22 yıllık AK Parti iktidarı bize şunu gösterdi ki, mevcut muhalefet kısır politikası ile AK Parti'nin rakibi olamadı. Adeta geçtiğimiz 17 seçimde AK Parti'nin kendisi ile yarıştığı sonuçları gördük. Seçmen zaman zaman uyarı yapsa da AK Parti'ye olan sadakatini hep korudu.

Ekonomideki olağanüstü kötü gidişata rağmen AK Parti'nin son genel seçimi kazanmasındaki en büyük faktör, seçim öncesi hayata geçirmiş olduğu ekonomik vaatlerdi.

RÜZGÂR TERSİNE DÖNDÜ

30 Mart gecesi kimse çıkıp da CHP'nin birinci parti olabileceğini, hem il, hem de ilçelerde böyle bir üstünlük elde edeceğini beklemiyordu.31 Mart, kötü giden ekonominin geç gelen bir tecellisidir.

Tabii Yeniden Refah Partisi'nin almış olduğu oyu da yadırgayamayız. Bu sonuçla görüyoruz ki, seçmenin artık AK Parti'nin bu ekonomi politikasına karşı pek sabrı kalmamış.

BUNDAN SONRA NE OLUR?

Eğer AK Parti bu sert uyarıyı dikkate alır ve enflasyonu düşüş seyrine sokar ve dar gelirli seçmeni ekonomik olarak rahatlatacak kalıcı adımlar atar ise bu durumu tekrar lehine çevirebilir.

ERKEN SEÇİM DEDİKODULARI

Erken seçim dedikoduları çoktan ortaya atılmış olsa da, kısa vade de bunun gerçekleşmesi mümkün değil. Elbette ekonominin seyri burada en belirleyici faktör olacak. 2025 Ocak erken seçimin ciddi olarak gündeme gelmesi için bir dönüm noktası olabilir.

CHP REHAVETE KAPILMAMALI

Özgür Özel, seçim sonuçlarını gayet makul ve soğukkanlı karşıladı. Beklemedikleri bir sonuç olduğunu dile getirdi. Haklıydı. Ancak seçmenin bu teveccühü yalnız CHP sevdası uğruna değildi. AK Parti'nin ekonomi politikalarına daha fazla sabredemeyen seçmenin bir tepkisiydi. CHP'nin bu teveccühü koruması için beklentilere çok iyi kulak vermesi gerekiyor.