Selami Mutlu

Selami Mutlu

TÜİK kalemini siyasi rüzgâra göre ayarlarsa!

TÜİK kalemini siyasi rüzgâra göre ayarlarsa!

TÜİK her vatandaşın elini kolunu sallayarak girebileceği binasına, Türkiye’nin Ana Muhalefet Partisi Başkanı ve beraberinde ki yetili uzman partili vekillerin kapıdan içeriye alınmaması olayında yaşanan durum, Türkiye’nin demokrasi ve devlet geleneğinin içine düştüğü bir trajediyi göstermektedir. TÜİK binasına gidiliş amacı piyasanın içine düştüğü gerçek enflasyon değerlerinin verilen değerlerde olmadığını, piyasada oluşan enflasyon değerlerinin bunun çok daha yüksek olduğunu söylemek, TÜİK ’in yaptığı tespitlerin, verilerinin neye göre belirlendiğini sormak gereğinden kaynaklanmıştır.

TÜİK’ in gerçek enflasyon değerlerinin bu denli düşük olarak gösterilmesinin altında yatan gerçek nedir? Enflasyon değerlerinin tespiti neye göre baz alınmıştır? Bu soruları sormak muhalefet partilerinin görevidir. TÜİK ’in kapılarını kapatarak gelenlerin içeriye alınmamasını sağlaması kurumsal bir yapının varlığını zedelemiştir. Daha öncede haber verilerek gidilen TCMB (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası)’nda hiçbir sorun yaşanmamış bir Ana muhalefet Partisinin ve beraberinde ki heyet kapıdan çevrilmemişti. Gerekli bilgi alışverişi yapılarak demokrasinin ve devlet geleneğinin gerekleri çerçevesinde hiçbir sorun yaşanmadan sonuçlanmıştı.

Böyle yasaklar oluşturarak kapıları kapatarak gidilmek istenen yol, hem ülkenin demokratik devlet yapısına hem dışarıda oluşacak itibarına, içerde de kurumların varlığına gölge düşürür. İç dünyamızda da olumsuzluklara yol açar. Ülkeyi sen ben kavgasına götürür. Üstelik bunu bir baskın gibi değerlendirmek çarpıtarak topluma lanse etmeye çalışmak siyasi ağızlara da yakışmaz. Futbol amigosu gibi toplumu lanse etmek körü körüne demeçler vermek yerine daha itidalli ve soğukkanlı davranış sergileyerek, diplomasi ceketini giyenlerin yakasında taşıyacağı bir rozet gibi olmalıdır.

TÜİK iktidarların rüzgârın da yol alması gereken bir kurum değildir. Halkın piyasada ki değerlerini paylaşan doğruları siyasi baskıya rağmen dillendiren raporlayan bir kurum olmalıdır. Kurumun yetkili bürokratlarının herhangi bir iktidarın sözcülüğüne soyunarak gerçekleri ört bas etme yoluna gitmesi kabul edilemez. TÜİK ’in iktidarı üzmeyen açıklamalarda bulunması halkın bu kuruma olan güven duygusunu da zedelemiştir. Kimsenin güven duymadığı bir kuruma dönüşmüştür. Bir devlet kurucu değerleriyle sağlıklı kurumlarıyla ayakta durur.

Zaten dokuz Başkan değiştirerek bu günlere gelen sonunsa iktidarın istekleri doğrultusunda açıklamalar yapan bir kuruma dönüşerek güvensizliğin de kapısı olmuştur. Bu tür kurumların iktidarların rüzgârın da açıklamalar yapması toplumda aldatılmışlığın ve yeni gerilimler yaratmanın ötesinde başka bir şey değildir. TÜİK enflasyon rakamlarını kurumun araştırma ve sonuç bulma organlarınca irdeleyen bir kurumdur. İktidar sözcülüğüne soyunarak değerleri düşük göstermesinin önümüzde ki yıl için oluşacak memurun-işçinin-emeklinin-asgari ücretlinin alacağı ücreti de etkilemek amaçlıdır. Bu belirlemenin günahı ve vebali de vardır.

TÜİK verilerine göre Enflasyon %21.31 olarak saptanmıştır. Oysa bu verilere karşılık alternatif enflasyon değerlemesi yapan kuruluşlar vardır bunlardan biri de ENAG’dır. Piyasanın içerisinde n aldığı gerçek verilere göre TÜFE’de ki yıllık artış %58.65’ye ulaşırken aylık fiyat artışı %9.91 olarak gerçekleşmiştir. Konunun uzmanları olan ekonomistler bile TÜİK’in verdiği veriler karşısında şaşkın kalmışlardır. Başından beri yetkili siyasi ağızların demeçleri “Faiz sebep Enflasyon sonuçtur” sabit fikirliliği saptaması bu günün vardığı olumsuzlukların kaynağı olmuştur. Kur artışları-enflasyonun vardığı nokta bu saptamanın sonucudur. Üretmeyen sadece tüketen her şeyini ithalata bağlamış demokrasiden, hukuktan uzaklaşmış toplumların varacağı sonuç ancak bu olur. Bu günün vardığımız noktasında kur artışı-enflasyon patlamasına neden oluşturmuştur. TL’ye iki ayda %40 değer kaybettirirseniz cari açığı otomatik olarak fazlaya dönüştürmüş olursunuz. Bu arada ithalat talebi de baskılanmış olur. Ama enflasyonu da patlatmış olursunuz. Ben ekonomistim diyenlerin bu işi ekonominin liyakat sahiplerine bırakmasında yarar vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selami Mutlu Arşivi