Ver papazı al papazı!
Geçmişi sığır çobanlığına dayalı ABD’li TRUMP Hala kendini kovboyluk günlerini anımsatırcasına bir küstahlık ve kabadayılıkla, diplomatik ve dostluk içermeyen bir tavırla Türkiye’ye meydan okuyor. Ancak buna sebep teşkil eden zemin hazırlayan siyasi muktedirlerimizin acizliği ve yetersiz kalışı. Yeterli tavrı koyamamalarından kaynaklanmaktadır. İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül için ABD’nin almış olduğu yaptırım kararı ile bütün Türk halkını tehdit eder gibi utanmaz bir tavırla yaftalamaktadır.
ABD adına açıklama yapan bakanların isteği FETÖ davasından 35 yıl hükümle yargılanan papaz mı casus mu ne olduğu malum kişinin tutukluluğu ev hapsine dönüştürülerek ev hapsi ile ödüllendirilen Papaz Andrew BRUNSON için serbest bırakılarak iadesini sağlamak. Ancak bu talep bile diplomatik bir dil, dost ve müttefik olduğunu söyleyen ABD için küstahça, tehdit yoluyla seslendiriliyor. Türkiye, tek adama dayalı bir hukuk ile anılsa da Türk hukukunun hâlâ işler olduğunu bunu kimsenin aşamayacağını herkesin görmesi gerekiyor. En başta ABD’nin anlaması gerekir.
ABD sadece Papaz davasında değil, hemen her konuda Türkiye için bir dost ve müttefik değil bir tehdit unsuru olmuştur. Suriye’de ki tutumuyla katil PKK-PYD-YPG terör örgütlerine tırlar dolusu silah göndererek çatışma ortamı yaratmış, on binlerce insanın ölümüne neden olmuştur. Amaç sadece kendi çıkarlarıdır. Ortadoğu’da yer edinme çabalarıdır. Her defasında Türkiye de siyasi muktedirlerce “Etmeyin eylemeyin bak biz dostuz ve müttefikiz” gibi yerden sürünmeler ve yaklaşımlar sergileyerek idare-i maslahatçı bir tutum izlenerek yol almaya çalışıldı.
Bütün bu gelişmeler ABD’nin küstahça tutum takınmasının ardında Türkiye ekonomisinin-askeri yapısının bozulmasının-FETÖ-ZARRAF gibi olayları yaşamasının nedenleri yatmaktadır. Türkiye de siyasi muktedirlik yaşamınız boyunca ülkenin dik durmasını sağlayacak ne askeri-ne ekonomik-ne de insan hak ve özgürlüklerince ayakta duran bir yapı bırakmadınız. Sadece yüksek perdeden iç dünyamızda size biat edenlere “Ey çekerek” yol aldınız. Herhangi bir yaptırım kararı alamadınız. ABD de ele geçirdiği her fırsatı Türkiye’ye diz çöktürüp, isteklerini küstahça seslendirerek Türkiye üzerinde baskı oluşturmaya çalıştı.
Şayet ülkemizde var olan ekonomik kriz için gündem değiştirmek hedef şaşırtarak milli duygularımızı birleştirmek-körüklemek gibi bir hacı yatmaz oyunu tezgahlanmıyorsa eğer, yaşanan durum çok vahimdir. Ve hemen lafla değil icraat içeren tedbirler alınmalıdır. Zira her iki Papazında sürtüşme konusu yapılması sonucu ekonomimiz kötü etkilenmektedir. Ben tek adam olursam her konuyu kolaylıkla çözerim diyenler eline neşteri alıp bunu çözmelidirler. Hiç kimsenin ne olursa olsun Türk milletinin onuruyla gururu ile oynamaya ve oynanmasına müsaade edilmesine hakkı yoktur.
Ortak proje gereği F-35’ler için verilen 900 milyon dolar ABD tarafından adeta gasp edilmiştir. Uçakların teslim edilmeyeceği de yüksek sesle tehdit yolu ile seslendirilmiştir. Uluslararası tahkime gideriz demek neyi nasıl çözecektir. Kaldı ki tahkim yasasının içeriğinde “Taraflar anlaşmazlığa düştüklerinde tahkime başvururlar” diye bir maddenin varlığı bile şüphelidir. Bunlar hep kapalı kapılar ardında alınan ve kamuoyuna açıklanmayan kararların sonuçlarıdır. Daha kalıcı ve dik tutum sergilenecek olan Türkiye’de ki NATO üsleridir. Derhal el konarak bu yerler ABD işgalinden kurtarılmalıdır. Kötü ev sahibi kiracıyı ev sahibi yapar misali, Türkiye kendi Milli ve yerli uçağını yapar duruma gelmelidir. Her şeyden önce bu dışa bağımlılığın yarattığı uyuşukluktan kurtulmalı kendi savunma silahlarımızı kara-hava-deniz için üretecek duruma gelmeliyiz.
ABD ile var olan ve siyasi muktedirce de seslendirilen büyük Ortadoğu projesinin eş başkanı olmaktan vazgeçilmelidir. Suriye ile bozulan ilişkilerimizi barış yoluyla çözerek ABD’nin Ortadoğu da ki beklentilerinin önüne geçilmelidir. Çıkarları zora giren ABD işte o zaman bize karşı kuzu kesilecektir. Her ABD baskısı söz konusu olduğunda “Peki efendim” diyerek marifetmiş gibi TRUMP ile fotoğraf çektirmeye gitmek Türkiye’yi yüceltmediği gibi kimseye de paye getirmez. Sadece kendine biat edenlere selam olur. Unutmayınız ki siyasi geçmişimizde dik durarak başımızı öne eğdirmeyen Başbakanlarımızdan rahmetli Bülent ECEVİT gibi bir lider vardı. ABD’ye kök söktürmüştü. Askeri anlaşmaları durdurmuş, ABD üslerini denetim altına almış, Afyon ilimizde ki haşhaş ekimine karşı “Bu ilimizde ki yaşayanların üretim kaynağıdır” diyerek tavır koymuştur. Ancak sıkıyı görünce ABD bize dostluk elini uzatmıştır. İşte lider olmak devlet adamı olmak budur. Bundan örnek alınarak yol alınmalıdır.
İki Türk Bakanımızın ABD’de ki mal varlığına el koymak ABD ye giriş çıkışlarını yasaklamak ABD’nin haddine düşmemelidir. Misliyle bir uygulamayla Türkiye’de ki ABD yetkililerinin mal varlığına ve ortaklığına el konulmalıdır. Ülkemize giriş-çıkışlarına yasak konulmalıdır. Türkiye bugün yaşadığı ekonomik kriz ile mücadele ederken, ABD bunu kendi çıkarları doğrultusunda fırsata çevirme peşindedir. Ekonomimizin bu denli çıkmaza girmesinin ardında dış borç alarak büyük fakat getirisi olmayan projelere imza atan siyasi muktedirler ülkeyi ve hazineyi zarara sokmuşlardır. Askerimizi, Ergenekon-balyoz kıskacına alarak değerlerimizi harcamışlardır. Ülkede ki siyasi ve idari yapılanmayı sekteye uğratıp insan hak ve özgürlüklerini laik cumhuriyeti yaralamışlardır. Ve maalesef bütün bunlara alet olanlar siyasi muktedirlerimizdir. Bunu fırsata çeviren ABD’nin küstahlığı ise bunu fırsata çevirmesinden kaynaklanmaktadır.
Bir ülkenin dik durması ayakta kalması için Askeri-Ekonomik-Adalet-İnsan Hakları-Tarım-Teknoloji gibi değerleri sağlayamazsanız, FETÖ gibi bir teröristle aynı çarşaf altına girmeseydiniz, dışa bağımlı ithal bizim kolayımızdır alışkanlığı ile uyuşturulmuş alışkanlık kazanmış bir toplum yaratmasaydınız, şimdi ABD’nin bu küstahlığına acımasızca tavır koyabilirdiniz. Bütün bu olumsuzluklara sebep teşkil edenler hâlâ ABD’nin kuyruğuna tutunmuş vaziyette seyir halindedirler.
İç politikada kendi halkına karşı esip gürleyenler ABD ye gidip TRUMP ile fotoğraf çektirmeyi bir büyüklük, kirlenen geçmişlerinin bir örtüsü olarak kullanmaktadırlar.