Bilinçsizlik, bilinçsizlik...
Güzel ülkemiz bir yandan orman yangınları bir yandan sel felaketi ile bir sarmalın içinden kurtulmaya çalışıyor. Karadeniz bölgemizde son günlerde şiddetli yağan yağmurlar sonrası adeta afeti yaşıyor.
Batı Karadeniz'de yaşanan sel felaketi sonrası şuana kadar 3 ilimizde 59 can kaybımız var ve sayılarının artması endişe verici. Bu kayıpların yanı sıra 77 vatandaşımızda kayıp ve nerede oldukları belli değil.
Sel felaketinin yaşandığı Batı Karadeniz, afetin izlerini temizlemeye çalışırken can kaybı sayısı da artıyor. Şu ana kadara Kastamonu’da 49, Sinop’ta 9 ve Bartın’da 1 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Sel bölgesinde incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, “Kastamonu'da 62, Sinop'ta 14-15 kayıp ihbarı var. Toplamda 77 kayıp ihbarı var” dedi.
Selin adeta yuttuğu Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde sel nedeniyle yıkılan ve zarar gören binalar ile çevredeki yapılarda arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız devam ediyor. Yani manzara gerçekten yürek burkuyor.
O kocaman binalar yerle bir olmuş, evler adeta suda kaybolmuş, yollar ve köprüler yerle bir olmuş durumda. İnsan böyle bir felaketi ancak filmlerde olur sanıyor fakat hayat filmin ta kendisi olarak karşımıza çıkıyor.
Karadeniz’de devletimiz bütün imkanları ile vatandaşının yanında. Gece gündüz demeden arama ve kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor. Başta İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), polis ve jandarma teşkilatına bağlı arama kurtarma ekipleri ile belediyeler olağanüstü bir çaba ile bir umut diyerek çalışmalarda canının dişine takıyor.
Sabahın ilk saatlerinden itibaren arama kurtarmanın yanı sıra enkaz kaldırma çalışmalarının başlatıldığı Bozkurt ilçesindeki manzara karşısında söylenecek söz yok. Sele kapılan oyuncak, terlik, puset, çamaşır makinesi, kask gibi çok sayıda eşya ile araçlar dikkati çekiyor.
Evet “doğa verdiğini geri alır” diye bir söz vardır halk arasında dolanan. Biz doğaya ne kadar kötü davranır onu yok sayarsak, doğa da bir şekilde intikamını almak için sırasını bekliyor. Sırası gelince de gördüğümüz gibi taş üstünde taş kalmıyor maalesef.
Selin vurduğu bölgelerde yaşayan vatandaşlar şimdiye kadar böylesine bir yağmur görmediklerini ve böyle bir doğa olayıyla karşı karşıya kalmadıklarını söylüyor. Uzmanlar da belki de 10 yılda yağması gereken yağmur iki günde yağdı diyorlar.
Hal böyle oyunca bilinçsizliğimiz ve cahilliğimiz yüzünden onlarca vatandaşımızı kaybediyoruz. Dere yataklarına ev yapma izni verenlerin, buna göz yumanların, buralara ev yapılmasına imza atanların çok ağır şekilde cezalandırılması şarttır.
Bir sözde vatandaşımıza söylemek lazım. Neden ısrarla dere ve deniz kenarlarına ev yapma ısrarınız var. Neden buralara ısrarla ev yaparak en sevdiklerinizin hayattan kopmasına neden oluyorsunuz?
İşin özü cahilliğimiz ve bilinçsizliğimiz bizi öldürdü ve öldürmeye devam edecek gibi görünüyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.