SATRANÇ'I GÜÇLÜ OLAN DEĞİL, SOĞUK KANLI HAMLE YAPAN KAZANIR

İsrail'in ağababasının sözünden çıkması mümkün mü?

Şam Büyükelçiliği saldırısı öncesi şu sözleri duyar gibiyim...

"Sana güveniyorum evlat, sakın yüzümü kara çıkarma arkandayım."

İsrail ağababasına güvenmese böyle bir saldırı yapabilir mi?

Tabii ki yapamaz.

Amerika'nın, İran ile büyük bir savaşı göze alabileceğini düşünmüyorum. Hele ki topyekun bir savaşı asla. Çünkü şuan İran'a doğrudan bir savaş açmak, tamamen hüsran olur. Sonuçları ise çok ağır olur. İran'ın, ne Afganistan, ne Irak ne de bir Suriye olmadığını çok iyi biliyorlar. İsrail'in, Şam Büyükelçiliğini bombalaması, Amerika'nın İran'ı kışkırtmak için planladığı kirli bir hamle. İran'ın bu saldırıya karşılık vereceğini bildiği için İsrail üzerinden bu planını devreye soktu. Çünkü Kasım Süleymani suikastı sonrası İran, ABD üstlerini vurdu. Amerika tekrardan kendini hedef tahtasına oturtmamak adına İsrail'i kullanıyor. İran'ın misillemesi ile tansiyonun yükselmesinden faydalanarak Lübnan'ı sonra da Ürdün'ü tuzağa çekmek istiyor. İran bu tuzağa düşmez. Böyle bir planın gerçekleşmesine de ne İran ne de Türkiye müsaade etmez.

İran'ın yapmış olduğu misilleme saldırısı Birleşmiş Milletlerin 51. Maddesi'nden doğan nefsimüdafa hakkına bağlı bir mesaj niteliğindeydi.1 Nisan'daki saldırıya sıcağı sıcağına büyük bir karşılık vermedi. Amerika'nın blöfünü yemedi. Soğuk kanlı, stratejik ve caydırıcı bir karşılık verdi.

Bunun devamı gelir mi?

İranlı yetkililer kesin bir dille açıklama yaptı:

"51. Madde'den doğan nefsimüdafa hakkımızı kullandık. İsrail tekrar misilleme yapmadığı sürece yeni bir saldırı yapmayacağız. Ancak yaparlarsa daha büyük karşılık veririz."

İran'ın bu açıklamaları üzerine İsrail'in Amerika'nın müsaadesi olmadan karşılık verme ihtimali yok. Amerika, İran'ın sinir uçları ile fazla oynamaması gerektiğini iyi biliyor. Bu işi çok büyütmeden İsrail'e "tamam evlat, bu kadar yeter" diyecektir.

İki tarafta iyi biliyor ki, olası bir fiziki ve büyük çaplı savaşın hiçbir kazanımı olmayacağı gibi geri dönüşü de olmayacak.

BURDAN 3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKMAZ!

Eski dünya düzeni artık yok. Yeni dünya düzeni güçlülerin arasındaki stratejik, psikolojik ve istihbari savaşların dünyası. Bölgesel çatışmalar buna dahil. Güçlülerin topyekun savaşması her zaman mümkün gibi görünse de, bugünkü konjonktürde gerçekleşme olasılığı yok.

Amerika'nın tek amacı, İran'ı psikolojik olarak çökerterek bölgede saf dışı bırakmak. Çünkü İran bölgede güçlü. Lübnan'da Hizbullah ile yakın ilişkisi var. Amerika Orta Doğu stratejisini İran ve Türkiye'yi saf dışı bırakmadan gerçekleştiremeyeceğini iyi biliyor. Türkiye ve İran'ın askeri gücü, Türkiye'nin NATO müttefiki olması buna engel. İran'a da direk savaş açamıyor. Çünkü tüm Orta Doğu'daki ABD üslerini vuracağını ve üvey evladı İsrail'i ciddi olarak hedef alacağını biliyor. Bunun gerçekleşmesi Amerika'nın Orta Doğu'daki planının sonu demek. Türkiye ve İran'ın her geçen gün Orta Doğu'da hakimiyetini artırması Amerika'yı rahatsız ediyor. Amerika, Orta Doğu planlarına çomak sokulmasını istemiyor.

Küresel çapta bir savaş, nükleer bir savaş demek. Bu savaşın sonunda, barış için masaya oturacak bir devlet kalmayabilir. Herkes bunun bilincinde. O sebeple geri dönüşü olmayan bir yola hiçbir devlet girmez, giremez. Şunu kesin olarak söyleyebilirim, bu çatışmadan bir "3. Dünya Savaşı" çıkmaz.