Üslubun kimliğindir
“Üslubun kimliğindir” der Cemil Meriç.
Sevmediler, hiç sevmemişler, sevmeyecekler de galiba ülkelerini. Bizdeki basına inanın söyleyecek söz bulmak zor bazen.
Cumhuriyet Gazetesi, gazetecilik kisvesiyle adeta eşkıyalığın, demokrasi ve özgürlük postuna bürünerek şehre inmiş halidir. Cumhuriyet Gazetesi’ni algı operasyonundan dolayı kınıyorum.
Böyle habercilik olmaz. İnsanda biraz etik anlayış olur. Başlığa bak, haberinin yer aldığı yere bak. Haber Salda Gölü’ndeki vurulmayla ilgili ama başlığı görsele öyle monte etmişler ki, her türlü algıya açık.
Algıya bir bakın. Başlık sağ taraftaki küçük haber için ama Sayın bakanımız ve sağlıkçılarımızın fotoğrafları üzerinde. Ellerinde patlayan Salda Gölü yalanı. Bu kesinlikle özgürlük falan değil bu, savcılarımız göreve davet ediyorum.
Bence buna gazetecilik demek zor. Benim nazarımda gazeteden çok uzak bir yayın organı. İnsanın dilinden neler neler söylemek geliyor fakat susuyoruz. Çünkü biz edebimizden ve terbiyemizden eminiz. Hala bu sözde gazete kapatılmıyor. Bilemiyorum bunlar daha ne kadar kin kusacaklar acaba?
Şaşırmadık ki, bunlar yanımızda yürüse kinlerinden gölgemize basarak yürür. Mide bulandırıcı hareketler bunlar. Virüs bulaşıp ta Adana Fuar Hastanesine düşesiceler. Yaptıklarını hiçbir kalıba ve etikete sığdıramadım. Bu yayınlardan sonra kalkıp Türkiye’de “basın özgürlüğü” yok diyecekler öyle mi?
Muhalefet başka bir şey, ihanet başka bir şey. Bizdeki muhalefet başka ülkede olsaydı o ülke çoktan toz duman olmuştu bile. Bu ülkeden değil, bu ülkede yaşayan Müslümanlardan ve İslam’dan nefret ediyorlar. Hepsi bu.
Dezenformasyonu çok sever bu psikolojik algı ekibi tayfa. Kinlerinde boğulsunlar. Sağlık sistemi çökmeyince elleri boş kaldı ve sağa sola çamur atmaya başladılar. Salda gerçeği de ortaya çıktı. Adamların derdi “FUHUŞmuş!...
Söylenecek tek söz "Araf suresi 179. Ayet" ve bu iklimi gölgelemeye çalışanlara çağrımız odur ki; gelin bu gerçeği görün ve köstek değil, destek olun, atın içinizden kini, nefreti, asidi ve görün bakın sağlığınıza, ruhunuza nasıl da iyi geleceğini.
Benim Bakanım Fahrettin Koca'ya böyle başlık atıp fotoğrafı altına koyanlara buradan çok şey söylerimde onlar anlar. Ama bunlara anlatmak ne mümkün.
Adam olun... Sizin attığınız bu başlığı en azılı Türkiye düşmanı ülkelerin gazeteleri atmaz. Ne çok şey yazıp siliyorum bir bilseniz, terbiyem müsaade etmiyor.
İslam’a düşmanlık edenler inşallah Allah'a düşmanlık ettiğinin farkındadır. Allah hidayet ihsan etsin demekten başka bir şey diyemiyorum.
Senden benden iyi biliyorlar. Biz de yıllardır Allah cc ıslah etsin diyoruz, fakat ıslah olmak şöyle dursun daha da azıttılar, sapıttılar. İnanmayan inanmasın, kimseyi zorlayan yok, düşmanlık yapmasınlar yeter.
O kötü söz söyleyen ağızlarından dillerini söküp almak devletin işi. Kulak çekmeyle olmuyor demek ki, kulağını eline vermek lazımdır belki. Algı suçları da vatan hainliğine girmeli bence ki millet algı yaparken biraz düşünsün.
Devletimiz “DEMİR YUMRUĞUNU” bunlardan niçin esirgiyor, anlamış değilim? Umarım bir plan dairesinde bekleniyor ve “İN”lerine girmeleri sadece “AN” meselesidir!
İlahi adaleti bilmezle. Yaptıkları her hainlik başlarını yiyecek. Devlet enerjisini bunlara harcamıyor. Varsın böyle devam etsinler. Rabbim, cennet vatanımızı bu koronavirüsle, milli bünyemizi içten içe oyan, milletimizin, dinimizin düşmanı iki ayaklı virüslerin hiç olmazsa başı çekenlerini, tez zamanda temizle… (Amin)
Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuklarda tutmaz.
(Muhsin Yazıcıoğlu)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.