Günümüzün liderleri
Lider etrafında beş halka vardır. Birinci halka kendisine en yakın en güvenilen ve birkaç kişiyi geçmeyen insanlar. Bunlar adeta liderin vekili, lider naibi gibi dolaşırlar etrafta. Etrafta onları böyle bilir. İkinci grup ise bu guruba yakın olanlardır. Bunlar etrafta arada birinci gurup yokmuş gibi hareket ederek liderle bire bir görüştüklerini yayarlar. Üçüncü gurup bu gurubun yakınlarıdır. Onlar da ilk halkanın adamı olarak etrafta boy gösterirler. Dördüncüsü ise bunlardan birisinden bir tanıdığı olan ve onlar vasıtasıyla işi olana kadar ara sıra takılan insanlar. Son halkada ise karşı guruplar rakipler tarafında gönderilen ve dedikodu yayarak iç dengeleri bozmak için fitne yaymakla görevli insanlar.
Bu gün lider olarak kendisini gösterenlere baktığınızda bu guruplar tarafından pohpohlanan, olmadığı hak etmediği kadar büyütülen insanlardır. Şeyh, uçan kaçanlar da böyledir. Çünkü onlar da liderdir. Bu adamların hiçbir özelliği olmasa lider olmasalar kaç tanesine selam verirsiniz tanırsınız? Bir lider bütün vasıflarından sıyrılsa veya bu vasıfları olmadan sokakta karşılaşsanız, bir alış-veriş merkezinde rastlasanız yahut bir durakta yüz yüze gelseniz bu adamlara selam veren çıkar mı? Elbette hayır. Çünkü onlar birer vatan kurtaran kahraman değildirler. Bir mucit, bir filozof bir üstün vasıflı insan değildirler. Onları hak etmedikleri kadar yücelten idol haline getiren de etrafındaki bir işe yaramayan tiplerdir. Ancak bir menfaat için bir işi ve çıkarı için normalde selam dahi vermeyeceği adama “büyük başkan, aziz genel başkanım, büyük dava adamı..” gibi kendisini küçülten muhatabını hak etmediği kadar yücelten sözler söylenir. Hani bir söz vardır ”şeyh uçmaz müridi uçurur” diye. Önce uçuruyoruz sonra da “neden gitmiyorsun yeter artık” diyoruz. Bir müddet sonra oradan ayırmak isteseniz de ayıramazsınız. O sizi kovar oradan. Oysa layık olduğu kadar o süre içerisinde sevgi ve saygı gösterilse bunlar olmaz.
Dünya liderlerine bakınız. En kısır en kalitesiz bir liderlik zamanı yaşanmaktadır. İşte en başta Fransız Macron…Sokak arasında oyun oynayan çocuklar, bazısını oyuna almazlar. O da birinin oyununa müdahale eder tekme yer ama hiç umurunda değildir. Bir başka oyun oynayanın düzenini bozar küfür işitir ancak o pişkin pişkin bir başkasının oynadığı oyunu gözüne kestirir. Gider onlardan tokat yer ama aynı bulaşık sırnaşık tip işe devam eder. İşte Macron da bu insan. O’nu adamdan sayan yok. Güç gösterecek durumu da yok. Ama kendisini büyük devlet olarak görüyor. Öyleyse bunun gibi yılışık, hadiselere daha çok muhatap olacağız. O da hiçbir şey olmamış gibi sırıtarak gezecektir ortalıkta. Bir zamanların Jak Chirak ve De Gole ile şimdiki arsızı kıyaslamak bile akla aykırı. Hem Macron efendini bir görüşe partiye mensubiyeti bile yok. Kendisinden önceki adamın Sarkozy’nin olumsuzluklarına tepki olarak Yahudi sermayesi ile seçilmiş bir piyon. Öteki de daha sonra bombalayarak öldüreceği Kaddafi’nin parasıyla seçilmişti. Yani Kaddafi katilini seçtirmiş meğer.
İngiliz başbakanı da adeta sokak palyaçosu…Bir zamanlar demir leydi lakaplı Margaret Teatcher vardı…Şimdiki güya Osmanlı torunu denilen dedesi hain Boris efendi…Bir liderden çok başka karakterlere benzemektedir. Avusturya’da bir yeni yetme ırkçı var. Bir dediği diğerini tutmayan dünkü yetme. Hollanda da aynı özellikte bir adam. İsveç’teki gencin Olof Palme kalitesine ulaşması mümkün müdür? Yunanistan lideri de babasından nasihat almamışa benziyor.1967 yılında askeri cuntanın elinden Türkiye kurtarmıştı. Dolduruşa kolay kanan haddini bilmeyen ve hesabını iyi yapamayan bir adam. Geriye kaldı Almanya ve Merkel…Bir büyük düşünür dünya kadınlarından bahsederken Fransız kadınını ahlaksız şuh ve baştan çıkarıcı olarak anlatır. Alman kadınını da “soğuk ama akıllı” olarak niteler. İşte bu resim Merkel ile karşımızda duruyor. Olayları hep o çözüyor. Ne düşündüğünü, neyi planladığını ilk açıklayan değil son dışa vuran karar verici konumunda bir insan.
Bu kadar çocuksu, vizyonsuz gençlerin aynı zamanda ülkelerini yönetmeleri bana ikinci dünya savaşı öncesindeki faşist, katil liderleri hatırlattı. Düşününüz ki Stalin katili, Mussolini faşisti ve Hitler zalimi ..Dünyayı kana bulayan bunların yaptıklarını hesap edemeyecek kadar zavallı genç liderler…İnşallah bu karar verici konumundaki aklı ile değil hayali ile hareket eden liderler kısa sürede dünyayı kana bulamadan sahneden çekilirler. Çekilmek mecburiyetinde kalırlar. Bir şair” üçüncü dünya savaşı topla tüfekle; Dördüncü dünya savaşı kazma kürekle” der. Ne korkunç ne kötü bir senaryo.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.