Tarım Sigortalarında Güncel Sorunlar - I
Tarımsal afetlerde üretimin devamlılığı sağlamak ve çiftçinin mağduriyetini gidermek amacıyla devlet destekli tarım sigortaları sistemi kurulmuştur. Sistem sermayesinin yarısı devlete, yarısı özel sigorta şirketlerine ait olan Tarsim AŞ. tarafından yönetilmektedir.
Sistemin 2006 yılında kuruluşundan bu yana sağlanan gelişmelere rağmen uygulamada halen birçok sorunların olduğu görülmektedir. Sorunların en başında da sigortalı çiftçi sayısının artırılamaması gelmektedir.
Bu sorunların kaynağına bakıldığında ise; başta çiftçinin sistem hakkında bilgisizliği, acentelerin ilgisizliği, ekspertiz sisteminin Tarsim’in kontrolünde olması, uygulamaya ilişkin genel şartların çiftçinin aleyhine hükümler içermesi ve nihayet Sigorta Tahkim Komisyonundan kaynaklandığı görülmektedir.
Bu yazımızda çiftçiden ve acentelerden kaynaklı sorunlara değinilecektir. Umulur ki karar verici mevkiinde görev yapanlar bunları dikkate alır ve sorunların çözümüne katkı sağlarlar.
- Çiftçiden kaynaklı sorunlar
Tarım sigortaları konusunda çiftçilerimiz maalesef yeterince bilgi sahibi değiller, üretim maliyetleri içinde sigorta primini yeni bir masraf unsuru olarak gören küçük aile işletmeleri bu masrafa katlanmak istemiyorlar.
Çiftçinin çoğu kredi alırken Ziraat Bankası ya da Tarım Kredi kooperatiflerinin düzenlediği poliçenin bir nüshasını bile talep edip almıyor. Hatta önceliği kredi almak olan çiftçilerin çoğu, hangi ürünün ya da hayvanın sigorta yapıldığından bile bazen haberi olmayabiliyor.
Bazı çiftçiler maalesef sigorta primi düşük çıksın diye ürün fiyatını veya alan/ağaç başına verimi düşük gösterebiliyor.
Bazı çiftçiler bilgisizlik yüzünden hasar oluştuğunda ihbar süresini kaçırabiliyor. Bu durumda da hasar reddediliyor. Tarım dışı sigortalarda olduğu Tarsim’in Genel Şartlarda değişiklik yaparak ihbar süreleriyle ilgili mağduriyeti gidermesi gerekiyor.
Sonuç olarak zorunluluktan kaynaklanan artış dışında sigortalı çiftçi sayısı artmıyor. Sistemi yönetenler çözümü, zorunlu sigorta kapsamını genişletmekte buldular ve kredi kullanımı yanında sözleşmeli üretime sigorta yapma zorunluluğu getirdiler.
Ancak sigortacılıkta esas olan gönüllülüktür. Bu nedenle sigortalı çiftçiye hasar durumunda tazminat alabileceğine ilişkin güven verilmesi, keyfi uygulamalardan kaçınılması ve uygulama hatalarının giderilmesinin gönüllülüğün artacağı unutulmamalıdır.
- Sigorta acentelerinden kaynaklanan sorunlar;
Ziraat Bankası şubeleri ve Tarım Kredi Kooperatifleri Tarsim’in acentesi olarak poliçe düzenliyor. Ancak buralarda görevli personelin asıl işi poliçe düzenlemek olmadığından, ürün çeşidini veya ağaç/omca sayısını yanlış yazabiliyor, meyvecilikte don hasarı gibi olası riskleri teminat dışı bırakabiliyorlar.
Bu acentelerin düzenlediği poliçeleri çiftçiye vermemesi de ayrı bir sorun oluşturuyor. Çiftçinin poliçe bilgilerini kontrol edememesi ve yanlışlıkların zamanında düzeltilmemesi hasar durumunda çiftçinin mağduriyetine yol açabiliyor. Çiftçi talep etmese de poliçelerin çiftçiye verilmesi gerekiyor.
Hasar ihbarını yapan acentelerin sigortalıya ait 8-10 poliçeden hasarlı poliçeleri Tarsim’e yanlış bildirmesi, eksper hasarlı parselde tespit yapsa bile Tarsimin bunu sonradan reddetmesi de ayrı bir sorun oluşturabiliyor.
Tarsim Genel Müdürlüğüne 2023 yılında ilk kez bir tarımcının atanması ümit verici bir gelişmedir. Yeni yönetime başarı dilerken uygulamadan kaynaklanan hataların giderilmesi konusunda uyarılarımıza kulak verileceğini ümit ediyoruz.
Bir sonraki yazımızda tarımsal hasar ekspertizinden kaynaklı sorunlar üzerinde durulacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.