Selami Mutlu

Selami Mutlu

Hukukta birlik bozulursa!

Hukukta birlik bozulursa!

Yargının temelidir savunma. Ancak baroların savunma hakkı bağımsız olmaktan özgürce savunma yapmaktan parçalanarak “Çoklu baro” sistemine dönüştürülmeye çalışılıyor. Böylece savunmada ki hukuki birlik yok edilerek savunma değerleri parçalara ayrıştırılarak hükmedilmeye çalışılacak. Yargının siyasi tekellerin gölgesinde oluştuğu bağımsızlığının ele geçirilerek siyasi tekellere bırakılacağı, savunmanın özgürce yapılamayacağı bir ortama girilmiş olacak. Savunmanın özgürce yapılamadığı ortamlarda demokrasi de yara alır. Eksik kalır. Çoklu baro sistemine yeşil ışık yakanlar, bağlandıkları siyasal bağlarla hareket edip kendi bekalarını devam ettirmek gayreti içerisine girmişlerdir. Bunu meslek sevgisi ile değil demokratik değerlere katkı ya da hukuka bağlılıklarından da değil, kendi geleceklerinin devamını sağlamak için yapmaktadırlar.

Cumhuriyetimizle birlikte sağlanan hukuk devrimi çağdaş ülkelerde yaşanan demokrasilerden, o ülkelerin temel yasalarından alınarak ülkemizde de yaşama geçirilmiştir. Hukukta birlik sağlanmış uygar bir toplum yaratmaya doğru yol alınmaya başlanmıştır. Avukatlık yasası ile de sağlanan savunma hakkı bunlardan biridir. Avukatlık yasasında yapılacak değişiklikle baroların birliğini- hukuki birliğini değiştirmek-bölmek-ayrıştırıp siyasileştirmek her şey den önce Anayasaya da aykırıdır. Çoklu Baro sistemine geçilmesi hukuk birliğini de bozacaktır. Bu bozulmanın sonucunda Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine de darbe vurulmuş olur. Art niyetle oluşan bu oyuna gelinmemelidir. Amaç ve hedef Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş değerlerini yok etmektir. Çoklu baroya gerekçe olarak demokratikleşme gerekçesini öne sürenler bu yalanın arkasında durmaktadırlar.

Türkiye Lozan da her şeyden önce bağımsız bir Ulus olarak doğmuştur. Türkiye çağdaş laik bir hukuk devletidir. Bu gün var olan bu hukuk değerlerini bozmak “çoklu baro” anlayışına yönelmek ulus devlet anlayışını da hukukta ki birliği de yaralar. Lozan’la birlikte parçalanmış ve dış müdahalelere açık dinsel temelli çok hukuklu düzenden, yurttaşların eşitliğine dayanan laik çağdaş tek hukuklu düzene geçilerek hukukta ki birliğini de sağlamıştır. Çoklu baro sistemine gerekçe olarak gösterilmeye çalışılan demokratikleşme söylemi ülkemizde yaklaşık yüz yıldır var olan hukuk birliğini bozacaktır. Cumhuriyetin kuruluş felsefelerinden hukukta birlik anlayışını da yok edecektir.

Vaktiyle Lozan görüşmelerinde İngiltere başta olmak üzere İtilaf devletleri “Osmanlının şeriat hukuku ile idare edilen bir din devleti olduğunu” ifade ederek cemaat mahkemelerinin ve konsolosluk mahkemelerinin devam etmesini istemişlerdir. Bu nedenle o günlerde “Çoklu hukuk” sistemini savunmuşlardır. Şimdi bu gün de bu oyuna gelinerek çoklu baro sistemini savunmakla dünkü Emperyalistler gibi bu gün de aynı emperyalist oyunlarına paralel düşen girişimler uygulamaya geçirilmek istenmektedir.

Şu unutulmamalıdır ki artık Türkiye Cumhuriyeti laik çağdaş bir hukuk devleti olup din devleti de değildir. Bunun değiştirilmesi ise siyaseten gerçekleşse bile toplumda yer bulamayacaktır. Bu durum hem Anayasaya hem hukuktaki birliğe hem de Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine aykırı olacaktır. Bunu gerçekleştirenler emperyalist güçlerin beklentilerine çanak tutmuş olacaklardır. Çoklu baro sistemi beraberinde çok hukukluluk tartışmasını da getirecek ve hukuktaki birlik bozulacaktır.

Bir yandan durmadan “Tek millet-Tek bayrak-Tek vatan-Tek devlet” nutukları atacağız öte yandan hukukun tekliğini bozmak için çaba sarf edeceğiz. Tıpkı 1980 öncesi var olan POL-BİR, POL-DER Vs. gibi kurum ve kuruluşları ayrıştırıp kamplara böleceğiz olacak şey mi? Her şeyden önce devletimizin ÜNİTER yapısına da aykırı değil mi? TBMM genel kuruluna inen teklif yasalaşırsa baroların siyaset yapmasının önü de açılmış olacaktır. Savunma da bölünmeler yaşanacaktır.

Siyasi muktedirler sırf geçmişte kalan ve tekrarı mümkün olmayan saplantıları yüzünden baroları da senden-benden-ondan diye ayrıştırma yolunu açıp hukukta ki birlik anlayışını bozmamalıdırlar. Bu zamanla bumerang etkisi yaparak yine sizleri vuracaktır. Unutmayalım ki iktidarlar geçicidir. Kalıcı olan hukuktur. Hukuk ulusal dayanışmanın, toplumsal barışın kaynağı ve devletin de temelidir. Bu birliğin bozulmasıyla adaletin işleyişinde ki savunma hakkı da ayrışmaya uğrayıp bozulacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selami Mutlu Arşivi