Bu mevsimde romatizmal hastalıklarının da arttığını düşünürsek, bu mucizevi bitkinin hayatımıza nasıl etki edeceğini bilmemizde her zaman fayda olduğunu düşünmek gerekir.

Mucize her zaman doğada olduğunu da bir vesile tekrar hatırlamış olacağız.

Zencefil, botanik bir bitki olarak bilinmektedir. Bu bitkinin değişik olan isimleri de vardır ve bu bitkiye verilen isimlerden bazıları ise zencebil, zingiber, ginger, gingebre olarak adlandırılmaktadır. Bu bitki zencefilgiller familyasından olan bir bitki türüdür ve bir kaç metreye kadar boyları uzayabilen çok yıllık bir bitki olmaktadır fakat bu bitki yurdumuzda yetişme alanı bulmaz. Bu bitkinin gövdesi boruya benzer bir şekilde belirmektedir. Yaprakları ise 1 yada 2 metre kadar uzayabilmektedir. Bu bitkinin çiçeği ise kozalağa benzemektedir. Zencefil bitkisinin kökleri ise birbirine bağlı olarak boğum boğum oluşmaktadır ve yer elmasını andırır.

Zencefil yetişme alanı yurdumuzda sınırlı kalmaktadır. İklim şartları ve hava koşullarına bağlı olarak bu bitki ülkemiz dışında sıcak olan tropikal iklimde yetişmektedir. Bu bitkinin anayurdu güneydoğu Asya kıt'ası olduğu bilinmektedir. Günümüzde ise yetişme alanı olarak Hindistan topraklarında ve Malezya adalarında yetişme alanı bulmaktadır. Elbette bu alanlarla yetişme alanı sınırlı kalmamakta olup diğer tropikal iklim kuşaklarında da yetişme alanı bulur. Zencefil kullanım şekli olarak, mevsiminde toplanan bu bitki kurutulması ile havanda dövülerek yada robotta çekilerek toz halini alır. Bu bitkinin kökleri ekmek yapımında, pasta yapımında, şarap yapımında ve tatlıların yapımında kullanılmaktadır. Bazı likör türü içeceklerinde yapımında kullanımı sağlanmaktadır. Bu bitkinin öğütülmesi ile elde edilmekte olan zencefil tozu baharat olarak da kullanıma sunulmaktadır. Bazı türden yemeklerde tat vermesi için kullanılmaktadır ve yemeğin farklı bir lezzet almasını sağlar.

Zencefil, tropikal iklim bölgesinde sonbahar aylarında yapraklarının kuruması ile birlikte solup dökülür ve köklerinin olgunluk aşamasına gelmesi ile de kökler çıkarılıp iyice yıkanır ve dış kabuğu da güzelce soyulduktan sonra soğuk suda bir kaç gün suyunun değiştirilerek bekletilmesi sağlanır. Bekleme süresi dolduktan sonra suyun içerisinden alınan soyulmuş zencefiller güneş altında kurutulmaya bırakılır. Zencefil bitkisi içerik olarak yani içeriğinde barındırmış olduğu maddeler açısından: Zencefil zingiboren, zingiberol maddesi, fellandron maddesi, bernoel maddesi, sineol sitrali maddesi ve uçucu yağlar ile yüksek miktarda nişasta içermektedir. Bu bitki yapışkan bir bitki sıvısı ve reçine açısından oldukça zengindir. Patatesimsi bir yapıya sahip olan bu bitki patateste bulunan maddelerin hemen hemen hepsini bulundurmaktadır.

Zencefil, midede oluşan rahatsızlıkların giderilmesinde oldukça fayda sağlamaktadır. Bağırsaklarda oluşan gazın giderilmesini sağlar, midenin yatışmasını sağlar, kan dolaşımı hızını arttırır ve kanın tüm vücutta dolaşmasını sağlar, bedenin ısınmasını sağlar ve vücudun kötü olan toksinlerinin atılmasını sağlar, zencefil tozunun gargara yapılması ile kullanımı ağız kokularının ve ağızda oluşan yaraların giderilmesini sağlar, kaslarda oluşan incinmeler de haricen masaj yapılarak kullanılmaktadır. Zencefil karbonhidrat açısından, bitkisel yağ açısından, A vitamini ve C vitamini açısından oldukça zengindir. Bu bitki içeriğinde kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum gibi maddeleri barındırır. Zencefil kullanımında iştah açıcı olan bir durum oluşturur, kişilerin zayıflamasına yardımcı olur ve bu bitkinin kullanımında belli türden hastalıkların giderilmesi sağlanmaktadır. Genelliklede mide rahatsızlıklarına oldukça iyi gelmektedir. Zencefil kullanımı ise bir yemek kaşığı toz zencefilin bir su bardağı suya eklenmesi ile bir kaba alınarak normal ateşte kaynayıncaya kadar ısıtılır ve kaynama aşamasına ulaşan zencefil kısık ateşte de 5 dakika kadar kaynatıldıktan sonra tüketilebilir. Bu bitki sağlık açısından oldukça faydalı olmaktadır ve aktarlarda, baharatçılarda rahatlıkla bulunabilir.

Alıntıdır.

Sağlıklı günlerde buluşmak üzere…