Musa Altunsaray

Musa Altunsaray

İnternet bağımlılığı ve sosyal ağlar

İnternet bağımlılığı ve sosyal ağlar

İnternet dünyasında yer alan sosyal ağlar; iletişimi artıran en önemli araçlardır. Sosyal ağlara örnek verecek olursak; Facebook, Twitter, Intagram, WhatsAap, Snepcek, Telegram, Tinder, Hi5, MySpace’i sayabiliriz. Bu sosyal ağlar ile ilgili bazı istatistikleri paylaşacak olursak; Facebook’ta 1 dakikada 3 milyon paylaşım (1 saate 180 milyon eder); Twitter’da 1 dakika da 500 bin mesaj, Intagram’da 1 dakika da 60 bin fotoğraf, WhatsAap ta her gün 100 milyon mesaj iletilmektedir. Türkiye’de insanlarımız 1 günde ortalama 3 saat sosyal medya da vakit geçirmektedir. Bu rakamlar sosyal ağların internet içinde ne kadar çok büyük yere sahip olduğunu göstermektedir. Sosyal ağlar insanları neden bu kadar çok çekmektedir? Neden insanlar günlük zamanlarını sosyal ağlarda takılarak geçirmektedir? Bu sorulara cevap vermeye çalışalım.

Facebook:

Facebook’un dünya genelinde 3 milyar civarında aktif üyesi var. Ülkemizde de en çok üyeye sahip sosyal ağ sitesidir. Facebook üyeliğin altında yatan psikolojik etkenleri şunlardır:
* Merak, Facebook dünyasında var olabilmek için en önemli etkendir. Başkalarının neler yaptığını öğrenme isteği ve arkadaşlarının kendisi hakkındaki yorumları her zaman heyecan vericidir. İnsanın kendisini teşhir etmekten hoşlanması, başkalarını izlemekten keyif alması, kendisini başkalarının gözünden nasıl göründüğünü merak etmesi gibi durumlar, kişiyi Facebook dünyasına çeken önemli unsurlardır. Bütün bunlar kişinin kendilik imajını oluşturmasına ve kimlik geliştirmesine katkı sağlar.
* Facebook aracılığı ile kendimizi başkalarıyla karşılaştırma ihtiyacımızı gidermiş oluruz. Facebook bunun için iyi bir araçtır. Bu tür karşılaştırmalar sonucu başkalarının gözünde kendi olduğumuz yeri görmemize olanak sağlar.
* Görüş ve düşüncelerimizin başkaları tarafından bilinmesinin bizin için önemlidir. Facebook aracılığı ile kendi görüş ve düşüncelerimizi başkalarıyla paylaşmış oluruz. Güzel şiir okuma becerimizi başkalarıyla paylaşmak ve onlardan güzel beğeniler almaz insana haz verir.
*Facebook aracılığı ile bireyler, göz teması kurmadan, beden dilini göstermeden daha rahat sosyalleşebilmektedirler. Sosyalleşmede ve ilişkileri geliştirmede kolaylıklar sağlaması Facebook’u daha çekici bir araç haline getirebilmektedir.
*Facebook bir bireyin bir gruba ait olma ihtiyacını karşılar. Aidiyet duyguları insanlar için önemlidir. Özellikle günümüz gruplarında yer alabilmek, onlarla ortak bir dili yakalayabilmek için Facebook gibi sosyal ağlarda yer almak iletişim önemli bir araçtır. Çünkü Facebook ile ilgili güncel olaylardan ve etkileşimlerden habersiz olmanız, sizi gruptan uzaklaştırabilir. Ya da kendinize grubun bir üyesi gibi görmemenize yol açabilir.
* Facebook can sıkıntısını gidermek için çok sayıda alternatif sunar. Boş zamanlarınızda size renkli ve eğlenceli bir dünya sunarak sizi eğlendirir, sıkıntınızı kısa süreliğine de olsa kasvetli durumlardan uzaklaştırır.
* Ergenlerin kendilerini daha iyi tanımalarına, kimlik geliştirmelerine, kendileri ile ilgili benlik algılarını gelişmesine olana sağlar. Facebook dünyasındaki etkileşimler yolu ile kim ve ne olduğu hakkında öngörüler elde etmesi kolaylaşır. Böyle bir kanalların ergenlerin ilgisini çekmesi doğaldır.
*Ayrıca Facebook ergenlerin yalnızlıklarını gidermesinde de önemli bir rol oynayabilmektedir. Ergenlik döneminde ergenler sık sık yalnız kalma ihtiyacı hissederler.
*İnsanlar çevresinde neler olup bittiğini merak eder. Çünkü insanlar pek şeyi kontrol altında tutmak ister. Bu izleme ve takipler kontrol duygularını karşılar. Bu duyguların yaşama isteğinin altında yatanda kişini kendisini güven de hissetmesidir. Tüm insanlar güven arayışındadır. Güven için de doğru bilgiye ihtiyaç vardır.
*İnsanlar sosyal olarak var olduklarını gösterme ihtiyacı duyarlar. Facebook sosyal varoluş için önemli bir araçtır. İnsanların bu ihtiyacını gidermek için Facebook’u etkin bir şekilde kullanmaktadırlar. Bu sosyal var olma istekleri bazen de bireyler için riskler oluşturabilmektedir. Çünkü kişinin kişisel bilgileri bazen kötü niyetli insanlar tarafından başka amaçlar için kullanılabilmektedir. (özellikle kızlara ve kadınlara yönelik taciz ve istismar girişimlerinde bulunma gibi…) Bazen de Facebook yanlış anlaşılmalara yol açarak, aile içi kıskançlık çatışmalarını çıkmasına neden olabilmektedir.
*Öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmada, Facebook kullanımı artıkça, öğrencilerin “mutsuzluklarını daha çok artırdığı” görülmüştür. Öğrenciler daha çok mutsuz olduklarında Facebook girmiyor. Ama Facebook kullandıktan sonra daha çok mutsuz oluyor. Yani Facebook mutsuzluğun sonucu değil, sebebi. Peki, gerçek hayatta sosyalleşmek insanı mutlu ederken, Facebook’ta sosyalleşmek insanı neden mutsuz ediyor? Bunun sebebi, Facebook dünyasının gerçek dünyadan farklı olmasıdır. Bu da, iki şekilde kendisini göstermektedir. İlk olarak: Facebook dünyasında kişiler genellikle gerçek kimliklerini değil, “idealleştirilmiş” kimliklerini gösteriyor. Yani kişi kendisini olduğundan farklı gösteriyor. Biz profiline baktığımız kişinin “ideal” bir yaşam sürdüğünü zannediyoruz. Bu durumda kişiler kendilerini Facebook’taki “ideal” kişilerle karşılaştırınca, daha mutsuz oluyorlar. İkincisi: Facebook’ta insanlar “dış odaklı” paylaşımlar yapıyor. Yani bir kişinin facebook hesabına girince, o kişinin “idealleştirilmiş” dış görünüşünü, kariyerini başarılarını veya sahip olduklarını görüyoruz. Değerlerini, karakterini veya kişiliğini görmüyoruz. Çünkü bunların çoğunu yüz yüze iletişimde görebiliriz. Bir ilişkide dış odaklılık varsa, orada gerçek sevgi bağı olmaz. Sevgi bağı varsa, orada karşılaştırma olmaz. Sevgi bağının olmadığı yerde karşılaştırma olur. Karşılaştırma olunca da mutsuzluk özenti ortaya çıkar. Bu da direk mutsuzluk yaratır. Sosyal medyanın kurgulanmış bir dünya olduğunun bilinmesi, bu tür mutsuzlukların önünü alacaktır.
* Yukarıda bahsettiğimiz etkenleri göz önüne getirdiğimizde Facebook hem bireysel, hem de sosyal gelişimimiz için sayısız olanaklar sunarken, pek çok riskli durumlara karşı bizi de savunmasız hale getirebilmektedir. Fakat şunu da hatırımızdan çıkarmamamız gerekir. Facebook sadece bir araç. Bu aracı nasıl ve ne niyetle kullanacağımızın yöntemini kendimiz belirlemekteyiz. Bilinçli bir kullanım, temkinli bir yaklaşım, bu aracı etkili ve yaralı kullanma elimizdedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Musa Altunsaray Arşivi