Mesut Karaca

Mesut Karaca

Ev fiyatları için hükümetimizin planı nedir?

Ev fiyatları için hükümetimizin planı nedir?

İktisat bilimindeki piyasa dengesi kavramının gerçek hayatta anlaşıldığı en iyi yer yakın dönemdeki Türkiye ekonomisi olmuştur. İktisadi denge öyle bir bozulmuştur ki, bırakın büyüme, gelişme rakamlarını; tekrar iktisadi dengenin sağlanması büyük bir başarı olacaktır.

Geçen yazımda konut ve kira fiyatlarını düşürme konusunda arsa üretmenin önemli bir faktör olacağından bahsederek konut piyasasını büyük proje müteahhitlerinin ve siyasi rantiyecilerin elinden almak gerektiğini yazmıştım. Arsa üretimi sonucunda emekli kesimin daha küçük yerleşim yerine göç edeceğini ve bu sayede büyük şehirlerde konut talebinin düşüreceğini anlatmıştım.

Seçimin üzerinden çok kısa bir zamanın geçti ve problemin çözümü için biraz beklemek gerekiyor. Ancak, bu konuda bir şeyler yapıldığına ilişkin yeni haberlere de toplum olarak ihtiyacımız var.

Hükümet, iktisadi dengeyi sağlamak için emekliye, asgari ücretliye ve kamu işçilerine seçim öncesi verdiği ücret artışları ile satın alma gücü oluşturmaya çalışmaktadır. Yine bu amaçla memurlara verilecek maaş zamları Meclisin gündemindedir.

Bir mal ya da hizmetin fiyatını artıran unsurların başında o mal ya da hizmetin maliyeti gelmektedir. Hükümetin alım gücü yaratması tabii ki ekonomiyi canlandıracaktır. Ancak bu arada adı konulmadan yapılan devalüasyon ve çok yüksek zamların her şeyin fiyatını yükselterek konut maliyetlerini artıracağı da kesindir.

Maliyet artışlarının devam ettiği bir dönemde konut piyasasında fiyat dengesinin nasıl sağlanacağını da ayrıca merakla beklemekteyiz.

Mevcut piyasa koşullarında kredi faizlerinin artacağı da düşünüldüğünde, ev almak yakın zamanda pek de kolay olmayacaktır. En büyük korkum vatandaşın vergileri ile bu tür tüketim kredilerinin sübvanse edilmesidir. Tam tersine, ikinci evi olanların emlak vergilerinin artırılması piyasa dengesi adına daha mantıklı olacaktır.

Konut fiyatlarındaki artışın ikinci en büyük sebebi ise konuta olan talebin yüksekliğidir. Ülkemizde bu talebin kısa dönemde karşılanamayacağı bellidir. O zaman, konutlarla ilgi yapısal düzenleme şarttır. Bunlar piyasaya yeni korkular salmadan kiralama ve ev satış süreçlerine başka müesseseler getirmek olabilir.

Ciddi hazırlanacak bir konut kanunu çıkarılarak piyasaya yeni kurallar getirilebilir. Arsa belirleme aşamasından konut yapımı ve kiralanmasına kadar ev ile ilgili tüm detaylar bu kanunla belirlenebilir.

Bizim liberal ekonomiyle en büyük sorunumuz herhangi bir konuda piyasa koşullarını doğru düzgün belirleyemiyor oluşumuz. Piyasa kuralları sağlam oluşturulmalı ve piyasa bozulduğunda belirlenmiş yöntemlerle müdahale edilerek denge tekrar sağlanmalıdır.

Yapısal çözüm olarak önerilerim: Ev alıp satarken ekspertiz zorunluluğu getirilmeli, ev kiralamalarında ise kiranın ödemesi ve evin tahliye edilme sigortası getirilmelidir. Her iki durumda da kimse kafasına göre fiyatlarla oynayamayacak, devlet karışmayacak, alacaklar garanti edildiği için risk primi düşecek ve sonuç olarak gerçek bir konut piyasası oluşacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Karaca Arşivi