Kadınların günü
Biliyorsunuz her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor hem ülkemizde hem bütün dünyada. Gerçekten 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mü? Bunu çok merak ediyorum doğrusunu isterseniz.
Annelerimiz, eşlerimiz ve kızlarımız hepsinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Onlara bir gün değil her günü versek haklarını asla ödeyemeyiz. Çünkü bugün onların sayesinde “ADAM” olabiliyoruz tabi olabilirsek…
“Cennet annelerin ayakları altındadır” hadisindeki gibi annelerimizin ve kadınlarımızın ayaklarının altına cenneti sersek inanın haklarını ödemek mümkün değil. Onlar hayatımızın anlamı, onlar canımız ve onlar bütün dünyamızın neşe kayağı…
Ama gerçekten kadına hak ettiği değeri veriyor muyuz? İşte meselenin özü burada. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yeterince değer verdiğimizi söylemek zor. Evet eşitlikten bahsediyoruz ama kadınlarımız her zaman benden bir adım önde olmuştur bunu kesinlikle söylemek isterim.
Ülkemizde son yıllarda kadına karşı şiddetin her geçen gün arttığı bir dönemde maalesef hayatı onlara dar ediyoruz. Adeta işkence çekiyorlar bizim sayemizde. Çünkü onların yaşam hakkını ellerinden alıyoruz. Onları hiç gözümüzü kırpmadan öldürüyoruz.
Şiddetin iyisi kötüsü olmaz şiddet her zaman kötüdür. Şiddet illa tekme tokat dövmek değil, bazen öyle bir söz söylersiniz ki şiddetin en büyüğünü yaşatmış olursunuz. Kadın güçsüz, kadının erkeğe gücü yetmez diye düşünürsün ve iki tokatla onu susturursun. Ama aslında susturduğun onun geleceğidir farkına varamazsın.
Dünya Kadınlar Günü’nde nutuklar atıldı, konuşmalar yapıldı siyasi liderler çıktı iki kelam ettiler kadının hakkından dem vurdular hepsi bu kadar. Şöyle baktım gerçekten tutarsızlık var bu işte. Muhalefet partisi Anıtkabir’e çıkmış kadınlar günü nedeniyle. Çıkanların içinde kadınların sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Yahu bu nasıl iştir kadınlar günü diyorsunuz, Anıtkabir’e erkekler olarak çıkıyorsunuz. Neresinden tutsan elinde kalıyor. Hiç çıkmasaydınız daha iyiydi diyesi geliyor insanın içinden.
Neticede kadınlarımız bizim baş tacımız. Onların hayatını kolaylaştırmak, onlara hak ettiği değeri vermek bizim elimizde. En ufak tartışmada onlara şiddet uygulamak erkeklik değil bunun bilincine vardığımız gün zaten kadınlarımızın günü olacaktır bundan adım gibi eminim.
Kadının günü bir gün değil her gün olmalı zihniyetinde olursak o zaman hayatımız güzelleşecek, yaşadığımızın ve değer gördüğümüzün farkına varacağız. Şiddetin önüne geçmek için de mutlaka önce erkekler olarak kendimizi süzgeçten geçirmemiz gerektiğini bir kez daha belirtmek isterim.
Kadına şiddet bana göre erkeklerin en aciz olduğu konudur. Ona iki tokat vurduğun zaman erkek olmuyorsun onun dünyasını karartıyor kendini çok aciz duruma düşürüyorsun. Yani kızgın, sinirli olabilirsin iki dakika evden uzaklaş kendini dışarı at nefes al sonra evine geri geldiğinde yaptığın yanlışın farkın varırsın.
Bir iki lafta bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kadınlarımızın yaptığı protestoya etmek isterim. Birçok yerde kadınlar, kadınlar için protesto yürüyüşü yaptı haklarını aradı. Pankartlar açtılar, sloganlar attılar ve kendilerini ifade ettiler kendilerince.
Ben inanın bir erkek olarak o kadınların ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerden utandım yerine dibine girdim. Bir kadın olarak siz bu pankartları nasıl taşıdınız, hiç utanmadınız mı, hiç mi yüzünüz kızarmadı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.