Tersine dünya
Eskiden köylerden şehirlere bir göç vardı. Bu göç hala devam ediyor ama bazı insanlar ise köylerden veya şehir dışından bahçe yeri alarak tarımla uğraşıyor. Hatta küçük çapta da olsa kümes hayvanlarını besliyor. Kısacası köylüler şehirlere giderken şehirliler ise köylere dönüyor.
Doğal yaşam, elbette en kıymetli olanı ama maalesef köylüler tarım ve hayvancılıkla uğraşmayı pek istemiyor. Bunun esas nedeni nedir? Diye gözlemlemek lazım. Benim bu konudaki düşüncelerimi soracak olursanız. Köydeki yaşayan insanların, şehrin ihtişamlı ve pırıltılı yapısına kanmaktan geçiyor. Hâlbuki köyde 3-4 tane cins ineği olan bir aile şehirdeki geçim şartlarından daha iyi ekonomik durumu olacağı mutlaktır.
Bilmiyorum ama ilerleyen zaman içinde köylüler şehirlere göç ederken şehirliler ise köye göç edeceğe benziyor. Köylerimizin havası, suyu, taşı, toprağı kıymetlidir. Ancak köylü arazisini bırakan şehirlere kaçıyor. Sadece arazisini ekim zamanında ekip ilaçlama gübreleme zamanlarında tarlasına gelip işlerini yapıp gidiyorlar. Hatta bazıları ekip biçmiyor. Tarlasını icara verenler olduğu gibi hiç toprağıyla ilgilenmeyenler bile var.
Madalyonun öteki yüzünde olan insanlar ise şehirden gelip köylere veya şehirlerin biraz dışına çıkıp sebze meyve yetiştirip özellikle küçük çapta kümes hayvanı besleyenler daha doğal bir yaşamı tercih ediyorlar. Onlar ilaç ve gübrede daha doğal olanını kullanmaya gayret gösteriyorlar.
Köyler bir yandan köylü için cazibesini yitirirken şehirliler için cazibe merkezi olmaya başlıyor. Sanki dünya tersine dönmüş. Hani bir zamanlar “Köyden İndim Şehre” filmi vardı ya! Şimdilerde “Şehirden İndim Köye” olacağa benziyor. Dünya tersine dönmüş olmalı.
Bu işin en doğrusu ise; köylü veya şehirli olsun doğal yaşamın içinde olmak gerekli. Bağ bahçe kültürü hem şehir, hem de köy yaşantısının vazgeçilmezi olmalı. Koyunlar, kuzular, kediler, köpekler, ördekler, kazlar olmalı. İnsanlar modern köyleri kurup doğal yöntemlerle üretim yaparak huzurlu mutlu yarınlarımızı hazırlamak zorundadır.
Çünkü sanayileşmenin getirdiği en büyük sorun insanımızın hormonlu gıdalarla ve de kimyasal ilaçların insan vücuduna yaptığı deformasyonun yanı sıra bize getirdiği hastalıkların, bu sebeple hastanelerin hınca hınç dolu olmasının en büyük sebebidir.
Biz ne kadar doğal yiyecek, içecekten uzaklaşırsak o kadar hasta oluyoruz. Yaşadığımız ortamların hava, su ve yediğimiz içtiğimiz her şeyin kalitesine bağlı olarak sağlık problemlerinin içine gömülmek zorunda kalıyoruz.
Yediğimiz içtiğimiz ekmeğinden, etinden, sütünden, yumurtasından tutunda her şeyin doğal olmasından kuşkuluyuz. Daha doğal ve sağlıklı bir yaşam için köye dönüş şart.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.