Serdar Bozdoğan

Serdar Bozdoğan

Türk sahada savaş kaybetmez mühim olan masada kazanmayı öğrenmektir

Türk sahada savaş kaybetmez mühim olan masada kazanmayı öğrenmektir

Tarihin derinliklerine baktığımızda Türk milletinin cenk süreci içeresinde geçen ömrünü ve savaş meydanında kazandığı galibiyetleri göreceğiz.  Asya'dan başlayan ve Atilla ile Avrupa’ya intikal eden koloni halinde yaşayan Batılıları bugünün medeni haline gelmesine vesile olan pazardan mal vermeyenlere inat gelip pazarlarını ellerinden alan savaş denince akla gelen askeri stratejinin yaşayan ilk örneği Türk devleti ve milletidir. Türk milleti savaşta kararlı oldukları kadar sosyal hayatta vicdan ve merhamet sahibidirler.

Nitekim Anadolu'ya intikal eden Yesevi akımı ile yunus emre ve diğer gönül erenleri tarafından intikal eden horasan kültürü ile Anadolu’nun şekillenmesine olanak sağlamışlardır. Yerleşik bir doku oluşturarak sonra çevresel alanlara yayılan Türk kültürü ve İslam ahlakının kazanımları her zaman pozitif kazanımlar elde etmiştir. Savaşı ve kan dökmeyi yok sayıp yerine zulme karşı cihat şuurunu esas alıp devlet politikalarını inşa ederek sömürücü ve statükocu yönetimlere adil ve erdemli duruşu ile her zaman büyük bir gözdağı vermişlerdir.

Orta çağın karanlık devrinde kıvranarak can çekişen Avrupa sokakları kir ve pastan çıkılmazken insanları düşünmekten mahrum bir hal içinde zihinleri köreltilmiş ve ruhları sindirilmiş bir hayat sürerken bu düşünce faktörünü kimisi benimseyerek kimisi de korkarak izlediği Türk’ten aldığı ilham ile yenerek günümüz aydın koşullarına erişmiştir. Türk cenk meydanında yenmek yâda ölmek üzere çıkarken daima mağlup olan batıl otorite bunu farklı bir mecraya çekerek süreci kendi çıkarlarına çevirmeye çalışmışlardır. Savaş meydanında mücadeleyi kaybetmeyen Türkün artık masa başında da kendisini geliştirerek ileri seviyede bir diplomatik atağa geçme vakti gelmiştir.

Biz 1. Dünya savaşından sonra verdiğimiz kurtuluş savaşında cephemizdeki askerin cephanesi kalmamasına rağmen imanın hakikatine sığınarak süngü ile düşmanı püskürtürken maalesef cepheler kazandığımız zaferi masa başında imanın şuurundan mahrum kişiler yüzünden kaybetme aşamasına getirildik. Gazi Mustafa Kemal Paşanın üstün başarısı ile ileriye yönelik devlet politikalarında ki istikrar sayesinde hatay Türk topraklarına katılırken ömrünün yetmediği için Musul, Kerkük ve adalar işte bu masadaki zafiyet ve kabiliyet eksikliği yüzünden kaybedilmiş olup bugün dahi sorunların çözülmesinde zorluklar yaşanmaktadır.

Siyasi istikbal gözetip politik manevralardan oluşan oy avcılığından sıyrılıp devlet aklı ile hareket edecek milli bir konsept inşa ederek konuların alanında uzman ve saha kabiliyeti mevcut olan devlet adamları ile yürütülmelidir. Sendikal ve siyasi referans ile makama gelen ve liyakatten mahrum memurların eğitilerek gerçek manada devlet memurluğuna erişmeleri sağlanmalıdır. Memurlar arasında kıdem partisel ve sendikal alanlardan değil liyakat bir şekilde bilimsel düşünce ile üretilen tezler neticesinde ortaya çıkan verimli projeler eksenli olmalıdır.

Nitekim bugün a parti veya a sendikalarda olan kişi ve gruplar siyaset rüzgârının değişimi ile b partisinin galibiyeti eşliğinde hemen kabuk değiştirdiği geçmiş tarihten günümüze bariz bir aynadır. Eğer hedef 2023 sonra 2053 ve daha sonra 2071 ise burada ulaşılmak istenen muasır medeniyet seviyesi ise şayet bu vizyona erişecek bir misyon inşa edilerek devlet ebet ve müddet ilkesi içinde ülkenin, milletin ve devletin kalkınması hedef alınarak zaman ve mekan fark etmeksizin çalışıp gayret etmeyi amirine, memura, isçisine, esnafına milli kültür sistemi içerisinde aşılayarak kalkınmanın alternatifleri oluşturulmalıdır.

Politik manevraların virajında zikzak çizenler her zaman görürler ki yolun sonu uçurumdur. Devlet aklı ile hareket edersek o uçurumların üzerine köprüler inşa etmek şöyle dursun dağları birleştirerek istikbali İstiklal eşliğinde kazanarak güçleneceğiz.

Türk sahada savaş kaybetmez, mühim olan masada kazanmayı öğrenmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Bozdoğan Arşivi