Cihan Harbi'nde Osmanlı Devleti
Nasıl ki tekil olgulara bakarken
bütünü gözden kaçırmamak gerekiyorsa
ağaca bakarken de ormanı gözden kaçırmamak gerekir.
Bu durumun bir gereği olarak
parça ile bütün arasındaki ilişkiyi de bilmek gerek.
Cihan Harbi – Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti.
Eserin yazarı, makalede kapak sayfası paylaşılan görselin üzerinde de görüleceği üzere “Anadolu Gazete”nin köşe yazarlarından İrfan Paksoy.
Araştırma – inceleme türü bu eser 2018 yılında Boğaziçi (İstanbul) Yayınlarından çıkmıştır.
Eser yerli ve yabancı 594 kaynaktan istifade edilerek hazırlanmış olup 1.750 adet dipnot içmektedir. 2012-2018 dönemindeki altı yıllık bir emeğin mahsulü olan, mukâyeseli bir tarzda ve olayları da sebep-sonuç ilişkileri içinde ele alarak yazılan 603 sayfalık bu eserin sahaya (literatüre) karınca kararınca da olsa katkı sağlaması, sahadakilerin ve konuya ilgi duyanların zihinlerinde konuya ilişkin görece bir farkındalık oluşturması yazarının en büyük dileğidir.
Kitap hakkında ilave bilgi verebileceği düşüncesiyle eserin arka kapağında yazılı olan metin aşağıdadır…
“Osmanlı Devleti merkezli olmakla birlikte I. Dünya Savaşı'na müdâhil / taraf olan diğer ülkeleri de kapsamına dâhil eden farklı ülke, coğrafya ve cephelerdeki politik ve askerî gelişmelerle birlikte karşılaştırmalı ve eşzamanlı bağlamda bahse konu savaşı inceleyen altı yıllık bir emeğin ürünü olan “Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti” isimli 603 sayfalık bu eser gerek kitabın sayfalarında, gerekse de kaynakça bölümünde görüleceği üzere zengin bir dipnot (1.750 adet) ve konuyla ilgili yerli-yabancı kaynak taramasını (594) içermektedir.
Eserde döneme ilişkin gelişmeler, harbin birbiriyle yakından ilişkili üç kademesi/seviyesi olan taktik, operatif ve politik (stratejik) bağlamda incelenmiştir.
Eserde savaş dönemine ilişkin aktörler, olaylar ve olgular harbin yukarıda sözü edilen birbiriyle irtibatlı üç seviyesi bağlamında kapsamlı ve titiz bir şekilde incelenmiştir.
Kısa birkaç örnek vermek gerekirse...
- Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi niye kaçınılmazdı?
- Savaşa Almanya safında girilmiş olması bir tercih miydi, yoksa bir zorunluluk muydu?
Osmanlı Devleti’nin savaşa giriş sürecinde devlet ricâlinin genel söylemde ifade edilen “irrasyonel hareket ettiği” iddiası ne derece gerçeği yansıtmaktadır?
- Kafkas, Irak, İran, Çanakkale Sina, Filistin, Hicaz ve Trablusgarp Cepheleri ile asker gönderdiğimiz (Galiçya, Romanya ve Makedonya) ve göndermediğimiz Avrupa’daki cephelerde meydana gelen gelişmelere ilişkin politik ve askerî bağlamda mukayeseli anlatılar...
- Savaş dönemindeki politik gelişmelerin cephelere yansımaları ve askerî sonuçları ile cephelerdeki gelişmelerin politik sonuçları...
- Bahse konu soru ve hususların tamamı ve fazlasına ilişkin mukayeseli ve analitik bilgiler ilgiyle okuyacağınız bu kitapta yer almaktadır.
Faydalı olması dileğiyle...”
Tekrar başa gelecek olursak… Evet… Nasıl ki tekil olgulara bakarken bütünü gözden kaçırmamak gerekiyorsa ağaca bakarken de ormanı gözden kaçırmamak gerekir. Bu durumun tabii bir gereği olarak parça ile bütün arasındaki ilişkiyi de bilmek gerek. Çünkü parçanın gerçeği, o parçanın da içinde bulunduğu bütünün ve parça-bütün ilişkisinin / ilişkilerinin ortaya konulmasıyla ancak ve lâyıkıyla mümkün olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.