Kılıçdaroğlu: 'Bir kişi milli iradeyi temsil edemez'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir kişi milli iradeyi temsil edemez. Bu bağlamda başkanlık tartışmalarında yasama, yargı benim için ayak...

Kılıçdaroğlu: 'Bir kişi milli iradeyi temsil edemez'
Yayınlanma:
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir kişi milli iradeyi temsil edemez. Bu bağlamda başkanlık tartışmalarında yasama, yargı benim için ayak bağı diyen biri için onun demokrasiye ihanet ettiğini rahatça söyleyebiliriz. Demokrasi olacak" dedi.

Doğuş Üniversitesi’nin Acıbadem'de bulunan yerleşkesindeki 1. Ulusal Gençlik Akademisi açılış törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve çok sayıda davetli katıldı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kılıçdaroğlu, “Son günlerde tarih tartışması gidiyor. Bazen övünüyoruz 15 devlet kurduk diye 16 17 diye övünüyoruz. Ne kadar çok devlet kurduysak o kadar da batırdık. Ne Atatürk Ne İnönü, ne Kazım Karabekir bunların cumhuriyeti adamı değildi. Osmanlı paşasıydı. Bunlar Osmanlı'nın nasıl battığını birebir gördüler. Öyle bir ülke kuralım ki padişahın kulu olan değil Cumhuriyetin özgür bireyleri olsun dediler. Cumhuriyeti kurdular. Koskoca Osmanlı'nın kendi parasını basacak bankaya sahip değildi. Osmanlı Osmanlı diye övünüyoruz. Fatih dönemi ile Osmanlı'nın bitiş dönemi arasındaki farkı bilmiyoruz. 4 Haziran 1944'te Osmanlı’nın borcu son kuruşuna kadar ödendi. Biz de bunun kıymetini bilmedik öğrenmedik tarihimizi iyi anlatmadık. Atatürkçülük nedir. Tartışılmaz tek bir tanımı var. Atatürkçülük üretim demektir. Üretemeyen bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Saygınlık şansı yoktur. Osmanlı'dan devralındığında okuma yazma oranı neydi? Kadınlarda binde sekiz, erkeklerde yüzde 5 okuma yazma. Bugün bazıları ahkam kesiyor. Niye çok partili döneme hemen geçmedik diye. Hakkari'de kurulacak seçim sandığını Ankara'ya götürecek, okuma yazma bilen adam yoktu. Bugünü koşullarıyla geçmişi yargılamak hatasına hiçbir genç arkadaşımız düşmesin. Biz kendi uçağımızı kendi denizaltımızı yapan bir ülkeydik. Bozulma ne zaman başladı. Bir üretim hamlesi gidiyor. 22 Nisan 1947 ABD senatosu 100 milyon dolarlık yardım Marshall yardımı. Kendi uçağını kendi denizaltısını üreten Türkiye'ye senin uçak yapmana gerek yok bedava vereceğim, denildi, verildi de. Fabrikaların yapılması demiryollarının yapılması Osmanlının borçlarının son kuruşuna kadar ödenmiş. 22 Eylül 1947'de Merkez Bankası bülteninde Türkiye Cumhuriyeti'nin 176 ton altını var. Marshall yardımından 12 Ocak 1952 ‘de 58 milyon dolar askeri yardım köy enstitüleri kapanıyor ardından, IMF'ye ilk iyi niyet mektubu yazılıyor. Ardından da Türkiye iflas ettim diyor. Ne zaman uyanıyoruz Kıbrıs'a çıkarma yapınca. Bizim uçaklarımız kullanamazsın diyorlar" dedi. “Gençler geleceğimizdir. Gençler kadın erkek eşitliğinden ödün vermeyin” diyen Kılıçdaroğlu, “Kadın evinde otursun diyen adama kardeşim önce gitsen evinde otur deyin. Kadın erkek omuz omuza mücadele edecek. Kadını bir yere hapsetmek uygar dünyanın kabul edeceği bir şey değildir. Tartışın" dedi.
 Yapılması gerekenleri dört maddeye ayıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birinci ayak hukukun üstünlüğü ve demokrasi. Dünyada 25 bin dolar kişi başı geliri olan ülkelerde demokrasi var. Ancak İslam dünyasına bakın zengin olağanüstü kaynakların üstünde oturan ülkelerde yoksulları ezilir. Demokrasi ve hukuk hiçbirinde kadın erkek eşitliği yok. Demokrasi bağımsız yargı olacak adalet. Birilerinin talimatıyla karar veren değil hukukunu üstünlüğüyle karar veren kanun adamları olacak. Bugün hapiste gazetecilerimiz var ben içime sindiremiyorum. Bu gazetecilerin hiçbiri CHP lehine üç cümle kurmuş değildir. Ben onların haklarını savunmalıyım. Medya özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Güçler ayrılığı ilkesi çok önemlidir. Hitler örneği var. Daha sonra ne oldu Alman anayasasına halkın direnme hakkı konuldu. Tıpkı 15 Temmuz'da halkın direnme hakkını kullandığı gibi. Demokrasiye yönelen her harekete karşı hepimiz durmalıyız. Çağdaş demokrasilerde güçler ayrılığı en önemli şeydir. Bir kişi milli iradeyi temsil edemez. Bu bağlamda başkanlık tartışmalarında yasama, yargı benim için ayak bağı diyen biri için onun demokrasiye ihanet ettiğini rahatça söyleyebiliriz. Demokrasi olacak.
İki; üreten Türkiye Türkiye'nin üretmesi lazım. Ne üreteceğiz katma değeri yüksek ürün üreteceğiz nasıl üreteceğiz. Bilinen tek bir yolu var. Üniversiteleri bilgi üretmeyen toplumun katma değeri yüksek ürün üretme şansı yoktur. Üniversitelerin bilimsel özerkliği çok önemli. Üçüncü şey sosyal devlet olma. Dördüncü konu ise sürdürülebilirlik olacak ki bir yerde tıkanıp kalmayacaksınız" diye konuştu. Konuşmanın sonunda gençlere öğüt veren Kılıçdaoğlu, "Türkiye sizden çok şey bekliyor. Tartışmaktan sakın kaçınmayın birbirini kimliğine yaşam tarzına inançlarına saygılı olun her değer bizim değerimiz.Farklılıklarımız bizi ayrıştıran değil zenginliğimiz olsun. Olayları böyle yorumlayabilirsek Güzel Türkiye'ye ulaşabiliriz. Bugünün temel aktörleri sizsiniz” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.