Bir sahne sanatı olan ve seyirciler önünde oyuncuların sergilemiş oldukları gösteriler olarak tarif edile tiyatro; olayları, konuşturma ve eylemlere dayalı bir gösteri sanatı da diyebiliriz.

Bazen de tiyatro; insanı, insanlara, insanla ve insanca anlatma sanatı olarak da anlatmamız mümkündür. Tiyatro metinlerini yazan kişiye, oyun yazarına "Müellif" adı verildiği gibi oyunları sahnelerde canlandıranlara da "Oyuncu" veya tiyatrocu denilir. Ayrıca eserlerin sahnelenmesinde görev alan sahne amiri, dekor ve kostüm sorumlusu, ışıkçı, suflör gibi yardımcı elemanlar da bulunur.

İnsanın geçmişini merak etmesi, kendisini ve geleceğini değerlendirebilmesi için, tarihi ve belgeli oyunlar önemli bir yer tutar. Tiyatro olayları yaşatmaya ve olaylardan ders çıkarmaya yönelik sosyal etkinliklerden birisidir. Tiyatroyu sevmek, sevdirmek ve yaygınlaşmasına zeminler hazırlamak devletin ve kurumların görevlerinden olmalıdır.

Tiyatro sözcüğü Yunanca' da "Seyirlik yer" anlamını taşıyan THEATRON' dan türetilmiştir. Dilimize İtalya'daki TEATRO sözcüğünden geçmiştir. Tiyatro insanla birlikte doğmuş bir sanat türüdür.

İlk tiyatroyu Ankara'da 1970 yılında görmüş ve izlemiştim. Tabi ki; sinemadan apayrı bir yönü ve izlenim şekli bulunmaktadır. Yıllarca ilçemize ve okullarımıza gelen çeşitli konuları anlatan tiyatrolar izledik. Hiç birimiz bir tiyatro yazmayı veya oynamayı hedeflemedik. İlkokulu okuduğum sıralarda bazı piyeslerde ben de görevler almıştım.

Tiyatro konusunda Mucur'un yüzünü güldüren, yılmadan, azimle, hırsla çalışmalar yaparak , tiyatroyu yaşatan ve yeni nesillere tanıtan Sait SARGIN 'ı kısaca sizlere tanıtmak istiyorum:

Sait SARGIN; 48 yaşlarında olup, Mucur'un Geycek Köyü doğumludur. ,Mucur İmam-Hatip Lisesinde memurluk yapan, şairliğinin yanında güzel bozlak türküleriyle de ses getirmiş ve kendisini kabul ettirmiştir. KIYŞAD üyesi bir gönül dostudur. İki adet şiir kitabı yayınlanmıştır. İlk şiirini de 1978 yılında yazdığını söylemektedir.

5 i erkek, 2 si kız, yedi kardeş olan Sait SARGIN, tiyatro çalışmalarına 7 yıl önce başlamıştır. Kafasına koyduğu bir projeyi yerine getirmek için çalışmalardan ve zorluklardan hiçbir zaman yılmamıştır. Güzel şiirler yazar ve icrasını da etkinleştirir. Yanık türküleri ve bozlakları söylerken de hiç zorluk çekmez.  Boş zamanlarında etkilendiği olaylardan Tiyatro, piyes ve skeçlerini büyük bir titizlikle hazırlar, kendisi yazar ve her oyunda da kendisi oynar.

İlk tiyatrosunu 1997 de yazmış, oynamış ve tiyatro onun adeta sevdası olmuştur. "Çerkez'in dönüşü" adlı ilk tiyatrosu halk tarafından büyük beğeni kazanmıştır. Benim de ortaokuldan arkadaşım olan Çerkez'in, Obruk Gölü'n de boğulmasını dramatik bir şekilde tiyatrosunda işlemiştir. Çerkez için yakılan ağıtı da zaman zaman toplantılarda söylemektedir.

"Monşerlerin dünyası", "Ay doğarken", ""Al kızlar", "Müdür olmak istiyorum", "Doğma bebek", "Okulda arama var", "Acil servis", "Terzinin çırağı", "Hayatımız dedikodu", "Hayatımızdan kareler", "Sınav oluyoruz", "Kız kaçırma" tiyatrolarını ekibiyle birlikte sergilemişlerdir. 20 ye yakın skeç hazırlayıp, zaman zaman öğrencilere ve halka gösterilerini sunmuşlardır.

Tiyatro ve skeçlerin de 13 civarında eleman görev almıştır. Kendi kardeşi, oğlu ve yeğenleri hemen başarılı oyunlarıyla dikkatleri üzerlerine çekmişlerdir. Bütün tiyatrolarında baş rolleri paylaşanlardan Obruk Köyü Muhtarı Yusuf KÖKSAL ve Sait'in kardeşi ve daha öncede benim öğrencim olan, Mucur Belediyesinde memurluk yapan Ahmet SARGIN, tiyatrolarda ki başarılı oyunlarıyla dikkatleri üzerlerine çekmektedirler. Yusuf KÖKSAL, Kırşehir'in Şener ŞEN' i diyerek sevilmektedir. Tiyatrolardaki en küçük oyuncu da Sait'in kendi oğlu Kürşat'tır.

Tiyatrolarda görev alanlar meslekleri açısından çeşitlilik göstermektedir. Memur, imam, muhtar, emlakçi, fayansçı ve öğrencilerden oluşmaktadır.

Sait SARGIN ve ekibi gösterilerini yalnız Mucur'da değil; çevre İl ve İlçelerde de sunmuşlardır. Bilhassa Ahilik Haftası nedeniyle hazırlamış oldukları "Terzini Çırağı" tiyatrosu büyük sükse yapmıştır. Bakanlık tarafından görev verilen bu eser bir hafta boyunca Kırşehir'in bütün ilçelerinde halka izlettirilmiştir. Yine bazı tiyatro oyunları, Aksaray'da, Elmadağ'da ve Kozaklı'da halka sunulmuştur.

Temennimiz böyle kendi imkanlarıyla halkın beğenisini kazanmış, tiyatrocuları desteklemek, yardımcı olmak ve yeni yeni tiyatrocuların ortaya çıkmasını sağlamak hepimizin ve yetkililerin görevi olmalıdır. Tiyatroya yönelik kursların açılması, yeni başarılı oyuncuların çıkması hepimizi sevindirecektir.

Her türlü sıkıntılara rağmen yılmadan çalışmaların sürdüren, gönül dostlarıyla bağını koparmayan, kültürümüze hizmetleri geçen Sait SARGIN'ı ve ekibini kutlamak erdemli bir davranıştır. Sair SARGIN'ın başarıdan başarıya koşacağına inanıyoruz ve bu başarılarının süreceğini biliyoruz. Sait SARGIN'ların, Yusuf KÖKSAL'ların, Ahmet SARGIN'ların ve diğer görev alanların oyuncuların çoğalması dileklerimle.