‘‘Kader diyemezsin sen kendin ettin’’ diye bir şarkı vardır bilir misiniz? Evet, aynen hayatta sergilediğimiz hareketlerde suç unsuru varsa suçu ancak bize aittir. Zaten Yüce Allah’ımız İsra suresi 13. Ayetinde ‘‘Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık’’ diyor. 

Bana bir şey olmaz diyenlerin bir kısmı ya Covit-19 Korona’dan öldü ya da bir başka insanlara taşıyarak başkalarının ölümüne sebep oldu. Bugün uzmanların söylediklerine göre maskenin % 80 koruyuculuğu var. Bence bu oran daha fazla diye düşünüyorum. Çünkü sonuçta maskeyi tam manada düzgün takamayanlarda var. Oysaki bugün bulunacak aşının uzmanlar tarafından % 55-60 koruyuculuğu olduğu söyleniyor. O halde maskenin koruyuculuğu daha üst seviyelerde hele birde sosyal mesafeye uyduğumuz takdirde virüsten korunma oran % 98-99 oranlarına çıkacaktır. Ellerimizi de sık, sık yıkarsak bu oran neredeyse % 100 olacaktır.

Virüsün ilk ortaya çıktığı zamanlarda biz insanlar ne denli zorlu bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyorduk. Şimdilerde çevremizdeki insanların yaşadıklarını ne acılar çektiklerine şahit oluyoruz. Ben size bu gün şu kadar vaka var, aman şu kadar kişi ölmüş, şu kadarı zatürree sonucunda vefat etmiş demeyeceğim. Çünkü herkes çevresinde olanları görüyor. Kişi bunu kendi ailesi, iş ve arkadaş çevresi hatta mahallesinde yaşadığı ilde, ülkemizde ve dünyada olan şekliyle duyuyor, görüyor. Basın ve yayın organlarından izliyor.

Tedbir, tedbir, tedbir başka çaresi yok bunun. Elbette aşı gelsin aşılar öncelikle yaşlı ve risk guruplarına vurulsun ama elimizde alabileceğimiz tedbirler varken onları göz ardı etmeyelim. Oda bir tedbir elbet çokta faydası olacağına eminim.

Yeni haber aldım küçük dayım vefat etmiş ama yanına gidemiyorum. Allah’ım mekânını cennet eylesin. İlla gideceğim desem risk altına girmiş olacağız. Zaten vefat etmiş, ölen insana yardım ancak dua ile olur. Öyle ki gittim diyelim virüs kapıp ölsem. Ölmem mesele değil. Elbet bir gün öleceğim ama ya başka insanlara bulaştırıp onların ölümüne sebep olursam ne olacak. Kimse ölmesin elbette. Ama sadece söylemlerle olmuyor bu. Yüce Rabbim Maide süresinin 32. Ayetinde şöyle diyor.

 İşte bundan dolayı İsrâiloğulları’na şöyle yazmıştık: "Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." 

O zaman düğünlere gitmeye ara verelim. Toplu alanlardan kaçınalım. Mecburi hallerde ise tedbirimiz en üst seviyede tutalım. Maskelerimizi takalım gerekirse ve özellikle kronik hasta olan 65 yaş üstü kişiler çift maske öneriyorum. Kimseye iki hatta üç metreden daha yakın durmayalım. Bir yere gidip gelince satın aldığımız her şeyi balkonda veya uygun bir yerde havalandıralım maskeyi çıkartmadan elimizi yıkayalım. Sonra maskemizi çıkarıp atalım. Üstümüzü havadar bir yerde havalandıralım evde risk gurubunda veya 65 yaş üstü varsa direkt çamaşır makinesinde yıkamaya atalım. Ellerimizi usulüne uygun yeniden yıkayalım. Hatta mümkünse yıkanalım.

Hani ne derler ‘‘tedbirini sen al takdir Allah’tan’’ Tekrar söylüyorum yüce Allah’ımız İsra suresi 13. Ayetinde ‘‘Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık’’ diyor. O sebeple bu bela bana nereden geldi dememek için o şarkıya kulak verelim. Hani ne diyordu şarkıda ‘‘Kader diyemezsin sen kendin ettin.’’  

Uyarı: Kesinlikle ve kesinlikle dışarıda maskeli gezerken elinizi mümkün olduğunca bir yere değmeyin. Elinizi bir yere değin veya değmeyin ellerinizi ağzınız veya burnunuza kesinlikle götürmeyin. Çünkü bulaşma riski en çok ağız veya burun yoluyla bulaşıyor olmasıdır. Açık yaranız varsa evden çıkmadan mutlaka bantlayın. Gözlük takmanızda riskinizi minimuma indirecektir. Gözlüğü eve girince eliniz değmeden temizleyin. Kronik hastalar ve 65 yaş üstü zatüre aşısını mutlaka olsun. Grip aşısını ise herkes olmalı. Neden derseniz. O zaman size şöyle açıklayabilirim. Bir dertle uğraşmak yerine birkaçıyla uğraşmak zorunda kalırsınız. Zaten 65 yaş üstü ve kronik hastaların riski de budur.