100 yaşındaki Cumhuriyetin 48 yaşındaki HAK-İŞ’i emekçinin haklarını talep ediyor
Bulunduğu her makamı, sahip olduğu her şeyi Cumhuriyete borçlu olduğunu bilenler, 100. Yıl coşkusu içinde… Emeği ile geçinenler ve onların hakkını / hukukunu savunan sendikacılar da aynı duyguları paylaşıyor.
***
Siyasi partiler, amelelerin yerini almaya başlayan işçilere birtakım vaatlerde bulunarak oylarına talip olunca sendikalaşmanın yolu da açılmaya başladı. 5 Haziran 1946’da Cemiyetler Kanununda yer alan “sınıf esasına dayalı cemiyet kurma yasağı” kaldırılınca bir başka aşamaya geçildi. Sendikalar kurulmaya başlandı ama soğuk savaş koşullarının oluşturduğu olumsuz ortamda, 16 Aralık 1946’da bir kısmı kapatıldı.
Bir yıl sonra, 1947’da “5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri hakkında Kanun” kabul edilince emekçiler için yepyeni bir süreç başladı…
Bu sürecin içinde yer alan sendikalardan bir bölümü 22 Ekim 1976’da kurulan HAK-İŞ çatısı altında buluştu. 48 yıl önce başlayan hak/hukuk arama serüveni, zorlu sınavlardan geçerek bugünlere ulaştı…
MAHMUT ARSLAN’IN DEĞERLENDİRMELERİ
Çalışma hayatımız açısından çok önemli bu yıldönümünde dolu dolu iki gün planlanmış.
“Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Yeni Hedeflere, Yeni Başarılara” temasıyla hazırlanan kutlama programı, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın toplantısında Genel Başkan Yardımcıları, Yunus Değirmenci, Devlet Sert, Mehmet Ali Kayabaşı, Halil Çukutli ve Genel Sekreter Eda Akbulut da hazır bulundu…
BEDEL ÖDENEREK YAPILAN MÜCADELE
Basın toplantısına, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında bizim için kuruluş yıldönümümüzü anlamlı kılan bir dizi etkinliği gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun” diye başlayan Mahmut Arslan, 22 Ekim 1976’dan buyana süren 48 yıllık mücadele sırasında HAK-İŞ’in büyük bedeller ödediğini söyledi.
Tüm antidemokratik müdahalelerin karşısında durduklarını, susmadıklarını özellikle vurgulayan Arslan, HAK-İŞ’in 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat süreci ve sonrasında gerçekleştirilen 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve hain darbe girişimi başta olmak üzere tüm antidemokratik süreçlerin karşısında durduğunu hatırlattı.
“HAK-İŞ’in Gücü Türkiye’nin Gücü” sloganını tekrarlayan Genel Başkan Mahmut Arslan, biri KKTC’de olmak üzere 21 üye sendikası ile tüm işkollarında örgütlü olduğunu, Türkiye işçi hareketinin en etkin ve büyük konfederasyonlarından biri olduğu kaydetti.
HAK-İŞ’in üyeleri ve aileleriyle birlikte 5 milyonluk bir kesimi temsil ettiğini ifade eden Arslan, çalışma hayatını ve ülkemizi ilgilendiren tüm konularda HAK-İŞ’in sorumluluk almaktan çekinmediğini söyledi.
Mahmut Arslan, “Çalışanların haklarının korunması için ekonomik kriz süreçleri başta olmak üzere Türkiye’de hep sorumlu davranmaya devam ettik, risk almamız gereken durumlarda risk almaktan çekinmedik. Ortak çalışmalar üreterek krizlerden çalışanların en az zararı görmesi konusunda çaba sarf ettik” diyerek; asgari ücretten kıdem tazminatına, örgütlenme özgürlüğünden iş kazalarına, toplu iş sözleşmesi sistemine zarar veren uygulamalardan kayıt dışı istihdama kadar tüm sorunları bir bir sıraladı ve emeklerin haklarının verilmesini, hukuklarının korunmasını istedi.
HAK-İŞ’in bu konulardaki tavizsiz mücadelesinin devam edeceğin söyleyen Genel Başkan Mahmut Arslan, “Taşerona Kadro, İlave Tediye ve KÇP Kapsamı” konularını da en üst seviyede dile getirerek çözüm talebinde bulunduklarını dile getirdi.
TALEPLERİ TEK TEK SIRALADI
Arslan’ın talepleri arasında şunlar da yer aldı:
- Zorunlu Arabuluculuk konusunda ihtiyari bir sistemin getirilmesi gerekiyor…
- Asgari Ücret Tespit Komisyonunu daha katılımcı şekilde inşa edilmesi gerek…
- Kıdem tazminatına erişimde çok ciddi zorluklar var. Çözülmesi şart…
- İş Kolları Yönetmeliği çalışma hayatına atılan bir bomba. Antidemokratik müdahale ve keyfiliğin bir an evvel ortadan kaldırılmasını talip ediyoruz.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan Filistin ve Gazze konusunda da çarpıcı değerlendirmelerde bulundu ve Mavi Marmara gibi bir yardım gemisinin yola çıkması gerektiğini söyledi.
***
Bu özel güne ilişkin program, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı ile sürerken yarın da “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu” gerçekleştirilecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.