Amerika bu… Her zaman kazanacağı liderlere oynamış.

Önemli olan bulunduğu ülkenin çıkarları değil, öncelikli Amerikan çıkarları için destek verir.

Amerika'ya her zaman "kazanacak aday-adam lazım. Kazanamayacaksa ona sadece selam der geçerler.

Amerika’da ağırladıklarına çay, kahve yanında sandviç ikram edip haydi uğurlar ola şarkısıyla gönderiler. 

Destek vermediklerine soğuk duş gibi gelir. Elbette Amerika adayları dinler. Onları konuşturur, güler yüzle tıpışlar. Geldiğinde neler yapacağında önceden bilgi sahibi olur.

Yapacakları arasında Amerikan’ın menfaati önceliklerinden olur. Daha sonra elinde bir aday değil birkaç tanesini kart olarak kullanır.

Ülkenin yönetimine talipseniz. Amerika topraklarına yüz süreceksiniz. Beyaz Sarayı kıble yapacaksınız. Seçilmiş Amerikan başkanında diplomanızı alacaksınız, sonra altı masanın görüşüne sunacaksınız.

Daha sonra adayım demelisiniz. Sam amcanın görüşü altılı masanın önceliklerindedir unutmayınız. Amerika’dan geçmeyen liderlere bu ülkede ekmek vermiyorlar.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsın çıktı bir yola. Bu yolun noterinde onay alırsam diye. Bir umutla gidiyor. Bu yolun sonu her zaman ki gibi aydınlık olmayabilir.

Amerikan bu kim bilir başka kimlerle karanlık odalarda pazarlık yapıyordur. Şeytanın ne hilesi biter nede pazarlıkları. Kılıçdaroğlu bu seçimde kartlarını iyi oynamak istiyor.

Ne kadar ben adayım demiyorsa da. Sağ cebim her zaman müsait diyor. Diyor demesinde her seçimin yenilme şampiyonluğunu da elinde bırakmıyor.

Katılmış olduğu seçimlerin sonunda yeniden başkanlıkta kalmıştı bu sefer elektrikleri kesilmiş olursa ne yapar.

Köye gidecek değil ya. Ölürüm de buradan inmem diyenler var oldukça. Koltuk tutkunları makam aşkıyla kimlerin yanında durmuyorlar ki. Amerika'ya her zaman "kazanacak aday-adam lazım.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ABD'ye 9-13 Ekim arasında yapacağı ziyaretle ilgili olarak "ABD'ye gideceğim ama birilerinin dediği gibi icazet almak için değil" dedi.

Peki, niçin gidiyormuş? Diye insana sormazlar mı? Tekkeye yüz sürmeye gitmiyor ya.

Büyüksün baba demeye mi dersiniz. Onu da şu sözlerle açıklıyor: "Bay Kemal dünyada yalnız değil. Çok sayıda Bay Kemal var dünyada. Ben de o Bay Kemallerin bir araya gelmesi ve daha hakkaniyetli bir dünyayı konuşması gerektiğine inanıyorum, “büyüksün be Kemal abi. Bu Bay Kemalleri kendi ülkenizde ağırlasanız misafirperverliğini gösterseniz daha sağlıklı olmaz mı? Amerika’ya kadar niye yoruluyorsunuz.

Geçmişte liderlerin ziyaretleri gibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinin tek amacı adaylık için "uluslararası güçlerin" onayını koparmak ve bu güçlerden icazet almaktır diye düşünüyorum.

Kemal Bey'i Amerika'da biraz gezdirip,  birkaç görüşme ayarladıktan sonra Türkiye'ye uğurlarlar gibi geliyor…