Azerbaycanlılar soykırım günü-1
İlki bugün olmak üzere üç bölümden ibaret olacak makalemin konusu Azerbaycan Türklerinin hafızalarında acılı bir zaman dilimi ve vaka olarak yer alan Azerbaycanlılar Soykırım Günü’ne dair olacak.
TAKVİMLERDEN KAYNAKLANAN FARKLILIK…
Geçmişte Rusya İmparatorluğu başta olmak üzere Ortodoks ülkelerde yaygın olarak kullanılan Jülyen Takvimi ile Gregoryen Takvimi arasında, Jülyen Takvimi aleyhine sadece gün bazında on üç günlük bir fark mevcuttu. Bu farklılık gerek Rusya’da Çarlık Monarşisinin sona erdiği Jülyen Takvimine göre 28 Şubat 1917 (Gregoryen Takvimine göre ise 13 Mart 1917) tarihi gerekse de Petrograd (St. Petersburg)’da merkezî iktidarın Bolşevikler tarafından ele geçirildiği Jülyen Takvimine göre 25 Ekim 1917 (Gregoryen Takvimine göre 7 Kasım 1917) tarihi konusunda da kendini somut olarak hissettirir.
Her iki devrim esnasında da Rusya’da Jülyen Takvimi kullanımda olduğundan bu devrimlerden ilkine Şubat Devrimi (February Revulation), ikincisine de Ekim Devrimi (October Revulation) denmektedir.
ŞUBAT DEVRİMİ SONRASI GEÇİCİ HÜKÛMET…
(Gregoryen Takvimine göre) 13 Mart 1917 tarihinde Rusya’da Çarlık Monarşisinin yıkılmasından iki gün sonra o dönemde Rusya’nın başkenti olan Petrograd [1] (ya da yaygın ve güncel ismiyle Saint Petersburg) kentinde yeni anayasa kabul edilene dek görev başında kalacak geçici bir hükûmet kurulmuştu. Bu geçici hükûmet (her ne kadar Rusya coğrafyasına tam olarak hâkim olmasa da) merkezî Rusya’nın idaresini üstlenmişti.
Bu dönemde Temmuz 1917 ayına dek Georgy Lvov [2] başkanlığında bir geçici hükûmet, Temmuz 1917 ortasından itibaren de Aleksandr Krenski [3] başkanlığında yeni bir geçici hükümet kurulur.
EKİM DEVRİMİ…
Bu geçici hükümetlerin de ülkedeki artan sorunlara çözüm bulamaması nedeniyle Lenin [4] liderliğindeki Bolşevik güçler 5 Kasım’da, iki gün sonrasında başkent Petrograd’da idareyi ele geçirmek üzere silahlı eylem kararı alır. Nitekim 7 Kasım’da da başkent Petrograd Bolşevik [5] güçler tarafından ele geçirilir. Artık Rusya’da (ülke genelinde olmasa da) en azından Petrograd başta olmak üzere ülkenin kayda değer bir kesiminde idareye Bolşevikler hâkimdir.
KURUCU MECLİS’İN SONU…
Kurucular Meclisi 18 Ocak 1918 tarihinde Petrograd’da toplandığında Kurucular Meclisi üyelerinin çoğunun Bolşeviklere karşı olduğu açıkça belli olur. Lenin tarafından Bolşevikler adına Kurucular Meclise sunulan beyannâmede Kurucular Meclisinin, Sovyet hâkimiyetini kabul etmesi istenmiş ise de bu istek oyçokluğuyla reddedilir. Bunun üzerine Bolşevikler, sonra da Sosyalist Devrimciler [6] Meclisi terk ederler. Ardından Lenin’in emriyle Meclise giren muhafızlar, Meclisin çalışmalarına son verir ve Meclisi de dağıtır. Rusya’daki milletlerin son ümidi olan Kurucular Meclisi, toplandığı günün gecesinde oturumlarına son vermek zorunda kalması sonucu Rusya Kurucular Meclisi fiilen feshedilmiş olur ve Rusya’daki parlamenter demokrasi ümitleri de ortadan kalkmış olur.
Not: Devam edecek
Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
SON NOTLAR
[1] Ağustos 1914 ayına kadar St. Petersburg olarak devam edegelen Rusya’nın başkentinin ismi, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından sonra (31.08.1914) Alman izlerini silmek için adı Petrograd olarak değiştirilmiş, SSCB’nin ilk lideri Lenin'in ölümünden üç gün sonra (24.01.1924) Petrograd ismi Ekim Devriminin lideri Lenin'in anısına Leningrad olarak değiştirilmiştir. SSCB’nin çökmesinden kısa bir süre sonra (06.09.1991) kentin ismi tekrar orijinal ismi olan St. Petersburg’a dönüştürülmüştür.
[2] Georgy Lvov (1861-1925). Rus devlet adamı. Şubat Devrimi sonrasında 15 Mart-21 Temmuz 1917 döneminde görev yapmış ilk başbakandır. Lvov, 20 Temmuz’da istifa ederek, Krrenski’nin başbakan olmasını sağlamıştır.
[3] Aleksandr Krenski (1881-1970). Ekim Devrimi öncesinde Rusya’nın önemli politik liderlerden biridir. Ekim Devrimi’ni yapan Bolşevikler tarafından devrilene dek (11.07-06.11.1917 döneminde) Rusya Hükûmetinin (ikinci) başbakanı olarak görev yapmıştır.
[4] Lenin (1870-1924). Rus sosyalist devrimci ve politikacı. Marksist-Leninist ideolojinin fikrî önderi, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncüsü olan Rusya Komünist Partisinin ilk lideri. Aynı zamanda Marksist teorik ve felsefî yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin Marx ve Engels sonrası geliştiricilerindendir.
[5] Bolşevik: Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)nin 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında parti, bünyesindeki iki farklı hizipten Julius Martov’un liderlik ettiği (ve “azınlıkta kalanlar” anlamında kullanılan) Menşevikler ile Lenin’in liderlik ettiği (ve “çoğunlukta kalanlar” anlamında kullanılan) Bolşevikler şeklinde ikiye gruba bölünmüştür. Kongrede Lenin yanlıları çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır. Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve sonra da Sovyetler Birliği'ni kuracaklardır.
[6] Sosyalist Devrimci Parti ya da SR, 20. yüzyıl başlarında Rusya ve Sovyetler Birliğinde faaliyet gösteren bir siyasî partidir. SR programı hem demokratik sosyalist hem de çiftçi sosyalist çizgiyi takip etmiştir. Rusya Sosyal Demokrat Partisi (RSDİP)’nin 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında bünyesindeki iki farklı hizipten Menşevikler ile Bolşeviklerin toprağın devletleştirilmesine karşı, SR toprağın toplumsallaştırılmasını savunmuştur. SR, RSDİP’ten (Bolşevik ve Menşeviklerden) farklı olarak Marksist değildi. SR, ayrıca RSDİP’ten farklı olarak işçi sınıfının değil, çiftçi sınıfının Rusya'nın devrimci sınıfı olacağına inanıyordu. SR, 1917 yılından itibaren RSDİP’ten ayrılarak Bolşeviklerden yana tavır alan bir siyasî grup olmakla birlikte Ekim Devrimi’nden sonra iktidardaki Bolşevikler ile ciddî bir ihtilafa düşmüş, Bolşevikleri devirmeye yönelik bir isyana kalkışmışsa da bu girişimleri bastırılmış ve tasfiye edilmiştir. Tasfiye edilen SR’ler, 1917-1922 döneminde yaşanan Rusya İç Savaşında Bolşeviklerin safında bulunmuşlar ve her ne kadar yeniden yönetime katılmışlarsa da artık bir grup olarak varlıklarını sürdürememişler ve Bolşeviklere dâhil olmuşlardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.