Kader mi? Çocukların fıtratında var mı diyelim?
Kader mi diyelim fıtrat mı... Dokuz yaşanmamış hayat... Yasir, 1 yaşında, Muhammed 3, Ahmet 4, Cerem 6, Merem 9, Ali 10, kuzen Ahmet 10, kuzen Cesim 11, Anne, 31 yaşında...
Çocuk ölümlerini renkli minicik saka kuşlarının ölümüne benzetirim hep...
Doğada özgürce oynarken, hoplayıp zıplarken avcının tuzağına düşen...
Ne düşünürler, ne hissederler bilemem...
Yaşayanlar bilir, gurbetin ekmeği kahırlı, sözleri kinayelidir...
Suriyeli aile... Ayağı az çok yer tutanlar kağıt topluyorlar, şişe topluyorlar akşamın aşına katık, küçücük canlarına ısı...
Fıtratında mı bunların kendi memleketleri olmayan yaban ellerde yanarak ölmeleri?
Kaderleri mi bunların, yaban ellerde yangından dumandan boğulmaları?
Yaşıtları gibi okula gitmemeleri, anne babalarına naz etmemeleri, sabahları öpücüklerle uyanmamaları mı yazıyor alınlarında?
Yaban ellerde, kendi toprağını kendi geçmişini tanımadan ölmeleri mi yazılmış şafaklarına?
Kim suçlu? Neden geldiler bu ellere? Kim getirdi? Niçin getirildiler? Neden hala çözülmez Suriyeli, Afganlı, Iraklı, İranlı mülteciler, kaçaklar sorunu?
Kim istiyor, Türkiye’nin nüfus yapısının bozulmasını? Kim istiyor, Suriye boşaltılırken Türkiye'nin Suriyelilerce doldurulmasını?
Neden her gün Suriye coğrafyasından şehitler gelir, neden ateşler düşer ocaklara? Kimlerin ne çıkarı var bu ölümlerden?
Daha ne kadar sürecek yangınlarda, denizlerin karanlık sularında küçücük bedenlerin yanarak, boğularak ölmeleri?
Kader mi diyelim? Fıtrat mı diyelim? Kim verecek bu küçücük canlarına hesabını? Kim dur diyecek bu yaşanmadan ölümlere?
Saygılarımla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.