Dinimizi kendilerine referans yapıp mümin ve muhafazakâr halkımıza yalanlara dayalı umutlar vadederek muktedir olanlar, bunu sağlayacak kurumlara atananlar her şeyden önce dinimizin sevgi-saygı-paylaşma-dayanışma- birlik içinde olma gereklerini unutmuş görünüyorlar. Bunu sağlayacak kurumlardan biri de Diyanet İşleri Başkanıdır. Dini kendilerine referans yaparak makam- mevki ve yalanların peşinde koşanlar, dinimizin değerlerini de kendi tutumları gibi yozlaştırmaya, manevi değerlerimizi zaafa uğratırlar. Din maskesini yüzüne takarak sahip oldukları makamın kabulüne ters düşen siyasi açıklamalarda bulunmalarının ülkeye nasıl zarar verdiği ortadadır.  

Dinimizin bu densizliği yapacak kişilerin ellerinden kurtarılması gerekir. Aklın mantığın ve bilimin ışığında var olan sorunlarımıza çare aramalıyız. Şimdiye kadar din referansıyla yapılan çıkışların ülkeye bir yararı olmamıştır. Topluma adına önderlik edenlerin geçmişteki kimliği ülkesine ihanet içerisinde olanlarla birlikte anılmaktadır. Casusluk örgütünün firari ismi ve aynı zamanda darbe girişiminin merkezinde bulunan Adil Öksüz le birlikte anılmaktadır. Onun hocası olduğu söylenmektedir. Yine örgütün sözde imamı Suat Yıldırımın da yakın çalışma arkadaşıdır. 10 Kasım öncesi Atatürk düşmanı ve ‘’ Bu ülkeyi Mustafa Kemal değil de keşke Yunan işgal etseydi’’ diyen Kadir Mısırlıoğlu nu da ziyaret eden odur.

Ülkemizde ne yazık ki ihaneti kendine meslek edinmiş ve bundan çıkar menfaat sağlayarak makam edinmiş zavallılar var. Atatürk ün kurduğu kurumu ve ona borçlu oldukları makamı, Hak-Hukuk ve Özgürlükleri ona insafsızca saldırarak üstelik lanetleyerek bunu yapmaktadırlar. Bu ülke adına da insanlık adına da utanç duyulacak bir konudur. Asıl okunması gerekli lanet bu hainler için olmalıdır. Bu kafalar yüzünden ülkemiz karanlıktan kurtulamayıp ışığı görememektedir. Türkiye Tarikat ve Cemaatlerle yönlendirilecek bir ülke değildir. Ulusal kimliğimize, kuruluş değerlerimize dayalı birbirleriyle yurttaşlık bağıyla yaşayan bir toplum haline dönüşmemiz gereklidir.

Bunun içinde Atatürk 93 yıl öncesinden bu günleri hedefleyen Gençliğe hitabesinde ‘’ Memleketin dahlinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içerisinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakir ve zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir’’ diyerek bu günlere atıfta bulunmuştur. Bize düşen bu ihanet sahiplerini lanetlemek bu gün olmasa bile yarın yargının önüne çıkarmak olmalıdır.

İslami kural ve değerlerle bile örtüşmeyecek kem söz sahipleri daha dün gibi Vatikan- FETÖ ittifakının eseri olan ‘’ Dinler arası diyalog’’ projesinin uygulayıcıları olmuşlardı. Bu amaçla kurulan örgütlerde de yöneticilik yapmışlardır. Son zamanlarda siyasi muktedirlerin gölgesinde yaşanılan tartışma ve bu kültür üzerine siyaset inşa etmelerinin tek sebebi vardır. Var olan Ekonomik sorunlar- İşsizlik- Dış politikada ki yanlışlar ile baş edemeyenler kendi beceriksizliklerini gündem değiştirme işlemini yine kendi maşalarına yaptırmaktadırlar.

Kendilerine makam ve mevki tahsis edildiğinde adamlığını unutanların soysuzlaşarak lanet yağdırmalarına karşı halkın laneti daha da büyük olacaktır. Adam gibi adam olanlar halkının yanında durur. Hayal peşinde koşularak türlü yalanlarla Dini kendilerine maske yaparak ülkesine ve kurtarıcısına lanet yağdırmaz. Sende adam olaydın da ihanet ettiğin ülkene ve kurucusuna lanet yağdırana kadar, İstanbul Büyük şehir belediye görevlilerinin fakir ailelere dağıtmak istediği sütü engelleyenlere lanet okuyaydın. Fakir ailelere yardım için Belediyelerin topladığı paralara Hukuksuz el koyanlara lanet okuyaydın. Adam olaydın da ülkenin ormanlarını talan edene-Topraklarını parsel- parsel satanlara, ülkeyi beton yığınına çevirenlere, verilen vergileri gereksiz ve israf edenlere, yolsuzluk yapanlara, toplumu yoksulluğa mahkûm edenlere, ülkenin tarımını yok edip ithalata bağlayanlara, ülkenin içine sokulduğu zorluklara karşı lanet okuyaydın.

Adam olaydın da Arap hayranlığını bir tarafa bırakıp Türk olmayı öğreneydin. Adam olaydın da dört kadını bir erkeğe cariye eden zihniyete lanet okuyaydın. Ülke insanı açlık ve yoksulluk içerisinde yaşarken bir avuç yalancının-talancının israfına saltanatına lanet okuyaydın. Bu ülkeden başka hangi ülke yöneticisi kurucusuna lanet ediyor? Almanların HİTLERE- İtalyanların MUSSOLONİYE- İspanyolların FRANKOYA- Rusların ÇARA hiç lanet ettiğini gördünüz mü?

Unutma ki Atasına kurtarıcısına lanet edenlerin kafasına taş yağar. Onun ve sevenlerinin Lanetine uğrar.