Yağmur Yağdığında Gelibolu’da Şehit Kemikleri Açığa Çıkıyordu
Son dönemde üzerine en çok yazı yazdığım şehirlerden biri Çanakkale oldu.
Bu yazılardan biri, 18 Ağustos 2023 Cuma günü yayımlanan “Atatürk’ün ‘danışmanı’ Homeros ve 3 bin yıl sonra Çanakkale’ye saldıran Agamemnon” başlıklı yazıydı.
Atatürk’ün ‘danışmanı’ Homeros ve 3 bin yıl sonra Çanakkale’ye saldıran Agamemnon
PEK ÇOK YÖNÜNÜ YAZDIM AMA…
Önceki yazılarımda şehrin tarihi, kültürel, turistik değerlerinin yanı sıra Gelibolu’nun önemini de anlatmıştım.
Mehmet Akif Ersoy’un;
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Diye başladığı ve bir yerinde;
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Dediği, “Çanakkale Şehitlerine” şiiri, bir film şeridi gibi her şeyi gözler önüne sererken, “Atatürk’ün ‘danışmanı’ Homeros ve 3 bin yıl sonra Çanakkale’ye saldıran Agamemnon” başlıklı yazımı okuduktan sonra bir mesaj gönderen kıymetli bürokratlardan; Arkeolog, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Bilim Kurulu Üyesi, Kültür Varlıkları ve Müzeler E. Genel Müdürü, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Ankara Bölge Başkanı Mehmet Akif Işık, çok önemli tespit ve değerlendirmelerde bulundu. Bendeniz de sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü bölgede görev yaparken şahit olduklarıyla örülü mesaj, ‘Çanakkale Şehitlerine’ şiirindeki manzarayı 50 - 60 yıl sonra tescilleyen bir içeriğe sahip. Anlıyoruz ki, şehitler, yağmur yağdığında bile kemikleri toprağın üstüne çıkacak kadar yakındır bize!
MEHMET AKİF IŞIK’IN MESAJI ŞÖYLE
“Muhterem kardeşim, beni 51 yıl öncesine götürdünüz. 1972 yılı başında önce Truva Müzesinde ve kısa bir süre sonra da Çanakkale Müze Müdürlüğünde ‘Müze Asistanı’ olarak 3,5 yıl görev yaptım. Çevredeki bütün ören yerleri, antik yerleşimler ve tabii ki Gelibolu Yarımadası Harp Sahaları, şehitlikler bizim kontrolümüzde idi. 1973 yılı sonuna doğru Şehitler Abidesi’nin altında bulunan mekanı (şimdi başka yere taşımışlar) ‘Harp Müzesi’ olarak açtık. Açılışını Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ile İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk yaptı. Aynı yıl Gelibolu Yarımadasında bulunan Çamyayla Köyündeki Atatürk’ün 19. Tümen Karargah Binası olarak kullandığı evi restore ederek teşhir tanzimini yaptıktan sonra ziyarete açtık. Sık sık harp sahalarını dolaşıyorduk. Her dolaştığımızda özellikle yağmur sonrası toprak üzerine çıkan şehit kemiklerini toparlayıp birer Fatiha okuyup açtığımız çukurlara gömüyorduk... O yıllarda harp sahalarında bulunan şehitlikler belki biraz sade idi ama bence insanın ruhuna hitap ediyordu... Geçen yıl gittiğimde o şehitliklerin bazılarının kaldırıldığını yerlerine değişik heykel vs. yapıldığını gördüğümde çok üzülmüştüm...
Elinize sağlık...”
SON SÖZ
Gelibolu’yu gezerken uflayıp puflamaya, yoruldum demeye hakkımız yok! Şehitlerimize sahip çıkamazsak bu ülkeye de sahip çıkamayız… Yarımadada dolaşırken kulak kabartın; toprak konuşuyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.