Dursun Erkılıç

Dursun Erkılıç

Herkeşlere sesleniyom!

Herkeşlere sesleniyom!

Seçim bitti, çok şükür. Hayırlı, uğurlu olsun…
Bu süreçte, medyasından kahyasına, bakanından bakarkörüne kadar herkesin içinde debelendiği bir çukur oluştu…
O çukurdan çıkabilenler şanslı.
Çünkü…
Millet insanlıktan, insanlık kendinden bıktı!
Baktı…
Bu iş böyle olmayacak…
Sonra kurulan meydanı yıktı!
Velhasılıkelam oyun bitti…
Bunca hareketliliğin, bunca hır/gürün, bunca rezilliğin ardından kim nasıl edecek de sükunete erecek bilemem…
Müsekkin de kesmez ki!
İzninizle bendeniz yine de, her türlü karakterin yaşadığı ülkeme seslenmek; kimi yaşanmışlıkları bir daha yaşamamak adına insanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Evet, herkeşe sesleniyom ve ‘yetti gayrik, lütfen artık işinize/gücünüze bakın’ diyorum.
Dinleyen, anlayan hizaya gelir…
Gerisini Mevlam kayıra!
Ben diyeceğimi deyim de ne yaparsanız yapın.

Memleketi mahveden, mahfillere, ‘satan’a
Geç helali… Harama bile hile katana
Kendi mezarın kazıp nebbaş ile yatana
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

Her hal ve şart içinde tespih, küfür çekene
Patatesle soğanı cüzdanlara ekene
İsteyene domates, balcan, hıyar dikene
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

Ekran ekran dolaşıp verenler fikir size
Fikri nedir bilinen fikirsiz zikirsize
Hop hemşerim deyince eşenler çukur bize
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

Ağaçtaki balığı suya indir diyene
Sen eşşekle giderken beni bindir diyene
Her şey mükemmel iken bi’kuş kondur diyene
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

At, avrat ve silahı üçlemeden sayana
Sade garip/guraba hakkı yiyip doyana
Vatan, millet aşkıyla yetmez deyip koyana
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

Siyasetin içinde cirit atıp koşana
Aldığı alkış ile tahrik olup coşana
Saftirikler ordusu heves etme boşuna
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

Hırkalı’yım gardaşım Sorsavuş’a danıştım
Yalan dünya içinde gerçeklerle tanıştım
Milyonlarca insanla bilvesile konuştum
Herkeşlere diyom ki işinize bakınız

SON SÖZÜ BİR ÜSTADA SÖYLETEYİM…

Kıymetli hemşehrim, hısımım, şiirlerinin önemli bir bölümünü bizim köyün içinden geçen derenin kıyısında yazan, Yozgat’ın marka isimlerinden, Türk edebiyatının değerli kalemlerinden Abbas Sayar gibi;

Bülbül susup karga ötse
Düşünmem mangırım bitse
Farz-ı mahal aklım yitse
Zahmet edip aramam ben

Diyorsanız, bu dörtlüğü bir ‘boş vermişlik’ sanmayın! Çünkü Abbas Sayar’ın ‘sermeyesi’, kalemi kadar aklıydı da.
İnanmayan kitaplarını okusun…
Diyor ve gidiyorum, eyvallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dursun Erkılıç Arşivi