Peygamber Efendimiz S.A.V. 'in ögretisidir. "Ümitsizlik asla yoktur."

Ne zaman bu kadar ümitsiz kaldıkta, çözümü sokaktaki dostlarımızı öldürmekte arıyoruz?

Neymiş efendim, bazı Avrupa ülkeleri başıboş köpekleri barınaklara getiriyormuş... Eeeee... sonra 30 gün içinde sahiplenilmezler ise uyutuluyorlarmış...

Bize ne kardeşim bundan...

Bu mudur medeniyet?

Mehmet Akif boşuna dememiş: Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar! diye...

Kim bu zulmü, bu vicdansızlığı, bu canavarlığı kendisine reva görüyorlar ise, bu onun sorunudur.

Biz neden bu canavarca senaryoyu kendimize uyarlama çabası içindeyiz?

Peygamber efendimiz S.A.V. yine bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor;

Kim hayvanlara merhamet ederse,Allah da kıyamet gününde o kimseye merhamet eder."

Resul-i Ekrem, bir hadisinde bizi şöyle uyarıyor; Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Allah ona bunun hesabını sormasın!".

Eğer doğru yolu ve medeniyeti arıyor isek, İslam'a ve Peygamber efendimizin öğretilerine bakalım.

Bakanlıklarımız ve Belediyelerimiz bu kadar mı aciz kaldı?

Birkaç hayvan düşmanı vicdansızın ipiyle kuyuya inilir mi?

Bu köpekler neden zaman zaman saldırgan tavırlar sergiliyor diye hiç düşündük mü?

Yahu bırakın köpekleri, bizler dahi 5-6 saat aç susuz kalınca asabileşiyoruz.

Bir gün aç kalın bakalım nasıl oluyorsunuz...

Ben günlerce aç kalmış bir sokak köpeğinin veya sürüsünün dahi sokakta sevgi ile yaklaşıldığı zaman saldırdığını görmedim.

Ama insanların kötü davranışlarından, sevgisizliğinden korkmuş ve bundan dolayı insanlara korku ile bakan, gördüğü an kaçan yüzlerce köpek gördüm.

Bu kimin eseri? Bizlerin...

Bu hayvanların iç güdüleri o kadar gelişmiştir ki, sizin ona iyi niyetle mi, kötü niyetle mi yaklaştığınızı bir bakışta hissederler.

Yani siz bir hayvana kötü niyetle yaklaşırsanız oda gayet tabii kendini savunma ihtiyacı hissedebilir. Bizler gibi...

Sevgi ile yaklaştığınız zaman hiçbiri size saldırmaz.

Bu hayvanların tek derdi karınlarını doyurmak ve sevilmek. Bunu çok iyi anlamamız ve öyle davranmamız gerekiyor.

Bu mesele ortaçağ'dan kalma canavarlık ile çözülemez.

Daha güzel şartlarda yaşatmanın, daha çok sevmenin ve sevdirmenin yollarını aramamız gerekir iken, öldürmenin yollarını arıyor isek, çok yanlış yoldayız demektir.

Ortada bir sorun olduğunu düşünüyor isek önce köpeklere değil, kendimize bakalım. Onlara nasıl davrandığımıza ve nasıl yaşam koşulları sağladığımıza bakalım. Çözümü burada arayalım.

Yoksa bu günahın vebalini hiçbirimiz ödeyemeyiz.