Beyin dalgalarınızı değiştirerek duygularınızı kontrol edebilirsiniz!
Güne frenkansımızı yükselterek başlamak bugünümüz, yarınımız, geleceğimiz ve hatta "geçmişimiz" için son derece önemli.
Peki nedir bu frekans? Neden yükseltmemiz gerekir? Yükseltirsek ne olur? Yükseltmezsek ne olur?
Öncelikle frekans fiziksel bir terim.
"Denge noktası etrafındaki salınıma" frekans diyor fizik.
Evrende her ne varsa bir FREKANS halinde ve titreşiyor.
Titreşimler ise bizim yaradılışımızla görebildiğimiz bir düzeyde değil. Ama hissedebileceğimiz bir düzeyde.
Şimdi beynimizin titreşimlerine bir göz atalım:
DELTA :
Uyku anında ortaya çıkıyor saniyede 4 dalgalanma meydana getiriyor. En yavaş titreşen dalgalar olarak biliniyor. 4 herz (uyuyan beyin)
TETA:
Bunlarda uyku evresine girerken 4-7 dalgalanma şeklinde delta dalgasından biraz daha hızlı salınım yapıyor. 5-6 herz (uyurgezer beyin)
ALFA:
Bu dalga saniyede ortalama 10 kez salınım yapan bir dalgadır, insanın rahat olduğu durumlarda ortaya çıkıyor. 10 herz ( Düzgün beyin dalgası)
BETA:
Bu dalgalar ise STRES (gerilim) durumunda kafamızın dağınık olduğu durumlarda ortaya çıkıyor. Saniyede 13-40 dalga arası (13-40 herz diyelim) (düzensiz)
GAMA:
Bu dalgalar saniyede 40 kez titreşen dalgalardır. Üzerinde çalışmalar süren bu dalgaların; bilinç, özü düşünme gibi durumlarda oluştuğu düşünülüyor.(40 herz)
Görüldüğü gibi titreşimimizin bizi en rahatlattığı, huzur verdiği frekans aralığı, saniyede 10 Herz salınım yapan Alfa dalgası.
Alfa beyin dalgasına ulaşabilmemiz için birçok teknik var.
Benim önemsediğim, kullandığım ve danışanlarıma önerdiğim, tekniklerden bahsetmek istiyorum bu yazıda sizlere.
1. Uykudan uyandığınızda ve uykuya dalmadan hemen önce:
Bu alfa frekansının doğal sürecidir. Uykuya dalmadan hemen önce ve uyandığımız andaki frekansımız alfa frekansıdır. Özellikle gerçekleşmesini istediğimiz herhangi bir hayalimiz varsa bu anlarda hayalimizi üç boyutlu düşünerek, yoğun duygu (neşe, sevinç, heyecan, mutluluk) hissederek evrene gönderirseniz, hayallerinizi gerçeğe getirmek kolaylaşacaktır.
2. Diyafram Nefesi:
Burundan alınıp, yine burundan verilen nefes şeklidir. Uzanarak yapabiliriz bu nefes alıştırmasını. Sağ elimizi karnımızın üzerine koyalım. Burnumuzdan kocaman derin bir nefes alıp karnımızı kocaman şişirelim. Karnımızı şişirirken 8 veya 10'a kadar sayalım. Karnımızın üzerindeki sağ elimizin, şişen karnımızla birlikte yukarıya doğru kalktığını hissedelim. Sonra tekrar yine burnumuzdan vermek suretiyle 8-10'a kadar sayarak karnımızı yavaş yavaş indirelim. Tabi ki bu alıştırmayı yaparken sadece nefesimize odaklanıp, başka hiçbir şey düşünmeyelim. Yaklaşık 15 dakika bu nefes çalışmasını yaparsanız, rahatlıkla alfa seviyesine inmiş olursunuz.
3. Renk ayrıştırma metodu:
Bir yere uzanın, derin derin nefesler alarak kendinizi rahatladın. Hayalinizde gökkuşağının renklerini düşünün. Şimdi kırmızıyla başlayın. Bu uygulamada hayal gücünüzü ve beş duyunuzu mümkün mertebe fazlaca kullanmanız gerekecek. Kırmızı bir meyve düşünün. Mesela bir sepet dolusu kıpkırmızı kirazlar görün. Hayalinizde bu kirazları elinize alın, dokunun, dokusunu hissedin. Kokularını duymaya çalışın bu kıpkırmızı kirazların. Sonra ağzınızda bir tane olgun kıpkırmızı kiraz atın ve ağzınızda dağılan o muhteşem lezzeti hissedin. Sonra tekrar kırmızı bir obje düşünün mesela bir elma bahçesinde olduğunuzu hayal edin. Dalda kıpkırmızı elmalar var ve siz elmaları topluyorsunuz. Sepette bir sürü kırmızı elma birikti. Sonra elmalardan birini alarak kocaman ısırıyorsunuz elmadan. Elmanın tüm lezzetini ağzınızda hissediyorsunuz.
Şimdi turuncuya geçelim. Kendinizi bir deniz kenarında hissedin… Güneş batmak üzere ve güneşin turuncu aydınlığı tüm denizi sarmış. Her taraf turuncu bir renge boyanmış ve siz o turuncu rengin hakim olduğu anlarda denize girdiğinizi hayal edin. Turuncu renklere tekrar tekrar bakın, denizin sularının tamamen turuncuya boyandığını görün….
Şimdi bir portakal hayal edin elinize portakalı alın, dokusunu hissedin, sonra koklayın, mis gibi kokusunu içinize çekin portakalın. Sonra soymaya başlayın portakalın kabuklarını, soyarken sularının aktığını düşünün ve parçalara ayırın portakalı. Şimdi bir dilim sulu ve kokulu portakalı ağzınıza attığınızı hayal edin, lezzetle yiyin.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim. Sevgilerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.