Dr. A. Ahmet Yücer

Dr. A. Ahmet Yücer

Tarım Sigortalarında Güncel Sorunlar- II

Tarım Sigortalarında Güncel Sorunlar- II

Önceki yazımızda tarım sigortalarında çiftçiden ve acente hatalarından kaynaklanan sorunlara değinmiştik.

Bu yazımızda ise Tarsim’in Genel Şartlarından kaynaklanan Sorunlar üzerinde duracağız. Bu sorunlara göz atacak olursak;

  1. Tarım Sigortaları Kanunu hasar tespit yetkisini mühendis, teknisyen, tekniker ve veterinerlere vermiştir. Oysa sigorta şirketi kanunun verdiği bu yetkiyi sadece kendi eksperlerine indirgeyerek uygulamalarını hukukun denetimi dışına çıkarmaya çalışmaktadır.
  2. Araç sigortalarında hasar rayiç değer üzerinden ödenirken, tarım sigortalarında hasar rayiç değer / gerçek zarar üzerinden ödenmemektedir. Bu da çiftçinin mağduriyetine yol açmaktadır.
  3. Sigorta poliçesi düzenlenirken bazı ürünlerde poliçeye güncel ürün fiyatının yazılamadığı ve üst barem konulduğu görülmektedir. Baştan güncel ürün fiyatı yazdırmayıp sonradan zeyl yapma imkanı verilmesi lütuf değildir.
  4. Kitlesel hasarlarda İlçe hasar tespit komisyonlarınca verilen hasar oranları ile Tarsim’in belirlediği hasar oranları arasında büyük farklılıklar oluşmaktadır. Oysa hasar tespitlerinin İlçe Müdürlüğü ve muhtar ile birlikte yapılması bu farklılıkları giderecektir.
  5. Kuraklık sigortalarında köylerde referans parsellerin seçimi ile gerçekleşen verim tespitleri çiftçi, muhtar ve azalardan habersiz yapılıyor. Bu işlemlerin gizli saklı yapılması yapılan işe şüpheyle bakılmasına yol açmaktadır.
  6. Hasar tespit tutanaklarının bir nüshasının çiftçiye verdirilmeyerek bilgi gizlenmesi çiftçinin güvenini zedelemektedir. Oysa ekspertizde esas olan şeffaflıktır.
  7. Tarlada ürün, ağaçta meyve ya da serada örtü kalmasa bile “rüzgar hızı saatte 62 km’ye ulaşmadı” diye fırtına hasarı reddediliyor. Oysa ürünün olgunlaşma evresi veya topoğrafya etkisiyle orta şiddetli rüzgarlar bile büyük hasarlara yol açabilmektedir. Sigortacılıkta hasarın kabulü için aracın hızı, depremin şiddeti, alevin boyutu ya da selin miktarı sorgulanmazken, fırtına hasarlarında minimum rüzgar hızı aranmasının izah edilebilir bir yanı yoktur.
  8. Su baskını hasarlarında, sigortalı parsele dere yataklarından yağmur ya da kar suyu gelmese de, zemininde geçirimsiz toprak tabakası bulunan düz arazilerde aşırı yağışlar su baskınlarına yol açmakta ve kısa sürede bitkinin ölümüne neden olmaktadır. Tarsim’in “çevrede dere yatağı yok” gerekçesiyle hasarı teminat dışı sayması çiftçi mağduriyetine yol açmaktadır.
  9. Fırtına ve sel hasarlarında, henüz parselden dışarı çıkarılmamış, henüz toplanma aşamasındaki ürünler ile biçilmiş ama solması için beklenirken hasar gören tarla ürünleri “hasat yapılmış” diye teminat dışı sayılıyor. Bu da yine mağduriyete yol açıyor.
  10. Erken yetişme evresi maliyetleri (toprak işleme, tohum, gübre, yabancı ot ilaçlama ve işçilik) bütün ürünlerde toplam maliyetin % 60’ından fazlasını oluşturmasına rağmen, hasar durumunda %30’un altında tazminat ödeniyor.
  11. Sigorta şirketine istediği zaman, istediği yerde ve istediği üründe teminat verdiği poliçeyi iptal edebilme yetkisiyle hasar sonrası poliçeler iptal edilebilmekte ve çiftçiler mağdur edilmektedir.
  12. Tarım sigortalarında “muafiyet” yanında bir de “müşterek sigorta” uygulaması ile ödenecek tazminatın kuşa çevrilmesi çiftçi mağduriyetini artırmaktadır.
  13. Ekspertizde hasar verilse bile çeşitli gerekçelerle (fırtına başlayacak diye poliçe düzenlenmiş, çevrede hasar emaresi yok, hayvanın hastalığı poliçeden önce başlamış, ikinci kulağında küpe yok, teminat başlamamış, teminat bitmiş, fizyolojik nedenler, monilya hastalığı vb) Tarsim tazminat ödemeyi reddedebilmektedir.

Karar vericiler isterse Genel şartlarda düzeltmeler yaparak/yaptırarak çiftçi mağduriyetlerini azaltabilirler.

Esas olan bu konuda yöneticilerin istekli olmasıdır. Yeni yönetimin icraatlarını bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Gelecek yazımızda Tarsim’in güncel sorunları üzerinde durmaya devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. A. Ahmet Yücer Arşivi