce iki haber linki gönderdi. Birinci link meslektaşım Süleyman Demirkan’ın hurriyet.com.tr sitesindeki 15 Ocak 2022 tarihli bir haberi.

Sadece haberin girişini aktarmak istiyorum, gerisini varın siz düşünün. Şöyle:

MHP, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, ‘‘Yeni Oluşum’’u desteklediği açıklamasına rağmen, bakanlık görevini sürdürmesine ateş püskürdü.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, derhal istifa etmeye çağırdığı Derviş'in çarşamba günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısına da gelmemesi gerektiğini söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, Malatya gezisi sırasında yaptığı, ‘‘Derviş'in tutumu ahlaki değil’’ diyerek, istifa etmesi gerektiğini dile getirmişti. Yahnici, Derviş'in şu anki konumunu Hürriyet'e değerlendirirken şu örnekleri verdi: ‘‘Kıbrıs konusunun konuşulduğu MGK toplantısına, Yunanistan Genelkurmay Başkanı'nın katılması gibi bir şey... Ya da, MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici'nin, seçimlerden tek başına iktidar çıkacak İsmail Cem'in ya da DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in kurduğu partiye MHP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla bakan alınmasından farksız. Bunlar kabul edilebilirse, Derviş'in bakanlığı sürdürmesi de normaldir.’’

Haberin sonundaki, “MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da, ‘‘Derviş, hemen bugün istifa etmeli. Yarına (Pazartesi) kalırsa olmaz. Devletin kasasını emanet ettiğimiz kişi, bu Hükümet'i yıkmaya çalışıyor. Pazartesi'den itibaren imza da atamaz. Çarşamba günü Bakanlar Kurulu'na da gelmez’’ dedi. Normal olanın Derviş'in istifanı kabul etmek, istifa etmezse de azletmek olduğunu savunan Şandır, ‘‘İktidar sorumluluğu müşterektir. Biz, en üst düzeyde söyledik. Genel Başkanımız, ‘Takdir Başbakanındır' derken de, yapılması gerekeni ortaya koydu’’ dedi.” şeklindeki açıklamalar ‘tarihi’ önemde. Çünkü kısa süre sonra hem Kemal Derviş istifa etti hem de Devlet Bahçeli’nin hükümetten çekilmesiyle erken seçimin yolu açılmıştı.

BİR PARANTEZ AÇMAK GEREKİRSE…

Bu noktada ben de bir gelişmeye dikkat çekmek istiyorum:

MHP’nin “Devlet Bahçeli” imzasıyla 15 Temmuz 2002’de yayımladığı mesajın bir bölümünde şu ifadeler yer alıyordu:

“(…) İçinde bulunduğumuz şartlar ve erken seçim sürecine girilmesini gerekli kılan gelişmeler kamuoyumuzca bilinmektedir. Türkiye'nin gündemine bilinçli olarak taşınan siyasi belirsizlik ve yönetim boşluğu tartışmaları giderek tırmandırılmış ve ekonomik ve siyasi istikrarı hedefleyen bir kampanya başlatılmıştır.

Bunun amacının da, böyle bir tehdit ve şantaj ortamında Türkiye'de siyaset kurumunu yeniden tanzim etmek olduğu anlaşılmıştır.

Ortak hareket eden bir cephenin bu amaçla sahneye koymaya çalıştığı siyasi senaryolara, milletin hakemliğine gidilerek bir cevap verilmesi artık gerekli ve kaçınılmaz hale gelmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi bu oyunu bozmuş ve seçimlerin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılması için Türkiye Büyük Millet Meclisini 1 Eylül'de olağanüstü toplantıya çağırmıştır. (…)”

Evet, böylece 3 Kasım 2002’deki seçimler AK Parti’ye 21 yıl sürecek iktidarın yolunu açmıştı…

YAHNİCİ’NİN GÖNDERDİĞİ İKİNCİ HABER

Şevket Bülend Yahnici’nin gönderdiği ikinci haberin linki ise ntv.com.tr adresinden. Yayın tarihi 29 Mayıs olarak belirtilen haberde, Kemal Derviş’in siyasi arayışları ve girişimlerine dikkat çekiliyordu. Yahnici’nin görüşü haberin spotuna şöyle yansıyordu:

Yahnici, Kemal Derviş’in etrafında bir siyasi arayışın olup olmamasının kendilerini ilgilendirmediğini söyledi. Yahnici, “Biz bunun tarafı değiliz, olmayız da. Sayın Derviş siyasi muhatabımız da değildir” dedi

Haberin girişinde ise ‘başarı paylaşımı’na ilişkin bir değerlendirme vardı. Şöyle:

Kemal Derviş’le MHP arasında bir sorun olmadığını belirten Yahnici, “Sayın Derviş hükümetin bir bakanıdır. Hükümetin ekonomiden sorumlu bakanı olarak, ekonomik program uygulama gayretindedir. ‘Sayın Derviş’in programı’ diye ortada bir program yoktur. Derviş, hükümetin programını uygulayan, ekonomiden sorumlu devlet bakanıdır. Başarı, hükümetin başarısı olacaktır” diye konuştu.

YAHNİCİ’NİN ÖZEL DEĞERLENDİRMESİ

Bugün kendisini Ankara’ya hizmet etmeye adamış biri olarak sivil toplum dünyasının çalışkan bir gönüllüsü olarak çalışmalarını sürdüren Şevket Bülend Yahnici, Kemal Derviş ve yaşanan bazı gelişmeleri içeren özel bir not da gönderdi.

Tarihi diyalogların yaşandığı not şöyle:

Karışık, çok karışık günlerdi.

4 Temmuzda toplanırlar. Ecevit, Bahceli, Yılmaz, Derviş... Aslında dörtlü bir toplantı için bir aradadırlar. Ancak o sırada orada bulunan Sümer Oral da içerde kalır ve konuşulanlara şahitlik eder.

Derviş, Rahmetli Ecevit’e “bu böyle gitmiyor yeni bir senaryo lazım” diyecektir. Ecevit hiç beklemediği bu laf karşısında şaşırır kalır...

Bu esnada bu sefer de Yılmaz devam ederek, Derviş’e hak verecektir ve Ecevit’in sağlık durumunun vahim olduğunu ima edecek ve adeta bir sağlık raporu alsanız, diyecektir.

Üçü rahmetli oldu. Bahçeli ve Oral yaşıyor. Toplantı bu minvalde devam eder, ortalık gergindir.

3 gün sonra, 7 Temmuzda Kocayayla’da Bahçeli “erken secim 3 Kasım’da” diyecektir.

Ben Parti Sözcüsüyüm, Genel Başkan Yardımcısıyım, haberim yok... Diğer yönetici arkadaşların haberi de yok... Bakanların da...

Bugüne kadar "haberim vardı" diyen de çıkmadı.

Evet, bu dünyadan Dervis geçti...

ANAP, DSP, MHP hükumetine dışarıdan getirilip bakan yapılmıştı. Son zamanda yine Rahmetli Cem'le beraber oldu, hatta CHP’li oldu, kabinede üyeliği devam etti. Garabet bir haldi, vesselam.

Aynı hükumetin ortağı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli “kendisiyle bizim ilgimiz yok, DSP kontenjanıdır” dedi.

3 Kasım'da seçim yaptık ve 21 yıllık AKP dönemi başladı.

BİR HIŞIMLA GELDİG EÇTİ

Evet, Şevket Bülend Yahnici ve Ahmet Tezcan’ın Son söz olarak şu söylenebilir: Kemal Derviş’in kısa süreliğine Türkiye’ye gelmesi, ekonomi alanındaki çalışmaları, siyasi faaliyetleri belki de en kestirmeden şöyle özetlenebilir: Bir hışımla geldi geçti!