Korkmayın! “2019’un ilk çeyreğinde kapanan şirket sayısı azaldı” başlıklı haberden söz ederek moral vermeye çalışmayacağım! Haberin, “En çok toptan ve perakende sektöründe yeni şirket kurulurken, bu şirketlerdeki yabancı sermaye payı da yüzde 86 arttı” cümlesini hatırlatıp göbek atmanızı istemeyeceğim!

Başlığa bakıp da yanılanlar olabilir, yazı ‘iflas’la ilgili değil. ‘Öyleyse enflasyonla ilgili’ diyenler haklı… Sıradan bir vatandaşa kolay kolay ‘enflasyon’ dedirtemezsiniz, ‘eniflasyon’ der, ki kefere ürünü kelimeyi Türkçenin ses ve gırtlak yapısına uydurur. ‘İradiyo’da olduğu gibi… Neyse…

Ortalık ‘patates, soğan’ kokusundan geçilmezken, “Millet kendini bıçaklıyor, çatallıyor!” başlıklı bir yazı yazmış, yazıya da, “Vaziyet vahim…” diyerek başlamıştım…

‘Hal’ ile ilgili tasadan, yasadan söz edenler olduğu için, sevinmiş;

Milletin hakkını atıştırana
Yangına körüğü yetiştirene
Gıdayı teröre dönüştürene
Birisi elbette dur diyecekti

Demiştim. O iş ne oldu bilmiyorum. Oysa;

“Kamuoyunda ‘Hal Yasası’ olarak bilinen 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılacak düzenlemeyle sebze ve meyve ticareti sektöründe köklü dönüşümler yapılacak” deniyordu.

Ben de;

Patlıcan, biberi stoklayana
Soğanla milleti pataklayana
Gumpirle fakiri kötekleyene
Şaplağı indirmek kaçınılmazdı

Diye seviniyordum! Yanılmıssım! Oysa;

Kaşığa çilenin suyu gelirse
Çatala hilenin huyu gelirse
Bıçağa filenin şeyi gelirse
O şeyi şeydene şey etmek gerek

Zannıyla, kalem batıracak birini arıyordum! Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın adını anacağım için kalemi ona batıracağımı sanmayın.

Patates, soğan, domates başta olmak üzere sair sebze-meyve fiyatları cep değil can yakarken ne demişti:

“Ocak ayında gıdada sebze ve meyvede bir sıçrayışla karşılaştık. İnceledik ve baktık ki Antalya'da hortum olmuş bu sebepten dolayı ürünlerin fiyatında artış olmuş. Bakınca normal görünüyor fakat bir de baktık seraların binde iki gibi oranında zarar olmuş. Antalya'da toplam üretimin küçük bir kısmı zarar gördü. Yüzde 6,5’luk fahiş bir fiyat artışı olmuş.”

Seçimle birlikte bu tür tartışmalar, haberler de bitti. Herkes İstanbul’a odaklanmışken, Bakanı Albayrak, “Enflasyonu yüzde 25 ve 30’lardan şimdi 18’lere düşürdük. Buradan çok net söylüyorum, 3 ay sonra eylül ve ekim ayları gibi büyük bir ihtimalle tek haneli enflasyonları görmeye başlayacağız” dedi.

Bu satırları okuyunca, vakti zamanında merhum cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel’in enflasyon ile ilgili bir açıklamasının ardından yazdığım dörtlük geldi hatırıma. Birinci dizeyi okurken sol elinizle sağ kolunuzu dirsekten tutup sallayabilirsiniz. Kolunuzu sallarken elinizi yumruk yaparsanız daha şık olur! İkinci dizeyi okurken de, sağ elinizin başparmağını işaret parmağınızın birinci boğumuna birkaç kez sürtün lütfen!

Demirel’e demiştim ki:

Eniflasyon aha böyle
Sen dersinki yok yok şöyle
Baba Allah için söyle
Hiç gaste mi okumazsın