Yazıyorrr, yazıyorrr... ANADOLU Gazetesi kuruluşunun 35. yılını kutladığını yazıyorrr...

UĞUR BÖCEĞİ

GAZETECİLİK denince ilk akla gelenlerden biriside matbaadır. Matbaa icadından beri, yıllar içinde teknolojik değişimler geçirdi. Bu değişimler yıllar içinde inanılmaz boyutlara ulaştı.

MATBAANIN kullanıldığı alanlar ise kitap, dergi, her türlü evrak basımı, reklam gibi birçok amaçla kullanıldığını biliyoruz. Bu saydıklarımızın dışında kalan belki de en önemlilerinden biriside gazetelerdir.

MATBAALAR ilk zamanlar kitaplarla hayat bulurken, zaman içerisinde, insanlara güncel haberleri yayımlamak amacıyla kurulan gazeteler olmuştur. Gazetelerin tarihçesine baktığımızda Johann Carolus’un 1605 yılında yayınladığı Aller Fürnemmen Und Gedenckwürdigen Historie basılan ilk gazete kabul edilmektedir. İlk Türkçe gazete ise 1828’de Vekdyi-i Misriye Kahire’de yayınlanmaya başlamıştır.

GAZETELER, insanların dünyadan bihaber olmaması için yurtiçi ve yurtdışında olan önemli gelişmelerden en hızlı bir şekilde güncel olaylardan haberdar olması amacı ile basılır. Bazı gerçeklerin göz önüne serilmesi, farklı bakış açılarıyla uzman görüşlerine yer verilir. Bazen de bir haberi insanların önüne koyup onların kendi yorumuna açık bir şekilde yalın olarak sunulur.

GAZETECİLİK ilkelerine, ülke çıkarlarına uygun yazılar yazarken, devlet sırlarını ifşa etmezler. Ülke savunmasında düşmana ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin gibi gazetecilerin olması bizlere onur veriyor.

KÖŞE yazarları, olaylara farklı bakış açılarıyla, farklı üslûplarıyla bazen tebessüm ettiren, bazen ağlatan, bazen de şapkayı önümüze koyarak olayları düşünmememizi sağlayan, birlik beraberliğin, dostluğun, insanlığın kıymetini anlatırlar. İnsan ve hayvan haklarını, doğayı düşünen, insanların birbirine bakarken ayrım yapmamayı, herkesin insan olduğunu hatırlatırlar. Mağdurların hakkını savunan, haksız olanları duruma göre yerden yere vururken bile, bu insanları cezalandırılmasında öncelikle topluma kazandırma içgüdüsünden de vazgeçmeyen, hayatta önce saygıyı ön plana koyan kişilik haklarına saygılı, dünya barışına huzuruna katkıda bulunan, yazılarıyla renk katarlar.

GAZETELERİN elbette kendine has, farklı misyonları vardır. Ancak toplumun geneline hitap etmek öncelikli amaçlarıdır.

BULMACA meraklılarına değişik bulmaca imkânı sunarken, sağlık, spor köşesi, fal ve benzeri köşelerle okuyucusuna hizmet ederler.

GAZETELERİN içinde çeşitli reklamları da yayınlayıp, okurlarına sunarlar. Reklamlar özellikle gazetelerin gelir kaynaklarının başında gelir.

DÖVİZ fiyatlarının artışı sebebiyle, kâğıt fiyatlarının artışı ister istemez, bizleri üzüyor. İnşallah fiyatlar makul seviyelere düşer. Maalesef ülkemizde kendi kâğıdımızı üretemiyoruz. Dışarıdan ithal ediyoruz. Kısacası fiyatlar dövizin kur artışından ister istemez etkileniyor. Buda kitap, defter, gazete maliyetlerini etkiliyor. Öğrencilerimizin okul masrafları maalesef çok arttı.

GAZETELER sahibinden muhabirine, yazarından editörlerine, gazete basımında ve dağıtımında çalışan bütün elemanlarıyla yekvücut olmuş, her gün muhteşem bir eseri ortaya koyan sanatçılar topluluğudur.

HABERİN fotoğraflanmasından röportajına, ekonomiden siyasete, sağlıktan trafiğe, ülke yatırımlarından mahalli ve ülke olaylarını yazan iki gazetemiz var. Köşe yazarlığı yaptığım gazetelerden Ankara’da ANADOLU GAZETESİ bir diğeri ise Kırıkkale’de İL GAZETESİ.

ÇOCUĞUNDAN, gencine, yaşlısına; kadınından, erkeğine toplumun her kesimine hitap eden önceliğin insan olduğunu bilen ve bu ulvi görevi yıllarca omuzlayan bütün çalışanlarıyla, vatanına, milletine aşk ile bağlanmış, okurlarıyla bir aile olmuş, Kırıkkale’mizin sesi, İL GAZETESİ ve ANADOLU GAZETESİ'NİN 35. YILINI canı yürekten kutluyorum. Okurları, sahipleri, yazarları, emeği geçen bütün çalışanları birlikte nice mutlu yıllara;

Yazıyorrr, yazıyorrr...

ANADOLU Gazetesi kuruluşunun

35. yılını kutladığını yazıyorrr...