Dursun Erkılıç

Dursun Erkılıç

UZAYLI ÖYKÜLERİ: Derdimize deva devekuşu mu? - 1-

UZAYLI ÖYKÜLERİ: Derdimize deva devekuşu mu? - 1-

Ankara’da sıradan bir Cumartesi günü yaşanıyordu…

Hasan emmi, kalın çerçeveli kemikten gözlüğünü sol elinin baş ve işaret parmağı ile tutup burnunun ucuna indirirken, sağ eliyle tuttuğu gazeteye doğru iyice eğildi. Çok önemli bir şey okuduğu belliydi. Birden bağırmaya başladı:

- Yandım Ayhaaan, sen bi gahramansın!

Tilki Selim, Falanfilan Osman ve Çamur Şevket ile 'geleneksel' günlük okey maçındaki Ayhan, Hasan emminin feryadına ilgisiz kalmaz.

- Yeni mi annadın emmi?

- Oolum bildiğin gibi deel; bak bak dinne...

Hasan emmi kahvenin en sessiz müdavimlerinden biriydi. Böylesine telaş içinde bağırmasının bir sebebi olmalıydı.

- Dinniyom, dinniyom...

- Daşladığın uzaylı kefereler vardı ya...

- Heee...

- Senin daşı yiyince soluğu uRusya'da almışlar...

- Yapma ya!

- Sus oolum dinne len. Ne yapmışlar biliyon mu?

- Ne biliyim emmi...

- uRus'dan toprak almışlar...

- Vay deyyuslar vay! İşgal mi etmişler uRusya'yı?

- uRuslar diyo ki; uzaylılar dört yıl soona dünyadan toprak almıya geldi. Sen bi gahramansın oolum. Bu keferelere vatanın topraanı gaptırmadın!

- Ben varken Türkiye'den çakıl daşı alamazlar... Bu vatana canımız feda, boşuna mı nöbet dutuyok emmi?

Tilki Selim dayanamaz:

- Reha Muhtar'dan para kapmak için...

- Kötü mü ettim Dilki; hem para gazandım hem de seni ve memleketi uzaylılardan gurtardım...

Falanfilan Osman dertlidir...

- İyi halt ettin yandığımın Ayhan'ı! Uzaylılardan kurtardın, IMF'ye teslim ettin. Ulan bunlar zebani be zebani! Canım Türkiye’mi cehenneme çevirdiler...

***

Yeniden Hasan eminin feryadı duyulur:

- Anaaa!

Eli zaten bozuk olan Yandım Ayhan, yine kendisini ilgilendiren bir haber var zanneder.

- Ne o emmi, uzaylılar mı geliyo yoksa?

Tilki Selim:

- Hee uzaylılar geliyor, koş kamerayı kap. Reha abinden fırçayı yersin sonra...

- Dinneyin dinneyin... Ameriga'da bi gadın yediz doormuş. Beşi erkek ikisi gızımış...

Herkes 'abooo!' diye hayretini dile getirirken, okey atmaya dolaşan Çamur Şevket farklı bakar olaya.

- Emmi kadın gene iyi. Biz her gün dokuz doğuruyoruz...

Falanfilan Osman destek çıkar.

- Çamur doğru söylüyor. Geçen gün birinden borç aldım...

- TL mi dolar mı?
- Dolar tabii ki, TL veren mi var?

- Yanmışsın sen...

- Öyle oldu. Aldığım gün (23 yıl öncenin para birimiyle) bir milyon iki yüz bin liraydı, bugün bir buçuk milyonu geçmiş. Ben dokuz doğurmayayım da kim doğursun?

Bu arada Çamur Şevket "Sizi tüm dertlerinizden kurtarıyorum arkadaşlar" diyerek okey atar...

Tilki Selim sinirlenir.

- Bu el açamazsam üç gün okey oynamayacağım...

- İntihar mı edeceksin?

- Ağzından yel alsın, ne intiharı be...

- Sen üç gün okey oynamazsan nasıl yaşarsın, öl daha iyi!

Herkes gülüşürken Yandım Ayhan taşları dağıtır...

DEVAM EDECEK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursun Erkılıç Arşivi