CHP sezonu açıldı! Yürüyenler, toplananlar, değişim diyenler var; ancak…
Bayram ve tatil bitti. Türkiye, kendine döndü! Gündem ne enflasyon, ne maaş zamları, ne Rusya-Ukrayna savaşı, ne İsveç’in NATO üyeliği ne de Fransa’daki yangın; bir numaralı gündem maddesi, “Ne olacak bu CHP’nin hali” meselesi!
Kurultay süreci başladı, ilçe kongreleri toplanıyor, ardından il kongrelerine gelecek sıra. Bu arada Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, işin taa başında tavrını netleştirirken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ben Ekrem, geliyorum” diyemiyor hâlâ. Ne yapıyor? Gizli kapaklı toplantılarla adeta bir kuşatma harekatı yürütüyor ama bunu yaparken İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu yok sayıyor, başka görüşmeler, buluşmalar gerçekleştiriyor. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’ne benzen bir ‘Değişim Yürüyüşü’ne başlarken, Parti Sözcüsü Faik Öztrak ona ‘cirmi’ni hatırlatıyor…
Gelişmeler baş döndürüyor ama bugün değinmek istediğim konu bunlar değil! CHP’nin ağır toplarından Gürsel Tekin’in “CHP geçmişte de değişim dalgaları yaşadı” sözünden mülhem sekiz yıl önceye gitmek istiyorum…
2015’TE YAŞANAN SEÇİMLER VE…
1 Kasım 2015 seçimleri, dünya siyasetinde benzeri olmayan bir sebebe, öneme ve anlama sahiptir.
Sebep: 7 Haziran 2015 seçimleriyle oluşan siyasi tablo ve buradan çıkamayan, çıkarılamayan bir koalisyon hükümeti…
Önem ve anlam ise tüm gelişmeleri içine alıyor…
İNCE VE SARIGÜL FAKTÖRÜ…
“Türkiye’de Siyaset” kitabımda her yönüyle yer verdiğim sürecin, seçimin ardından oluşan ortamda CHP içindeki gelişmeleri de geniş biçimde değerlendirmiştim.
Bugün Memleket Partisi Genel Başkanı olan Muharrem İnce ve TDP’yi feshederek partiye dönen Mustafa Sarıgül de o zaman CHP’deydi. Bu yüzden, o dönemki yazılarımda;
Meclis’te ‘İnce İnce’ eleştiri dizerken
Sarıgül’se yeni yol haritası çizerken
Kılıçdaroğlu şimdi ‘endişeli’ gezerken
Demiş ve ardı sıra tüm partiler gibi CHP’de yaşananları da kayıt altına almıştım.
1 Kasım 2015 seçiminin ardından yazdığım bir yazıda, 2002’den bu yana en yüksek oy oranına ve sayısına ulaşan AK Parti’nin, büyük bir zafere daha imza attığını vurguladıktan sonra, partilerle ilgili ayrı ayrı değerlendirmelerde bulunmuştum.
O yazılardan birinde şunları yazmıştım:
SANKİ BUGÜN DÜNÜ YAŞIYORUZ!
Siyasi partilerin seçim sonuçlarını değerlendirdiği açıklamalar için, “bu seçimin de yenileni yok gibiydi” dedim ama bu kez durum biraz farklıydı. Çünkü seçimde umduğunu bulamayanların koltuklarında rahat oturması çok zordu…
Bunun zorluğu, gazetecilerin liderlere yönelttiği sorularda hemen kendisini göstermeye başlamıştı bile.
Örnek: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “İstifa edecek misiniz?” sorusuna muhatap olurken; yanıtı demokrasi tarihine geçecek kadar önemliydi. Dedi ki:
“CHP’yi diğer partilere benzetmeyin. Kurallar neyi gerektirirse, o kurallar aynen çalışır. Oyumuz arttı, milletvekillerimiz arttı ama kendimizi başarılı görmüyoruz…”
Bu yanıt, örnek olduğu kadar, CHP içinde farklı bir sürecin de işareti olarak algılandı.
Zaten Kılıçdaroğlu’nun yanıtının devamı da bu yöndeydi:
“CHP’deki değişim kararlılıkla devam edecektir…”
CHP’nin siyasi duruşu, geleceği ve diğer partilerin hali de önemliydi. Kılıçdaroğlu, bu konularla ilgili olarak da, “Bizden çok ilgili partilerin kendi alanına girer oy düşüşleri. Önümüzdeki süreçte oy alanımızı göreceğiz…” dedi.
İktidara da bir uyarısı vardı:
“İnsan haklarına saygı gibi konularda gücün zehirlenmemesi lazım. Bütün bunları dikkatle izleyeceğimizi vatandaşların bilmesi gerekiyor. Kimse kendisini hukukun üstünde görmemeli...
Sorumluluklar içinde görevimizi yapmaya çalışacağız. O açıdan bütün yurttaşların endişe duymaması gerekiyor. Toplum adına gerekli muhalefeti yapmak bizim temel hedefimizdir.”
TIPKISININ AYNISI… YA DEĞİŞİM…
Kurulan cümleleri biraz eğip bükerseniz 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından yaşanan parti içi gelişmeleri, tartışmaları ve atışmaları elde edebilirsiniz!
Bazı yanlarıyla o kadar benziyor ki, “Biz bu filmi daha önce görmüştük” dedirtiyor insana…
Hele şu ‘değişim’ konusu yok mu; CHP; “Değişmeyen tek şey değişimdir” söylemini, “Değişmeyen tek şey CHP’nin değişmezliğidir!”e dönüştürmüş durumda…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.